AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Yılmaz Tunç, TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda Meclis Gündemi programına katılarak, Akşam Gazetesi Parlamento Muhabiri Hakkı Kurban’ın Yeni Anayasa ve Başkanlık konusundaki sorularını cevaplandırdı, Tunç, hedeflerinin demokratik bir anayasa ve istikrar üreten bir hükümet sistemi oldununu açıkladı.
1982 Anayasası Demokratik bir anayasa değildir
1982 Anayasasının değişmesi noktasında tüm siyasi partilerin mutabık olduğu halde yeni Anayasa yapımında bir türlü uzlaşmanın sağlanamadığını hatırlatan Milletvekili Tunç; “Anayasamız demokratik bir anayasa değil, bir Anayasanın demokratik olabilmesi için öncelikle Anayasayı yapanların adil serbest seçimlerle işbaşına gelmiş olması gerekir, 1982 Anayasasını yapanlar, darbe ile işbaşına gelenlerdir, bir Anayasanın demokratik olabilmesi için yapım sürecinde halkın, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin alınması gerekir, 1982 anayasasında bu görüşler alınmamıştır, çünkü görüş alınabilecek siyasi partiler, dernekler vakıflar darbeciler tarafından kapatılmıştır, 1982 Anayasası bu yönü ile de demokratik değildir. Anayasaların demokratik olabilmesi için üçüncü şart halkoylamasıdır, 1982 anayasası halkoylamasına sunulmuştur ancak, Anayasa’ya hayır propagandası yapılabilecek bir ortam oluşmamıştır, darbeciler buna izin vermemişlerdir, çünkü Anayasa’ya hayır propagandası yapabilecek siyasi partiler kapatılmış, sivil toplumun sesi kesilmiştir, tek taraflı bir propaganda ile Anayasa’ya evet kampanyasını darbeyi gerçekleştirenler yapmıştır, milletimiz de bir an önce demokratik siyasi düzene geçmek için, anormal durumdan bir an önce çıkmak için Anayasa’ya evet oyu vermek zorunda kalmıştır, zaten kısa süre sonra yapılan seçimlerde darbecilerin işaret ettiği siyasi partiye değil de, o dönemde rahmetli Turgut Özal’ı tek başına iktidara getirerek, darbecilerin dönemini kapatmıştır.” Dedi.
Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bir Anayasa öngörüyoruz
1982 Anayasasının sadece yapım şekli açısından değil, içeriği ve taşıdığı vesayetçi anlaşıy nedeniyle de değişmesi gerektiğini belirten Milletvekili Tunç, egemenliğin kullanılması ile ilgili olarak ta anayasa’da sorun bulunduğunu, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması gerektiği halde bu anayasa ile egemenlik yetkisinin yetkili organlara devredildiğini, yetkili organların da vesayet odakları tarafından tutularak, milletin egemenliğinin sınırlandırıldığını söyledi.
Parlamenter Sistemin yol açtığı sorunları milletimiz yaşadı
1982 Anayasasının hükümet sistemi olarak parlamenter sistemi benimsediğini belirten Milletvekili Tunç, parlamenter sistemin yol açtığı sorunları bu millet 1960 yılından bu yana yaşamaya devam ediyor, parlamenter sistem kriz üreten, istikrarsız hükümetlere ve dolayısıyla ekonomik bunalımlara, güvenlik ve terör sorunlarına yol açtığını tüm bu durumların dış politikada itibar kaybına neden olduğunu söyledi. Başkanlık sisteminin en önemli özelliğinin ise istikrar olduğunu hatırlatan Milletvekili Tunç, en çok oyu olan başkan seçileceğinden, parlamenter sistemdeki koalisyon pazarlıklarının ve dolayısıyla koalisyonun yol açtığı siyasi krizlerin olmayacağını, millet başkanın icraatlarını beğeniyorsa, yeniden seçebileceğini, beğenmiyorsa da değitirebeleceğini söyledi. Başkanlığın diktatörlük olmadığını belirten Milletvekili Tunç, Başkanlık sisteminin yasama ve yürütmenin bir birinden sert bir şekilde ayrıldığı bir sistem olduğunu, parlamenter sistemde ise yürütmenin yasamanın içerisinden çıktığını ve Başbakanın, Cumhurbaşkanının istemediği bir kanunun meclisten geçemediğini, Başkanlık sisteminde isen Başkanın kanun teklif etme yetkisinin olmadığını, bütçe konusundaki yetkinin mecliste olduğunu, böylece Başkanın meclisle de uyumlu çalışma içerisinde olması gerektiğinden Başkanlık sisteminin bir denge sistemi olduğunu, kanun teklif etme, bütçe yapma yetkisinin Başkanda olmadığı bir sistemin diktatörlüğe yol açacağını söylememin hiçbir gerekçesinin olmadığını söyledi.
