Mahkeme Kazanıldı, Temeli Atıldı

BÜLENT Ecevit Bulvarı üzerinde, eski Endüstri Meslek Lisesi arazisinde inşasına başlanan 5 bin kişilik Bartın Merkez Camii ve Külliyesi’nin temel atma töreni yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

İlgili Foto Galeriye Git

Hayırseverlerin bağışlarıyla inşa edilecek olan camide 5 bin kişi aynı anda ibadet edebilecek. 90 araçlık kapalı otopark planlanan camide 22 adet bayan ve 51 adet bay olmak üzere toplamda 73 adet WC ve abdesthane yer alacak.

Ayrıca 311 metrekarelik bir alanda kitap ve kafe alanı oluşturulacak. Zemin katta ise 356 metrekarelik bir alan dükkan yeri olarak planlanırken 539 metrekarelik alan ise müftülük ek hizmet binası olarak tasarlandı.

Bartın Merkez Camii ve Külliyesi’nin kent merkezindeki önemli bir eksikliği gidereceği ifade edilirken Bartın’a ise değer katacağı vurgulandı.

Düzenlenen törene Bartın Valisi Nurtaç Arslan, AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Belediye Başkanı Cemal Akın, İl Emniyet Müdürü Şakir Engin Korkmaz, AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı, MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik, İl Müftüsü Abdülcelil Çakar kamu kurumlarının müdürleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Törende ilk olarak Türkiye Ezan Okuma Birincisi Konya’nın Meram İlçesi Sarraflar Cami İmam Hatip Mehmet Erarabacı tarafından Kuran’ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi.

Akın, “Mahkemeler kazanıldı”

Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın da konuşmasında şunları söyledi: “Tabii bu cami inşaatı önce istişarelerle başladı. Sayın Müftü Mahmut Hocam ve Nusret Dirim Valimiz ile belki dört beş ay istişare yaptık nereye olsun diye. Şu anda Millet Bahçesinin olacağı yüz dönümlük bir alanı mı olsun? Yoksa bu alana mı olsun diye? Tabii o gün imar planı yeni yapılıyordu. Bu alanda karar kılındı. Bu alan da Milli Emlak tarafından Milli Eğitime tahsis edilmiş iki parsellik bir yer. 11 bin metrekare bir tarafı diğer tarafı 13 bin metre kare. 24 bin metrekarelik bir alan. Endüstri Meslek Lisesi vardı burada. Sayın Vekilimizin de destekleriyle yeni bir alana kırk bin metrelik bir alana Endüstri Meslek Lisesi yapıldı. Yani buranın iki katı yere. Cami alanı olacak on bir bin metrekare alan ise o endüstri meslek lisesinin dörtte biri kadar. Ama buraya imar planı yapmaya başladıktan sonra birçok sıkıntılarla karşı karşıya geldik. Bazı kurum ve kuruluşlar karşı çıktılar. Biz de şiddetle karşısında durduk. Burada eski bir hastane diye ibare edilen, halbuki 1967 yılında yıkılmış, sonrasında çıraklık merkezi olarak orası kullanılmış bir alan vardı. Burası tarihidir diye karşı geldiler. Sonra Anıtlar Kurulu’na sorduk. Hayır burası o değil dediler, yıkım kararı verdi ve yıktırdık. Bunun peşinden de mahkemeler süreci başladı. Mahkemeler sürecinde de Allah’ın izniyle mahkemeler kazanıldı. Çünkü bizim hazırlığımız var idi. Bu beş senelik meseleden bahsediyorum. Eğer bu beş senelik mesele olmamış olsa idi biz belki Kurban Bayramı’nda en azından buranın alt katında namaz kılar duruma gelecektik saygıdeğer dostlar. Bir şekilde bir vesileyle mahkemelik olundu. Tabii burası üç tane proje vardı burada. Projeyi de tartıştık. Sayın Mahmut Hocam sonrasında siz şimdiki müftümüzle beraber. Hangi projeyi burada gerçekleştirelim diye. En uygun proje şimdiki bu proje oldu. Hemen arkamızda gördüğünüz proje. Dört bin beş yüz kişinin ortalama namaz kılacağı bir alan. İçerisinde de külliye dediğimiz, külliye deyince hemen yanlış algılanıyor. Külliyede bir şey yok. Kültür ve sanat var. İbadethane var. Bir de müftülüğün binası buraya gelecek. Başka bir şey yok. Külliye bu. Yani korkacak bir şey yok. Çekinecek bir şey yok. Burası muhteşem bir bina olacak. Çünkü cenazeler olduğunda arkadaşlar yollarda namaz kılınıyor. Cuma namazları namaz kılacak yer bulamıyoruz. Burası da hemen yürüyerek geleceğimiz bir alan. Sonra dediler ki efendim burada siz yoğunluğu artırıyorsunuz. Hayır Endüstri Meslek Lisesi burada yoğunluğu arttırıyordu. Bin beş yüz iki bin öğrencisi geliyordu her gün. Burada gerisi Cuma günleri bir şey aynı olacak. Diğer günler o yoğunluk azalmış olacak zaten. Öyle bir yoğunluk yok. Yani çok şükürler olsun bu gerçekleşti. Bütün Valilerimiz destek verdiler.

