Çok kıymetli dostlarım,
Bu gün 29 Mart 2014.
1825 gün önce bu gün, sizlerin bana ve ekibime duymuş olduğunuz güven, göstermiş olduğunuz teveccüh ile Bartın Belediyesi’nde yönetime geldik. Öncelikle bir kez daha, bize duyduğunuz bu güvenden dolayı şükranlarımı sunuyor, sizlerin karşısına başımız dik, alnımız ak olarak çıkabilmenin huzurunu ve gururunu taşıyorum.
Saygıdeğer dostlarım,
Bir kenti yönetmek demek, çok fazla sorumluluk duymak demektir.
Bir kenti yönetmek demek, o kentte yaşayan her ferdin derdi ile dertlenip, neşesi ile neşelenmek demektir.
Bir kenti yönetmek demek, kendinizden fedakârlık etmek demektir.
Biz de kentimizde yaşayan 60 bine yakın vatandaşımızın sorumluluğunu 29 Mart 2009’da üzerimize aldık. Ve bugün 29 Mart 2014. Allah’ım bizleri sizin karşınıza mahcup çıkarmadı.
Kolay olmadı dostlarım.
Çok çalıştık, çok çabaladık. Sizlere, çocuklarımıza ve torunlarımıza veremeyeceğimiz hesabımız olmasın diye geceyi gündüz ile birleştirdik, 7 gün 24 saat çalıştık.
2009 yılında göreve geldiğimizde, okyanusta sürüklenen bir tekne misali bulduğumuz Bartın Belediyesi’ne rota çizdik.
Bir aday diyor ki “Bartın Belediyesi’nin dümeni yanlış ellerde”. Göreve başladığımızda Bartın Belediyesi’nde dümen yoktu değerli dostlar.
Onu söyleyenler kaçmıştı, gitmişti, giderken de bırakın rotayı, dümen bile bırakmamıştı.
29 Mart 2009’da Bartın halkı “Hadi Cemal Akın” dedi. Bana ve ekibime güven duydu, batmaya başlamış Bartın Belediyesi, Allah’ın izni ile bugün bölgemizin en itibarlı belediyesi haline geldi.
Çok kıymetli dostlarım,
41 yıllık siyasi hayatımın uzunca bir süresi mensubu bulunduğum Milliyetçi Hareket Partisi’nin il başkanı ve Merkez Yürütme Kurulu üyeliği ile geçti. 5 yılı da Bartın Belediye Başkanlığı ile devam etti. Beni hepiniz tanıyorsunuz. Karaköy’de doğan, Kemerköprü’de büyüyen ve 55 yıllık yaşamında Bartın’da ayak basmadığı sokak kalmayan ben, hep bu güzel kent için hizmet verebilme gayreti içinde bulundum.
Çünkü benim için siyaset demek, halka hizmet demekti. Çünkü halka hizmet Allah rızası demekti. Allah rızası için yaptığımız bu hizmetlerde sizlerin gönülden dualarınız bizi bu günlere, yine sizlere en iyi şekilde hizmet verebilecek makamlara taşıdı.
Değerli dostlarım, dedim ya 41 yıllık siyasi hayatım var. Karalamayan, polemik yapmayan, yalandan-dolandan uzak, kişisel ihtiraslardan ve kıskançlıklardan uzak bu hayatı, küçüklerimi kardeşim, yaşıtlarımı arkadaşım, büyüklerimi anam-babam bilerek yaşadım. Bizi bir dost bilerek derdine derman arayan herkesin yanında oldum. Siyasi hayatım boyunca yanımıza gelene 3 şeyi hiç sormadım. Nerelisin demedim, adın ne demedim, hangi görüştensin demedim. Sadece ve sadece dertlere derman olmaya çalıştım. 11 yıl MHP İl başkanlığı yaptım, parti binasında durmadım. Kendi işyerimde kapılarımı açtım. Neden mi dostlarım? Bir derdi olan rahatlıkla gelebilsin, rahatlıkla derdini söyleyebilsin diye ben kendi işyerimin kapılarını ardına kadar açtım. Başkaları gibi “sen hangi partiye oy verdin”, “senin işini görürüm ama hadi sen git bizim partiye önce üye ol” demedim. Allah muhafaza eylesin kimseye tepeden bakmadım.