Başkanlık Sistemi ile Üniter yapımız korunacaktır
Hükümet sistemi tartışmalarında üzerinde en çok manipülasyon yapılan hususlardan bir tanesinin de başkanlık sistemi ile ülkenin bölüneceği ve federal bir yapının kurulacağı yönündeki açıklamalardır diyen Milletvekili Tunç, “Oysa federalizm bir devlet şeklidir, başkanlık ise bir hükümet sistemidir. İsteyen ülke istediği modeli seçebilir. Başkanlık sistemini uygulayan üniter devlet yapısına sahip ülkeler olduğu gibi, Parlamenter sistemi uygulayıp federal bir devlet yapısına sahip ülkeler vardır, AK Parti’nin teklifi de sadece hükümet sisteminde değişiklik yapılmasına ilişkindir. Teklifte devlet sistemine ilişkin olarak üniter devlet konusunda hiçbir değişiklik yer almamaktadır. Başkanlık sistemi gelse dahi tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan vasıflarına dayalı üniter sistem korunacaktır.” Dedi.
Başkanlık Sistemi Kalkınmayı hızlandıracaktır
Başkanlık sisteminde yürütmenin tek başlı olduğunu belirten Milletvekili Tunç, “bu sistemde icraata ilişkin kararlar Başkan tarafından alınır ve süratle uygulanır. Parlamenter sistemde koalisyon durumunda yatırımların hayata geçmesi gecikir. Ortalama süresinin 1,5 yıl olduğu hükümetlerde bir yatırım projesinin hayata geçmesi çok zordur. İktidarlar değiştiğinden projeler de değişir, her bir bakanlık farklı partilerde olduğu için partili bakanlar kendi seçim çevrelerine ihtiyaç olmadığı halde kendi bakanlığı ile ilgili yatırımı yapar, başka iller ise bu yatırımdan mahrum kalabilir, Parlamanter sistemde yatırımlar zor hayata geçtiği gibi, ülke genelinde dengesiz dağılımı da söz konusu olur. Eğer ülkemiz Başkanlık sistemine çok daha önceden geçmiş olsaydı, tek başına iktidarlar döneminde yapılan icraatlar tüm dönemlere yayılacaktı ve bu gün konuşmakta olduğumuz 2023 projeleri çoktan hayata geçmiş olacaktı, kişi başı milli gelirimiz 25 bin dolarları, toplam milli gelirimiz 2 trilyonları bulacaktı. Ve Türkiye bu gün dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi olacaktı, 2023 için de ilk 5’i konuşabilecektik” dedi.
Başkanlık Sistemi Kutuplaşmayı önler, uzlaşmayı teşvik eder
Başkanlık sisteminin siyasi partileri iktidara gelmek için marjinal ve negatif siyasetten vazgeçirip toplumun merkezine yönelmeye zorlayacağını belirten Milletvekili Tunç, Başkanlık sistemi, toplumu birleştirici ve kutuplaşmayı yatıştırıcı bir rol oynama potansiyeline sahiptir. Her kesimin sıcak bakacağı adaylar gösterilecek, aşırı uçlardaki adayların bu sistemde seçilme şansı olmayacak, bu da uzlaşmayı gerektirecek, beraberinde de siyasette kutuplaşmayı değil yumuşamayı getirecektir.” Dedi.