“Beş sene kaybımız oldu”

Gerek Sinan Valimiz, gerek Nusret Valimiz, Sayın Müftümüz Sayın Milletvekilimiz, siyasilerimiz o günkü kurum ve kuruluşlardaki bütün dostlar. Tabii camileri Allah’ın izniyle halkımız yapıyor. Hiçbir ibadethaneye ve camiye başlanıp da yarıda kalmış bir cami yok. Hiçbir okula başlanıp da yarıda kalmış okul yok saygıdeğer dostlar. Burada bunlar muhakkak gerçekleşecek. Kısa zamanda olacak. Beş sene kaybımız oldu. Biz hep tabii tabir ederiz. Bayraklar inmez, ezanlar dinmez, vatan bölünmez diye. Peki vatanı temsil eden nedir? Hem bayraktır, hem de minareler saygıdeğer dostlar. Arnavutluk’a gittik biz. Diyorlar ki bak burası Müslüman şehir. Köy, minare. Yanı başında hac var, buna da Hıristiyan diyorlar. Onun için bu bizim bağımsızlığımızı ifade eder. Bu bizim bağımsızlığımızı Allah’ın izniyle burada gerçekleştirmiş olacağız. Allah bu külliyeye, bu camimize vesile olanlara, el atanlara, hepsine hürmet, saygılarımı sunuyorum. Bir tuğlası olanların Allah razı olsun. Elbette bunun ecri görülecektir. Muhakkak ki ecri bölünecektir. Sayın müftünün dediği gibi manevi veya maddi destek verenlere, parası olmayanların ruhuyla destek verenlere, Allah’ın Allah hepsinden razı olsun. İnşallah belediye olarak biz de buranın her şeyinde olmaya çalıştık. Çünkü okullara ve camilere kanunlarla belirlenmiş yardım etme hakkımız var. O noktada Müftülüğümüzün dediğini iki etmedik.” diye konuştu.

Tunç, “Merkez Camii’ne ihtiyaç çok fazlaydı”

AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Bartın Merkez Camii’ne ihtiyaç çok fazlaydı. Bartın’ımız aslında camiler açısından zenginliği olan bir yerdi. Bartın merkezde, tarihi camilerimiz var. Yukarı çarşıda, Osmanlı’dan kalma Yukarı Halil Bey Camisi. Yine hemen aşağısında Bosnalı İbrahim Paşa’nın yaptırdığı Orta İbrahim Paşa tarihi camimiz. Hemen onun aşağısında Hacı Mehmet Cami’miz. Ama bunlar küçük. Yine hemen onun biraz yakınında Merkez Arap Cami’miz. Hemen biraz daha geldiğimizde Aşağı Cami, Şadırvan Camimiz. Biraz daha aşağı Kemer’e doğru geldiğimizde Ziyaiye Cami’miz, Amasra’da Fatih Cami’miz, Ulus’ta Hasan Dede Cami’miz, tarihi camileri açısından Bartın’ımız çok zengin.

