KESK olarak, tüm itirazlarımıza, eleştirilerimize rağmen AKP Hükümeti, 4688 sayılı yasada kısmi tadilatlar yaparak, anayasanın 90. Maddesiyle iç hukukun üzerinde olduğu kabul edilen, ülkemizin altında imzası olan uluslararası sözleşmeleri ve evrensel sendikal normları yok saymıştır. Sonuçta gelinen noktada, 10 yıldır sürdürülen “toplu görüşme” oyununun sadece adını değişmiş, içerik olarak toplu görüşmeden bile daha geri bir düzen getirilmiştir.
Türkiye’nin altında imzası olan ILO sözleşmeleri ve diğer uluslar arası sözleşmeleri yok sayan ve özgür toplu pazarlık hakkını ihlal eden mevcut toplusözleşme düzeni, sadece mali ve sosyal haklarla sınırlamaktadır. Uyuşmazlık durumunda devreye girecek olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararının kesin olması ile grev hakkımız yasaklanmaya çalışılmaktadır.
AKP hükümeti 14 Mayıs Pazartesi günü zam teklifini belirlemiş, 2012 yılı için yüzde 3+3; 2013 yılı için yüzde 2+3 zam öngördüklerini açıklamıştır. Gerçeklikten ve ciddiyetten son derece uzak olan bu teklif kamu emekçileri ve onların aileleri ile alay etmek anlamına gelmektedir. Kamu emekçilerinin bu yıl içindeki elektrik ve doğal gaz zamları, vergi artışlarıyla oluşan kayıplarının yüzde 30’u bulduğu bir ortamda önerilen teklifi ciddiye almak mümkün değildir. Kamu emekçilerine zam söz konusu olunca bütçe kaynakları sınırlı diyen AKP hükümetinin 4. teşvik paketi ile patronlara hazinenin kapılarını açarak 3 milyar TL teşviki gözünü kırpmadan verdiği düşünüldüğünde, kamu emekçilerinin ve emeklilerin üvey evlat muamelesi görmesi kabul edilemez.
Tüm bu olumsuzluklar ve yasaklamalara rağmen KESK mücadelesinde, her zaman olduğu gibi, kamu emekçilerinin taleplerini rehber edinerek yoluna devam edecektir. Bunun için yetkili organlarımızda yapılan değerlendirmeler ve kararlar doğrultusunda bir yandan sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda sendikaları işlevsizleştirmeyi temel alan “Sahte Sendika” yasasını teşhir ederken, diğer yandan özgür örgütlenme, grevli toplu sözleşme hakkını teminat altına alan düzenlemeler için mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız.
KESK’in 2 milyon kamu emekçisinin sözcüsü olduğunu ve gücünü işyerlerinden, emekçilerden aldığı gerçeğinden hareketle, kamu emekçilerinin somut taleplerinin masaya yansıması için yaygın bir çalışma yaparak buradan aldığımız güçle sürece müdahil olacağız. Çerçevesi tamamen hükümet tarafından çizilmiş bir toplusözleşme düzenine karşı, 2 milyonu aşkın kamu emekçisi ve 1,8 milyon emeklinin taleplerinin takipçisi olacağımızı buradan kamuoyuna ilan ediyoruz.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa kamu emekçilerine beş aydır zam vermeyerek mağdur eden AKP iktidarı, toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ağzından “bütçe kaynakları sınırlı” şeklinde açıklamalar yaparak, toplusözleşme sürecini baskılamaya çalışmıştır. Bu tür açıklamalar ve son olarak teşvik paketi ile sermayeye getirilen kolaylıklar dikkate alındığında, AKP hükümetinin her zaman olduğu gibi “sermayeye gelince bonkör, emekçiye gelince ne kadar cimri davrandığı” görülmüştür.
KESK, 11 faklı hizmet kolunda örgütlü bulunan sendikalar ve örgütsüz kamu emekçilerinden aldığı yetki ile toplusözleşme taleplerini belirlemiştir. Buna göre;
Açlık sınırının 1047 TL, yoksulluk sınırının 3300 TL civarında olduğu koşulları, elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt gibi temel tüketim maddelerine her gün gelen fahiş zamları ve Türkiye İstatistik Enstitütüsünün (TÜİK) çarpıtılmış enflasyon rakamlarını değil halkın enflasyonunu dikkate alındığında;
• 4 kişilik bir aile için Ocak 2012 tarihi itibariyle kira, yakıt, çocuk ve aile yardımı hariç temel ücretin 2.145 TL’ye çıkarılmasını, bu çerçevede tüm kamu emekçilerinin maaşlarına %30 zam yapılmasını, 2012 için bu düzenleme yapılırsa,2013 yılı için gerçekleşen enflasyon+büyüme oranı+refah payı kadar ücret artışı talep etmektedir.