1982 Anayasası Demokratik bir anayasa değildir
1982 Anayasasının değişmesi noktasında tüm siyasi partilerin mutabık olduğu halde yeni Anayasa yapımında bir türlü uzlaşmanın sağlanamadığını hatırlatan Milletvekili Tunç; “Anayasamız demokratik bir anayasa değil, bir Anayasanın demokratik olabilmesi için öncelikle Anayasayı yapanların adil serbest seçimlerle işbaşına gelmiş olması gerekir, 1982 Anayasasını yapanlar, darbe ile işbaşına gelenlerdir, bir Anayasanın demokratik olabilmesi için yapım sürecinde halkın, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin alınması gerekir, 1982 anayasasında bu görüşler alınmamıştır, çünkü görüş alınabilecek siyasi partiler, dernekler vakıflar darbeciler tarafından kapatılmıştır, 1982 Anayasası bu yönü ile de demokratik değildir. Anayasaların demokratik olabilmesi için üçüncü şart halkoylamasıdır, 1982 anayasası halkoylamasına sunulmuştur ancak, Anayasa’ya hayır propagandası yapılabilecek bir ortam oluşmamıştır, darbeciler buna izin vermemişlerdir, çünkü Anayasa’ya hayır propagandası yapabilecek siyasi partiler kapatılmış, sivil toplumun sesi kesilmiştir, tek taraflı bir propaganda ile Anayasa’ya evet kampanyasını darbeyi gerçekleştirenler yapmıştır, milletimiz de bir an önce demokratik siyasi düzene geçmek için, anormal durumdan bir an önce çıkmak için Anayasa’ya evet oyu vermek zorunda kalmıştır, zaten kısa süre sonra yapılan seçimlerde darbecilerin işaret ettiği siyasi partiye değil de, o dönemde rahmetli Turgut Özal’ı tek başına iktidara getirerek, darbecilerin dönemini kapatmıştır.” Dedi.
Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bir Anayasa öngörüyoruz
1982 Anayasasının sadece yapım şekli açısından değil, içeriği ve taşıdığı vesayetçi anlaşıy nedeniyle de değişmesi gerektiğini belirten Milletvekili Tunç, egemenliğin kullanılması ile ilgili olarak ta anayasa’da sorun bulunduğunu, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması gerektiği halde bu anayasa ile egemenlik yetkisinin yetkili organlara devredildiğini, yetkili organların da vesayet odakları tarafından tutularak, milletin egemenliğinin sınırlandırıldığını söyledi.
Parlamenter Sistemin yol açtığı sorunları milletimiz yaşadı
1982 Anayasasının hükümet sistemi olarak parlamenter sistemi benimsediğini belirten Milletvekili Tunç, parlamenter sistemin yol açtığı sorunları bu millet 1960 yılından bu yana yaşamaya devam ediyor, parlamenter sistem kriz üreten, istikrarsız hükümetlere ve dolayısıyla ekonomik bunalımlara, güvenlik ve terör sorunlarına yol açtığını tüm bu durumların dış politikada itibar kaybına neden olduğunu söyledi. Başkanlık sisteminin en önemli özelliğinin ise istikrar olduğunu hatırlatan Milletvekili Tunç, en çok oyu olan başkan seçileceğinden, parlamenter sistemdeki koalisyon pazarlıklarının ve dolayısıyla koalisyonun yol açtığı siyasi krizlerin olmayacağını, millet başkanın icraatlarını beğeniyorsa, yeniden seçebileceğini, beğenmiyorsa da değitirebeleceğini söyledi. Başkanlığın diktatörlük olmadığını belirten Milletvekili Tunç, Başkanlık sisteminin yasama ve yürütmenin bir birinden sert bir şekilde ayrıldığı bir sistem olduğunu, parlamenter sistemde ise yürütmenin yasamanın içerisinden çıktığını ve Başbakanın, Cumhurbaşkanının istemediği bir kanunun meclisten geçemediğini, Başkanlık sisteminde isen Başkanın kanun teklif etme yetkisinin olmadığını, bütçe konusundaki yetkinin mecliste olduğunu, böylece Başkanın meclisle de uyumlu çalışma içerisinde olması gerektiğinden Başkanlık sisteminin bir denge sistemi olduğunu, kanun teklif etme, bütçe yapma yetkisinin Başkanda olmadığı bir sistemin diktatörlüğe yol açacağını söylememin hiçbir gerekçesinin olmadığını söyledi.