“Camiler nüfusumuza yetmiyor”

Ama tabii ki artık şehir merkezinin nüfusunun artması nedeniyle bu tarihi camilerimiz ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti. Cuma namazlarında özellikle cenaze namazlarında o kalabalıklar, yollarda, caddelerde ibadet yapmak durumunda kalıyordu. Uzun süredir vatandaşlarımızdan artık dillendirilmeye, Türkiye’nin işte İstanbul’u, Ankara’sı ve birçok vilayetinde büyük camilerin inşa edildiğini hemen komşumuz Zonguldak’ta da büyük bir cami inşa edildi ve hizmete açıldı. Ve onlara da gıptayla bakmaya başlamıştık. Bartın’ımızda da bu ihtiyacın artık giderilmesi gerektiği noktasında büyük bir kamuoyu oluştu. Önceki müftümüz Mahmut Gündüz Hocamız, sonrasında Abdülcelil Çakar Hocamız ve önceki valilerimiz, belediye başkanımız hep birlikte bunun gerçekleşmesi noktasında bir çalışma içerisine girdik. Ve yer arayışlarının ardından Bartın’ın en orta yeri, en merkezi noktası burasıydı. Ve Endüstri Meslek Lisemizin artık depreme dayanıklı olmayan binası vardı burada. Ancak tabii ki Endüstri Meslek Lisemizin burada yaşatılması gerekiyordu. Onu da yaşattık. Ancak buradaki binayı kaldırdıktan sonra yerine sağ olsun Milli Eğitim Bakanımız o zaman yatırım programına hemen aldırdık.

“Eğitim yuvalarını yaşatmaya devam ediyoruz”

Şu anda Bartın Fuat Sezgin Mesleki Teknik Anadolu Lisesi 2 derslik binası, 24 derslikli olarak içerisinde spor salonu, yemekhanesi, atölyeleriyle beraber adeta bir üniversite kampüsü şeklinde Bartın’a yeniden kazandırmış olduk. Yani buradaki eski bir binanın yerine iki tane Endüstri Meslek Lisesi, birisi adeta bir üniversite gibi Bartın’a kazandırılmış oldu. Eğitim yuvalarını yaşatmaya devam ediyoruz. Birinci önceliğimiz elbette ki çocuklarımız ve onların geleceği. Ancak Bartın’ın da en önemli ihtiyacı olan Merkez Cami ve Külliyesi’ni de Bartın’ın tam merkezine inşa ediyoruz. Burası tabii sadece bir camiden ibaret değil, bir külliye şeklinde. İmar planları için de belediyemiz, belediye meclis üyelerimize, başkanımıza çok çok teşekkür ediyoruz. Ve buranın içerisinde kültür merkezleri, çocuklarımızın oyun alanları, 4-6 altı yaş Kuran Kursu bu şekilde bir eğitim yuvası, bir eğitim kampüsü şeklinde. Aynı zamanda Bartın’ın önemli bir eksikliğini gideren, ibadet ihtiyacını da giderecek ve Bartın’a bir kimlik kazandıracak önemli bir eserin temel atma törenindeyiz. Camilerimiz bizim medeniyetimizin sembolü.

“Bartın’a ayrı bir güzellik katacak”

Şehirlerimizin yaşadığımız yerlerin tapu senetleri bağımsızlığımızın sembolü o minareler. İşte böyle bir eser inşallah Bartın’a ayrı bir güzellik katacak inşallah. Ve hemen önünde de 100 millet bahçemiz var. Bu millet bahçesi çok büyük bir yeşil alan ve caminin önünde Bartın merkezde büyük bir yeşil alana ve 24 saat ışıl ışıl insanların orada çoluk çocuğuyla sabahlara kadar gezebileceği, dinlenebileceği bir hemen camimizin önünde de bir yeşil alanı Bartın’ımıza kazandırıyoruz. İhalesini gerçekleştirdik. Bartın Millet Bahçemizde şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Ben tekrar bu güzel eserin kazandırılmasında başta önceki valilerimiz, şimdi bayrağı devralan değerli valimiz, belediye başkanımız, il Müftümüz, önceki dönem müftümüz, ilimizdeki yöneticilerimiz ve tabii ki Diyanet Vakfımıza çok çok teşekkür ediyoruz. Cumhurbaşkanımıza da desteklerinden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz.”

