Öne Çıkanlar Bartınspor Cemal Akın Yılmaz Tunç Seyfettin Azizoğlu 30 Ağustos 3 Kasım 25 Kasım UNESCO

Sofranızdan tuzlukları kaldırın
Tuz, ana maddesi sodyum klorür olan ham tuzdan insan tüketimine uygun nitelikte üretilen tuzlardır. Sofra tuzu ise doğrudan tüketiciye sunulan, ince toz haline getirilmiş, iyotla zenginleştirilmiş, rafine edilmiş veya edilmemiş yemeklik tuzlardır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre günlük maksimum tuz alımı 5 g olarak belirlen­miştir. Ülkemizde bir kişinin günlük tuz tüketimi oranının DSÖ’ nün önerisinden 3 kattan daha fazla (kadınlarda 16 gram, erkeklerde 19 gram) olduğu bilinmektedir. Günde bir gram daha az tuz tüketimi kalp krizi riskini % 3, felç riskini % 5 azaltmaktadır.
Türkiye'de 1978 yılında yıllık 936.778 ton olan tuz tüketiminin 2002 yılında 2.188.619 tona çıkmıştır. Tuz en çok ekmek, salamura besinler ve sofradaki tuzluk aracılığıyla alınmaktadır.
Tuz, alımını azaltmak için neler yaymalıyız ?

Tuz kullanımını sınırlandırın: Yiyeceklerinizi az tuzlu olarak hazırlayın. Ayrıca yemeklerinize sofrada tuz eklemeyin. Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanma alışkanlığından vazgeçin. Sofrada tuzluk kullanmamakla tuz alımı % 15 azaltılabilir.

Diyette tuz içeriği yüksek olan besinleri dikkatli tüketin: Salamura yaprak, salamura balık, soya sosu, konserveler, tuzlu peynir, zeytin, tuzlu kuruyemiş ve tuzlu bisküvi tüketimini sınırlandırın. Daima taze ve tuz eklenmemiş besinleri tercih edin.

Diyetinizde C vitamini, potasyum ve kalsiyum içeriği yüksek olan besinleri arttırın: Yüksek tuz tüketimine bağlı olarak gelişen hipertansiyon ve kalp-damar hastalıklarından korunmak için süt ve süt ürünleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru ve taze meyveler, kuru baklagiller, fındık, badem gibi C vitamini, potasyum ve kalsiyumdan zengin gıdaların tüketimini arttırın.

Bazı yiyecekleri evinize sokmayın: İşlenmiş et ürünleri (salam, sosis vb.), hazır çorbalar ve et suyu tabletleri yüksek oranda sodyum içerirler. Özellikle yüksek tansiyon hastalarının evlerine bu gibi yiyecekleri hiç sokmamaları gerekmektedir. Ayrıca fastfood gıdalar ve sosları da yüksek tuz içermektedirler.

Sofranıza hoş kokulu tatlar ilave ediniz: Baharat ve maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen gibi hoş koku sağlayan bitkileri tuz yerine tercih edin.

İYOTLU TUZ

Tuzun önerilen miktar kadar tüketilmesinin yanında tüketilen tuzun iyot içeriği de son derece önemlidir. Çünkü iyot yetersizliği;

Bebek ve çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği ile cüceliğe

Gebelerde ölü doğum-düşük yapma riskinin artmasına

Her yaşta guatr hastalığının görülmesine neden olmaktadır.
Pişirme sırasında oluşacak iyot kaybının en aza indirilmesi için, tuz yemeklere pişirme sonrası eklenmelidir. Saklama sırasında oluşacak iyot kaybını önlemek için ise iyotlu tuz, serin, kuru, ışıksız ortamda ve koyu renkli cam kaplarda saklanmalıdır. Koyu renkli ambalajlarda satılan iyotlu tuzları almaya dikkat edin.

Sağlık Bakanlığı’nın toplumda aşırı tuz tüketiminin azaltılması ve bu sayede oluşabilecek hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, böbrek hastalıkları ve felç gibi önemli sağlık sorunlarının önlenmesine yönelik kampanyası 2011 yılında başlamış olup, ilimizde de konuya ilişkin çalışmalar yoğun olarak devam etmektedir.
SOFRADANIZDAN TUZLUKLARI KALDIRIN!

bartin.info

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.