Karadeniz’de Afetin Adı: Sel

Aksigorta’nın yaptırdığı Türkiye’nin en geniş kapsamlı “Afet Bilinci Araştırması”na göre; Karadeniz’de Afetin Adı: Sel

Bölgesel farklılara da ışık tutan araştırmaya göre, toplumun yüzde 44’ü en çok maruz kaldığı doğal afetin deprem olduğunu belirtirken, Karadeniz Bölgesi’nde yaşayanlar, en çok (yüzde 26) maruz kaldıkları doğal afetin sel olduğunu dile getirdi.

Aksigorta tarafından, araştırma şirketi Nielsen’e yaptırılan Türkiye’nin bugüne kadar afet bilinci konusunda gerçekleştirilmiş en geniş kapsamlı araştırması olan “Afet Bilinci Araştırması”, Türk toplumunun afetler konusundaki bilinç ve yaklaşım tarzı ile ilgili ilginç ve çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Türkiye’yi temsil eden 14 ilde 16-64 yaş grubuna dahil 1.212 kişi ile yapılan araştırma, toplumun başta deprem olmak üzere afetler konusunda farkındalığının olduğunu, ancak kendini risk altında görmediğini ortaya çıkardı.

“YAŞADIĞIM BÖLGE RİSK ALTINDA DEĞİL”

Aksigorta’nın “Afet Bilinci Araştırması”na göre, Türkiye’de her iki kişiden biri afete, her 5 kişiden 2’si depreme maruz kaldığını dile getirirken, toplumun yüzde 80’i oturduğu bölgeyi afet riski altında görmüyor. Topraklarının yüzde 96'sı farklı oranlarda deprem tehlikesi altında olan ve yüzde 66’sı aktif fay hatları ile kaplı Türkiye’de, araştırmaya katılan 1.212 kişinin sadece yüzde 14’ü fay hattı üzerinde olması nedeniyle, yüzde 4’ü ise ise sel ve diğer afetler açısından risk altında olduğunu dile getirdi. Karadeniz Bölgesi’nde yaşayanların yüzde 18’i sel riski altında olduğunu ifade etti.

Karadeniz Bölgesi’nde sele maruz kalanların hasar görme oranı yüzde 60 olarak belirlenirken, hasar gören Karadenizlilerin yüzde 37’si bu hasarı, fiziksel/psikolojik veya duygusal zarar olarak yorumladı.

Türk insanının doğal afetler konusundaki bilinç ve yaklaşım tarzının bölgesel farklılıklarına da ışık tutan Aksigorta’nın Afet Bilinci Araştırması’na göre Türkiye’de her iki kişiden biri (yüzde 51) doğal afete maruz kaldığını belirtirken, bu oran Karadeniz Bölgesi için yüzde 41. Türkiye genelinde ve diğer bölgelerde en çok maruz kalınan doğal afetlerin başında deprem gelirken, Karadeniz Bölgesi’nde sel, yüzde 26 ile ön plana çıkıyor, deprem yüzde 17 ile ikinci sırada yer alıyor.

KARADENİZLİLER DOĞAL AFETİ MEDYADAN TAKİP EDİYOR

Karadenizliler, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde görülen doğal afetler konusunda ağırlıklı olarak konuyu haber kanallarından düzenli takip etmek şeklinde bir tutum izliyor. Karadenizlilerin yüzde yüzde 68’i meydana gelen doğal afet ile ilgili radyo, televizyon, internet ya da gazeteler gibi çeşitli haber alma kanallarından düzenli olarak gelişmeleri takip ettiğini dile getirirken, yüzde 22’si haberdar olduğunu ancak olayın detaylarına girmeden ve düzenli olarak takip etmeden genel olarak bilgi sahibi olduğunu belirtti.

