Sayın başbakan geçen hafta valiler toplantısında valilere protokol valisi olmayın halkın içine girin dedi. Sayın Bartın valisi bunu yanlış anlamış. Sokağa çıkıp halka protokol dersleri veriyor. Ben Valiyim. Ben Cumhurbaşkanının temsilcisiyim. Dolayısı ile ben Cumhurbaşkanı sayılırım. Beni kapılarda karşılayacaksınız. Hatta belkide o geçerken dikkat çekilip herkes esas duruşa geçmelidir.
Bartın Valisinin Saadet Partisi İl Başkanlığı ziyaretindeki tutumu ve bunun kameralar önünde yaşanması ve ulusal kanallarda yayınlanması en hafifinden nezaketsizliktir. Ceberrut devlet anlayışından bir enstantanedir.
Her şeyden önce bu sayın valinin protokol kurallarından da haberi yoktur. Ziyaret edilen kuruluşun Başkanı yollarda karşılama yapmaz. Makamında bekler. Protol görevlisi karşılar ve refakat eder. Ziyaret edilen kurum başkanı misafiri giderken arabasına kadar yolcu eder. İl başkanımızda öyle yapmış , birinci yardımcısını görevlendirmiş, giderken de arabasına kadar yolcu etmiştir. Ayrıca Siyasi parti yöneticileri devletin memuru değildir, istedikleri gibide davranabilirler, herhangi bir karşılama kuralına tabi değildirler.
İkincisi bugün kendisinin vali olmasını sağlayan siyasi iktidarın da menşei olan Milli Görüş’ün tek temsilcisi hepimizin hatta Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanın da hocası Merhum Necmettin Erbakan’ın partisine nezaket dersi vermek kimsenin haddine değildir. Bartın’ımızın insanları hele hele Saadet Partisi İl başkanımız sayın Ünal Yurtbay ve çalışma arkadaşları nezaket ve zerafet timsalidir. Onlara yapılan bu kabalık büyük bir haksızlıktır. Ayrıca bu sayın Valinin Bartın halkına karşı da benzer davranışlar sergilediği bilinmektedir. Sayın Bartın Valisi derhal özür dilemelidir. Kendisi derhal Bartın’dan alınmalıdır. Tavsiyemiz hiçbir ile gönderilmemesidir.