Saygıdeğer dostlarım,
Her bireyin bir siyasi görüşü vardır. Elbette olmalıdır. Genel seçimlerde siyasi görüşlere göre yönetimler şekillenir. 30 Mart yarınki Pazar günü yapılacak olan yerel seçimlerde ise halkımız adaylara bakar.
Güvenilir midir, ulaşılabilir midir, yanına gittiğinizde sizi dinler mi, gelip hatırınızı sorar mı, fikrinizi alır mı, danışır mı, eleştiriye açık mıdır?
Evet, dostlar! Bir belediye başkanının ulaşılabilir olması, o kentte yaşayanlar için çok önemlidir. Ben, günün ve gecenin her saatinde arayabileceğiniz, yüreği ve kapıları ardına kadar açık bir belediye başkanı oldum. Bundan sonra da sizlerin teveccühü ve Allah’ın izni ile aynı şekilde olmaya devam edeceğim.
İktidar partisinin belediye başkan adayı, seçilirse, belediyenin girişine halkla ilişkiler masası kuracakmış. Halkımız derdini, isteğini, önce bu masalarda görevli memurlara söyleyeceklermiş. Bu memurlar konuyu özel kaleme ileteceklermiş. Ardından da gerekli durumlarda belediye başkanına bildireceklermiş. Bunu okuyunca, gene Bartın’ı İstanbul ile karıştırdılar dedim. Burası Bartın ey iktidar partisi adayı, burası Bartın!
Çok kıymetleri dostlarım,
Biz sizlerle 5 yıl boyunca kol kola girdik, huzurlu bir kentte, huzurlu insanlar olarak yaşama düsturu içinde olduk. Ancak ne yazık ki son günlerde bu huzur ortamını bozmak isteyen, gerilim siyaseti yapıp, bundan da prim kazanmaya çalışanlar var. Bizleri kavga ortamına çekmek isteyenler bugüne kadar avuçlarını yaladı, bundan sonra da avuçlarını yalayacaklar. Kendi kendilerine senaryolar yazıp, kötü birer aktör olanlar, işbirlikçileri ile mazlum rolüne bürünmek istediler. Ama halkımız “yemedi” değerli dostlar. Çünkü halkımız bilir ki Cemal Akın ve ekibi, bu oyunlara gelmez, halkı da germez. Ama onlar yetinmediler. Kaybetme psikolojisi içinde tehditler savurmaya devam ettiler. Çoluk çocuğunun rızkı için belediyemizde çalışan kardeşlerimize aba altından sopa göstermeye çalıştılar. Yetmedi! Bize destek verenlere “başkan olunca işyerini kapatırız ha” dediler. Yetmedi! Daha dün akşam resimli ilanımızı basan bir gazeteye baskın yaparcasına gidip kendi resimlerini bastırmak istediler, kötü sözler söylediler. Ayıp! Bu kadar mı seviyesizleştiniz. Ayıp.
Değerli dostlarım seçilebilmek için her yolu mubah sayanların sizlerin huzurunu bozmasına bu Cemal Akın ve ekibi fırsat vermez. Sabır gösteriyoruz. Bütün dostlarımıza “aman arkadaşlar tahriklere gelmeyin. Halkımızın huzurunu bozmak isteyenlere fırsat vermeyelim” diyoruz.