Arslan, “Yapılışında maddi ve manevi destek olacak herkese teşekkür ediyorum”

Bartın Valisi Nurtaç Arslan da konuşmasında, “Burası sadece bir cami değil aynı zamanda içinde konferans salonu, bahçesi, nikah salonları, Kur’an Kursları ve bunların yanı sıra birçok dükkan barındıracak bir kampüs. Bu anlamda Bartın’ımıza inşallah hayırlara vesile olmasını diliyorum. 5 yıllık bir süreci var. Başta benden önce emeği geçen valilerimize, müftülerimize, belediyemize, siyasetçilerimize hepsine çok teşekkür ediyorum. Bundan sonrada caminin yapılışında maddi ve manevi destek olacak herkese, inşaatında emek verecek olan bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum. Hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı.

Müftü Çakar, “Camilerle Müslümanlar arasındaki irtibat etle tırnak arasındaki irtibat gibidir”

Daha sonra törenin açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Abbulcelil Çakar şunları şöyledi: “İnsanoğlu yaratıldığı günden beri yaratılış fıtratının bir gereği olarak inanma ihtiyacını daima hisseder olmuştur. Onun hissetmiş olduğu bu inanma ihtiyacı bazı insanlarda hak yolda tecelli etmiş, ne yazık ki bazı insanlarda da batıl istikamette devam ede gelmiştir. Ancak inanca olan bu ihtiyacın gereği olarak gerek hakkın taraftarları gerekse batılın taraftarları inançlarının gereği olan ibadethanelerini de yapa gelmişlerdir. Örneğin, ateşe tapan Mecusiler ateş kadehlerini, puta tapan putperestler, puthanelerini, Yahudiler Havralarını Hristiyanlar Kiliselerini yapa geldikleri gibi hakka iman eden mümin ve Müslümanlar da ilk insan ve ilk peygamber Hazreti Adem aleyhisselamdan bu yana Cami ve mescitlerini yapa gelmişlerdir. Allah uğrunda yapılmış olan ilk cami Kabe’dir, Beytullah’tır, banisi de Hazreti Ademdir. Tarihe bir göz attığımız zaman şunu görmekteyiz ki Müslümanlar nereye hicret etmişlerse, nereye göç etmişlerse, nerede mesken kurmuşlarsa, her türlü ihtiyaçlarının önünde ilk olarak cami ve mescitlerini yapmayı daha elzem görmüşlerdir. Hatta tarihe bakıldığı zaman Müslümanlar bu uğurda adeta yarışmışlardır. Bu cami inşa sanatı Emevi ve Abbasi dönemlerinde gelişmiş, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ise bu sanat zirveye ulaşmıştır. Camilerle Müslümanlar arasındaki irtibat etle tırnak arasındaki irtibat gibidir. Müslümanların olduğu mekanlarda aranan ilk eser cami ve mescitlerdir. Zira bu onların hayatlarının ayrılmaz bir parçasıdır. Bunun en güzel örneğini Kur’an-ı Kerim’de bizlere en güzel örnek olarak gösterilen yüce peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’dır.

“Cami ve mescitlere saygısızlık Allah’ın hukukuna saygısızlık olarak addedilmiş”