• Yan ödeme, döner sermaye v.b adlar her ne ad altında olursa olsun aldığımız tüm ek ödemelerin temel ücrete eklenerek, emekli aylığımıza yansıtılmasını talep etmektedir.
• İkramiye almayan her kamu emekçisi için 1. ve 7. aylarda olmak üzere, temel ücret olan 2.145 TL tutarında iki ikramiye ödenmesini talep etmektedir.
• Tüm kamu emekçilerine ücretsiz servis hizmeti verilmesini, ücretsiz servis hizmeti sağlanmayan yerlerde kamu emekçilerinin belediye otobüslerinden ücretsiz yararlanmasını, servis tahsis edilmeyen ya da belediye araçlarından ücretsiz yararlanma olanağı sağlanmayan yerlerde yol ücreti ödenmesini talep etmektedir.
• 0-6 yaş grubu çocuklar için en az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde ve 50’den az çalışanın bulunduğu işyerleri için çalışma alanına yakın, ücretsiz olarak ortak bebek bakım üniteleri ve kreşler açılmasını talep etmektedir.
• Kamu emekçilerinin maaşlarına uygulanan vergi diliminin sabitlenmesini ve maaşların vergi dilimi artışından etkilenmemesini talep etmektedir.
• Ek ödemeleri düzenleyen 666 Sayılı KHK ile yaratılan ücret adaletsizliği ve mağduriyetlerin giderilerek, göstermelik olarak değil, gerçekten eşit işe eşit ücret uygulamasının hayata geçirilmesini, ek ödemelerden yararlanamayan emeklilere telafi ücreti ödenmesini talep etmektedir.
• Kadın kamu emekçilerine; başta görevde yükselme ve unvan değişikliklerinde olmak üzere çalışma yaşamında uygulanan negatif ayrımcılığa, baskı ve şiddete son verilmesini talep etmektedir.
• İdarenin sendikalar ve üyeleri üzerinde çeşitli yöntemlerle uyguladığı baskıların son bulmasını, özgür örgütlenme ortamının sağlanmasını talep etmektedir.
• Atama, nakil, terfi işlerinin demokratik şeffaf ve objektif ölçütlere uygun gerçekleştirilmesini talep etmektedir.
• Kamuda sözleşmeli, taşeron v.b. farklı statülerdeki güvencesiz çalışmaya son verilmesini ve tüm çalışanların iş güvencesine kavuşturularak kadrolu istihdam edilmesini talep etmektedir.
• Evrensel değerlerle uyumlu, çalışma yaşamını demokratikleştirecek, toplumsal barışı sağlayacak, özgürlükçü ve demokratik bir anayasanın hazırlanmasını talep etmektedir.
• Kamu emekçilerine siyaset yapma yasağının kaldırılmasını talep etmektedir.
KESK’in talepleri, yıllardır büyük bir özveri ile fedakârca görevlerini yerine getirmeye çalışan ve 5 aydır ücret zammı alamayarak, ekonomik olarak ciddi mağduriyetler yaşayan kamu emekçilerinin asgari talepleridir. Ancak hükümet yapmış olduğu zam teklifi ile kamu emekçileri, emekliler ve onların aileleri ile resmen dalga geçmiştir.
KESK’in sadece ücret ve sosyal haklar ile sınırlı bir toplusözleşme mücadelesi yürütmediği ve yürütmeyeceği bilinmelidir. Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinin demokratik haklar mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğinden hareketle sadece kamu emekçilerine karşı sorumlu olduğumuzu ve aldığımız her kararda kamu emekçilerinin çıkarları doğrultusunda hareket edeceğimiz bilinmelidir.
KESK’in 2 milyon kamu emekçilerinin sözcüsü olduğunu ve gücünü işyerlerinden, emekçilerden aldığı gerçeğini bir kez daha göstermek için; bütün kamu emekçilerini haklarına sahip çıkmaya ve 23 Mayıs’ta gerçekleştireceğimiz greve katılarak, kendileri ile dalga geçen hükümete güçlü bir yanıt vermeye çağırıyoruz.