Karadeniz’de doğal afet sonrasında ulaşmaya çalışılan kişi/kurum sorulduğunda ilk belirtilen, tüm Türkiye’de olduğu gibi aile, akraba ve tanıdıklar. Türkiye genelinde afet sonrasında aile, akraba ve tanıdıklarına ulaşma eğilimi yüzde 38 iken, Karadeniz’de bu oran yüzde 21. Karadeniz Bölgesi’nde afet durumunda AKUT, Belediye, Valilik gibi sivil toplum kuruluşları ile kamu kurumlarına ulaşma eğilimi Türkiye geneline göre daha yüksek.

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Karadenizliler de deprem öncesi önlemleri gerekli buluyor ancak uygulamıyor. Toplumun yüzde 56’si deprem öncesi önlemleri gerekli buldukları halde uygulamazken, Karadeniz Bölgesi’nde bu oran yüzde 64. Aynı tutum, sel öncesi alınması gereken önlemler konusunda da görülüyor. Türkiye genelinde toplumun yüzde 54’i sel öncesi alınması gereken önlemleri gerekli bulmasına karşın uygulamazken, bu oran Karadeniz Bölgesi’nde yüzde 60 olarak görülüyor.

DEPREM HABERCİSİ DOĞA OLAYLARINA İNANIŞ ORANI ÇOK YÜKSEK… FAVORİ: KÖPEKLER

Araştırmaya göre, Türkiye’de her 10 kişiden 5’i de doğada deprem öncesi habercisi olarak tanımlanan birtakım işaretler olduğuna inanıyor (yüzde 46). Bu oran Karadeniz Bölgesinde ise yüzde 39. Deprem öncesinde işaret verdiğine inanılan diğer hayvanlar ve doğa olayları ise şöyle:

Kediler, kuşların dairesel olarak uçmaları ve gökyüzünde ağlamaları, çatılarda kümeleşmeleri, karıncaların banyo ve tuvaletlere hücumu ve bir zincir halinde yukarılara, çatıya doğru tırmanmaları, gökyüzünde renkli ışımalar, ateş topları, deniz, kuyu, kaynak ve kaplıca sularında sıcaklık artışı, deniz dibinde hareketlenme, deniz suyu seviyesinde yükselme, deniz kıyısında çamurlaşma, toplu balık ölümleri, balıkların karaya vurması, akvaryum balıklarının akvaryum dışına sıçraması, topraktan gaz çıkışları, güneş tutulması, gökyüzünün kırmızı olması, gökyüzünde normalden fazla yıldız bulunması, ani hava sıcaklığı, ani bunaltıcı sıcak, havada tozlanma ve bulutlanma.

AKSİGORTA GENEL MÜDÜRÜ UĞUR GÜLEN: “DAHA ÇOK YOLUMUZ VAR”

Aksigorta’nın yaptırdığı Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı afet bilinci araştırması olan “Afet Bilinci Araştırması”nın sonuçlarını değerlendiren Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, ülkemiz topraklarının yüzde 96’sının başta deprem olmak üzere doğal afet riski altında olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

“Türkiye, başta deprem olmak üzere doğal afetler konusunda riski çok yüksek bir ülke. Çok sayıda vatandaşımızı doğal afetler nedeniyle yitirdik, ülke olarak büyük ekonomik kayıplar yaşadık. Özellikle deprem konusunda toplumun çoğunda belki de ilk defa yüksek farkındalık yaratan, binlerce vatandaşımızı yitirdiğimiz Marmara Depreminin üzerinden yaklaşık 14 yıl geçti. Ancak Aksigorta olarak yaptırdığımız araştırma gösteriyor ki, afet bilinci konusunda kat etmemiz gereken daha çok yol var.”

Anahtar Kelimeler:
Sel
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
tefer 11 yıl önce

karadenizde afetin adının "sel" olduğunu çok iyi biliyoruz. bartın 1975 yılından beri 9 sel yaşıyor.. sel önlemlerinin alınmadığını da çok iyi biliyoruz.. tefer 1-2 projelerinin gerçek gerçekleşme oranı nedir.. tefer-3 projesine 2005 yılında başlanacaktı.. tefer-3 projesine ne oldu..