O Mekke-i Mükerreme’den, Medine-i Münevvere’ye hicret ettikleri zaman Medine-i Münevvere’ye 5 kilometre mesafedeki, Kuba Köyü’nde iki haftalık dinlenme süresi içerisinde Kuranı Kerim’de övgüyle bahsedilen, temelleri takva üzere atıldığı ifade edilen Kuba Mescidini inşa etmişler, Medine-i Münevvere’ye vardıklarında da ilk iş olarak Mescidi Nebi’nin inşa edildiğini görüyoruz. Her iki mescidin yapımında da yüce peygamberimiz fiilen bizzat çalışmış, taş taşımış, duvar örmüştür. Ebu Hureyre diyor ki, onu böyle taş taşırken duvar örerken görünce yanına yaklaştım. Ya Resulallah bunları bırak da biz taşıyalım. Sen başımızda bize rehberlik yap yeter. Dediğim zaman şu cevabı verdi peygamberimiz. Sen de bir başka kerpiç taşı. Buna benim de ihtiyacım var. Asıl hayat ahiret hayatıdır. Ne mutlu bu esere bu eserlere maddi ve manevi destekleri olanlar. Kur’an-ı Kerim’de biraz önce sunucunun da takdim ettiği gibi Allah’ın mescitlerini ancak gerçek iman sahiplerinin yapacağını Tevbe Suresinin 18’inci ayetinde Rabbimiz şöyle ifade ediyor. Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazını kılan, zekatını veren Allah’tan başka kimseden korkmayan kimseler onarır. İşte gerçek hidayete ermeye umulanlar da bunlardır. Bunun aksi olan, cami ve mescitlere saygısızlık Allah’ın hukukuna saygısızlık olarak addedilmiş ve bu tip insanlar Kur’an’da zalimlerin en büyüğü olarak vasfedilmiştir. Bakara Suresinin 114’üncü ayetinde Allah şöyle buyuruyor. Allah’ın mescitlerinde Allah’ın adının anılmasına mani olan, onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır? İşte değerli kardeşlerim, atalarımız asırlar önce Kuran’ın ifade ettiği bu iman aşkıyla beraber İnşa ettikleri mabetler, camiler bugün dimdik ayakta. Bugün, onların torunları, aynı iman, aynı aşk, aynı şuurla onların yaptıklarına benzer mabetler yapmaya devam ediyorlar. Kıyamete kadar da inşallah devam edeceklerdir. İşte bunların bir örneğini bugün az sonra temelini atacağımız Bartın ilimizin güzide böyle merkez cami ve külliye inşaatı olacaktır. Gerek şu ana kadar gerekse de bundan sonra bu caminin inşasına maddi ve manevi desteği olan bütün kardeşlerimizden Allah razı olsun. Önceki sayın valimiz başta olmak üzere belediye başkanımız, milletvekilimiz ve hayırsever kadirşinas şirin Bartın ilimizin değerli halkına buradan sonsuz şükranlarımı arz etmeyi bir borç biliyorum. İnşallah Teala çok kısa bir zaman sonra halkımızın destekleriyle bu cami en yakın bir zamanda inşallah ibadete açmayı da Rabbim bizlere nasip ve müyesser eylesin. Peygamber efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyor. İnsan öldü mü amel defteri kapanır. Ama üç sınıf insan vardır ki bunlarınki kapanmaz. Sevap yazılmaya devam eder. Bunlardan biri sadaka-i cariye. Cami, okul, çeşme gibi, bir hayra katkıda bulunan bir mümindir ki o eser insanlığa hizmet ettikçe onun defterine sevap yazılmaya devam eder. 2’ncisi kendisinden istifade edilen bir ilim ortaya çıkaran üçüncüsü ülke için, millet için, memleket için dini mümini İslam için hizmet edecek hayırlı nesiller yetiştirenler. Allah’ü Teala her üç sınıfa da nail olmayı bizlere nasip eylesin inşallah.”

Törende daha sonra Bartın eski İl Müftüsü Mahmut Gündüz tarafından dualar edilerek kurban kesimi yapıldı. Protokolün temsili temel atmasının ardından ise tören sona erdi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
5 YIL 2 yıl önce

5 yıl tamamlandıktan sonra yıkılsaydı hep zarar hep zarar okul yıkılarak farklı bir bölgeye taşındı. gerek çocukların okula ulaşımı gerekse merkezde ticaretin yavaşlamasına sebebiyet verdi. akın güzel söylüyor da 5 yıl kayıp önce çatmaca trafiğini çözseniz. herşey bitti tek cami kalsa o kadar şehir planlaması eksikliği var ki. akından bir an önce bartın trafiğine ayrıca bisikletliler için sarı tabela değil ayrı bölünmüş yol talebimiz var mümkünse görevlerini icra etsin haa benim görevim değil o yol özel idarenin karayollarının vs vs deme ye de gerek yok kim yapıyorsa yolunda bulun be kardeşim. sorunun değil çözümün bir parçası olun kimin görevi olduğu değil kimin çözüm bulduğu önemli saygılar.