Başkanlık Sistemi ile Üniter yapımız korunacaktır
Hükümet sistemi tartışmalarında üzerinde en çok manipülasyon yapılan hususlardan bir tanesinin de başkanlık sistemi ile ülkenin bölüneceği ve federal bir yapının kurulacağı yönündeki açıklamalardır diyen Milletvekili Tunç, “Oysa federalizm bir devlet şeklidir, başkanlık ise bir hükümet sistemidir. İsteyen ülke istediği modeli seçebilir. Başkanlık sistemini uygulayan üniter devlet yapısına sahip ülkeler olduğu gibi, Parlamenter sistemi uygulayıp federal bir devlet yapısına sahip ülkeler vardır, AK Parti’nin teklifi de sadece hükümet sisteminde değişiklik yapılmasına ilişkindir. Teklifte devlet sistemine ilişkin olarak üniter devlet konusunda hiçbir değişiklik yer almamaktadır. Başkanlık sistemi gelse dahi tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan vasıflarına dayalı üniter sistem korunacaktır.” Dedi.
Başkanlık Sistemi Kalkınmayı hızlandıracaktır
Başkanlık sisteminde yürütmenin tek başlı olduğunu belirten Milletvekili Tunç, “bu sistemde icraata ilişkin kararlar Başkan tarafından alınır ve süratle uygulanır. Parlamenter sistemde koalisyon durumunda yatırımların hayata geçmesi gecikir. Ortalama süresinin 1,5 yıl olduğu hükümetlerde bir yatırım projesinin hayata geçmesi çok zordur. İktidarlar değiştiğinden projeler de değişir, her bir bakanlık farklı partilerde olduğu için partili bakanlar kendi seçim çevrelerine ihtiyaç olmadığı halde kendi bakanlığı ile ilgili yatırımı yapar, başka iller ise bu yatırımdan mahrum kalabilir, Parlamanter sistemde yatırımlar zor hayata geçtiği gibi, ülke genelinde dengesiz dağılımı da söz konusu olur. Eğer ülkemiz Başkanlık sistemine çok daha önceden geçmiş olsaydı, tek başına iktidarlar döneminde yapılan icraatlar tüm dönemlere yayılacaktı ve bu gün konuşmakta olduğumuz 2023 projeleri çoktan hayata geçmiş olacaktı, kişi başı milli gelirimiz 25 bin dolarları, toplam milli gelirimiz 2 trilyonları bulacaktı. Ve Türkiye bu gün dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi olacaktı, 2023 için de ilk 5’i konuşabilecektik” dedi.
Başkanlık Sistemi Kutuplaşmayı önler, uzlaşmayı teşvik eder
Başkanlık sisteminin siyasi partileri iktidara gelmek için marjinal ve negatif siyasetten vazgeçirip toplumun merkezine yönelmeye zorlayacağını belirten Milletvekili Tunç, Başkanlık sistemi, toplumu birleştirici ve kutuplaşmayı yatıştırıcı bir rol oynama potansiyeline sahiptir. Her kesimin sıcak bakacağı adaylar gösterilecek, aşırı uçlardaki adayların bu sistemde seçilme şansı olmayacak, bu da uzlaşmayı gerektirecek, beraberinde de siyasette kutuplaşmayı değil yumuşamayı getirecektir.” Dedi.
İşte Bartın’da Rıza Yalçınkaya’ya Kazandıran Projeler
İşte Bartın’da Kazananlar
Bartın’da Sondaj Kuyusundan Hazine Fışkırdı
Bartın’da İşçi Servisleri Çarpıştı, 1 Ölü, Çok Sayıda Yaralı Var