Değerli dostlarım,
Her zaman söyledim, yine söylüyorum. Biz her bir oy’un kıymetini biliriz. Her bir oy güven demektir. Her bir oy bizim için onur demektir. Kendisine verilen oyları, duyulan güvenleri hırsları için bırakıp giden, iflas noktasına getirdikleri Bartın Belediyesi’nden kaçarak, soluğu Ankara’da alan zihniyet, bugün hangi yüzle “ben geldim, beni seçin” diyor? Anlamış değilim. Halkımızı balık hafızalı mı sanıyorlar?
Halk seçsin “başkan” ol, yarım bırak kaç!
Halk seçsin vekil ol, yarım bırak.
Çocuk oyuncağı mı bu? Bir insan bu kadar mı sorumsuz olur? Bu kadar mı kendine güvenenleri, oyları ile destekleyenleri yarı yolda bırakır? Değerli dostlarım işte söz sizde! Mühür sizde! Karar sizde! Yetki sizde.
Bartın Limanı’ndan alınmayan işgaliye bedellerini “ben bilmiyordum” diye geçiştirmeye çalışanlar, Orduyeri Mahallesi sakinleri tepki gösterince “köprüyü ben şikâyet etmedim” diye kıvrananlar, Bülent Ecevit Bulvarı’nı bölerek esnafa, halka ve sürücülere eziyet edip, esnafları batırıp, dikiş tutmayan yola milyarları döküp sonra da utanmazca “Özür dilerim ben hata yaptım” diyenler… halk bunları unutmaz, hesap sorar. Ve o gün gelmiştir. Halkımız en iyisini bilir.
Saygıdeğer dostlarım,
Yeniden birlikte diyerek, sizlerin karşısına 52 yeni proje ile çıkıyoruz. Vatanımız için, milletimiz için, Bartınımız için ben ve belediye meclisi üyelerimiz bilgimizi, birikimimizi, yüreğimizi koyuyoruz.
Cemal Akın başkanlığında, meclis üyesi adayı arkadaşlarımız; İşadamı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, Emekli Albay Mehmet Sandıklı, İşadamı Necmi Balık, Eğitimci Çiğdem Bayraktar, Harita Mühendisi Sinan Alp, Esnaf Ahmet Kömeç, İşadamı Semih Kaptan, Esnaf Hüseyin Taner Çetin, Müteahhit Kemal Gözen, İnşaat Mühendisi Hüseyin Gümüşdağ, Esnaf Ufuk Demir, İşletmeci Ender Sarı, Mimar Murat Kaya, Eczacı Kutlu Karakaş, Emekli Memur Necdet Kalafat, İşletmeci Mustafa Günay, Ev Hanımı Şerife Erkuran, Esnaf Emine Yoğurtçu, Emekli Memur Tülay Gün, Emekli Hüseyin Kaplan, Emekli Gardiyan İdris Sagay, Emekli Hüseyin Çakmak, Mali Müşavir Recep Çömlek, Esnaf Şemsettin Çöme ve Esnaf Keramettin Şenkal ile birlikte Bartın Belediyesi’ni yarınlara en güzel şekilde taşıyacağımıza söz veriyoruz. Geçmiş 5 yıl bu sözümüzün teminatıdır saygıdeğer dostlarım.
“Ben” değil, “biz” diyerek, Bartın Belediyesi’nde çalışan 500’e yakın kardeşimiz ile cem olarak sizlere hizmet edebilmenin mutluluğunu ve sonucunda da elde edilen başarının haklı gururunu yaşıyoruz.
Kıymetli dostlarım, vaktinizi ayırıp beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.
Yarın yapılacak yerel seçimlerin hayırlı-uğurlu olmasını diliyorum.
Oy Pusulasının en sonunda Milliyetçi Hareket Partisi Ambleminin altına vuracağınız mühür ile bizleri yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum.
Gerek Belediye Başkanlığım süresi, gerekse seçim dönemi boyunca gösterdiğiniz yakın ilgi, sevgi ve desteklerden dolayı şükranlarımı sunuyor, kendimi size, sizleri Allah’a emanet ediyorum.
Hepinize sevdikleriniz ile birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam diliyor, sevgi, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.