Öne Çıkanlar Kurban Bayramı Taekwondo Şiremirçavuş Ellibaş Karabük Sezai Yusuf Ülger kuucaşile

Sinoplu: Halk perişan, sıkıntı içinde
Bartın Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Yaşar Sinoplu, AK Parti Hükümetini eleştirdi. Sinoplu, yaptığı açıklamada, "Ben yerel basını, halkın nabzını takip eden birisiyim. Çünkü benim 3 tane görevim var. İl Başkan Yardımcısıyım, bunun yanında siyasi işlerden ve propagandadan sorumluyum. Siyasi işler başkanının görevi, ülkeyi, dünyayı, ilini, ilçesini takip eder olumlu ve olumsuz olan konuları merkeze bildirir. Çünkü bazı yanlı basın tararından olayların değişik gösterilmesi mümkündür. Ben Saadet Partisi'nin bir temsilcisi olarak her zaman hakikatleri haykıran bir isimim. Akı kara karayı ak diyecek insanlar değiliz. Doğru tektir ve olaylara şahıslar olarak bakmıyoruz. 10 yıldan bu yana insanlarımız AKP'yi tek başına iktidar zannediyor. Nasıl ki 12 yıl önce dış güçler tarafından Kemal Derviş Türkiye'de görevlendirildiyse, o günden b yana ülke demokratikleşiyor, muasır medeniyetler seviyesine çıkıyoruz diye halkımız oylanamaya çalışıldı. Ama maalesef insanlarımız merdivenlerini çıkamaz duruma geldiler. Ben istatistik tutan bir insanım. 44 milyon insanımız bankaların eline geçmiş durumda.

BANKALARIMIZIN ÇOĞU YABANCILARIN ELİNDE

Bankalarımızın çoğu yabancıların elinde. Ama halkımız bu oyunları fark etmiyor. Bir banka görevlisi vatandaşımızı durduruyor. 'Kart ister misin' diyor. Bir kartın limiti en düşük 1000, 1500 TK vatandaşımızda para yok sıkıntı içerisinde ve bu parayı hemen harcıyor. Sonra asgarisini ödeyeceğim, şunu ödeyeceğim derken bir bakmışsınız borcu 4 bin TL'lere çıkmış bunun daha temerrüt faizine düşme durumunu hesaplamıyorum. Bartın'da iki tane icra dairesi var. Dosya adetlerini söylemek istiyorum ama insanımız borç içinde. İsteyen gidip sorabilir. Ama maalesef sistem siyasilerin atışması şeklinde geçiyor. O ona sataşıyor. Öbürü ona sataşıyor. Bu kısır çekişmelerin cezasını vatandaş çekiyor.  Ben iktidar Milletvekili olarak Yılmaz Tunç'u severim. Ama yanlış gördüklerimizi söylemek, uyarmak zorundayız. Geçen ne dedim, Sayın Başbakan hedef 2023, 2071 diyor. 2071 yılında biz yokuz, 2023 yılını belki görürüz dedim. Yine 3 bakan bir araya geldi. Sözcüleri Sayın Ali Babacan 2023'de milli gelirden bahsetti. Hangi gelirden bahsediyorsunuz. Halk perişan, sıkıntı içerisinde nerde bu milli gelir. Biz iktidardayken bunlar iktidara gelince benzin 5 TL olur dedik oldu. Sıfırlar atıldığı için bu ücret düşük gelmesin. Eski paraya göre tam 5 milyon oldu benzinin litresi. Hangi gelişmeden bahsediliyor? Geçen gün 13 kuruş indirim yapılmış. Ben buradan insanlarımıza sesleniyorum. Kısa süre içerisinde 13 kuruş indirim gidecek daha fazla zam gelecek. Bunu kalın çizgiyle çiziyorum. Bunu en kısa zamanda göreceğiz. Bu yüzden biz uyarılarımızı sıralarken, bazı siyesi kardeşlerimiz üzülüyorlar. Ben sizin abinizim be size doğruları söylemeye mecburum. Çünkü insanlar dünyada iki çeşit yaşar. Bir çalışıp çırpınlar, diğerleri ise çalıp çırpanlar. Biz bunlardan değiliz. Bir çalışıp çırpınmak hakkımızla kazanmak istiyoruz. Allah bizi bu yolda eylesin. Türkiye'de batırılan 25 bankanın insanımıza verdiği yükler bir bir dosya olarak açılmaya başlandı. Ben uyuyan siyasetçi değilim. Bakan siyasetçi değilim. Baktığımı görürüm. Ben dünyayı gören, olacakları sezen bir insanın Erbakan hocamızın yolunda giden bir insanım. Erbakan hocamız ne diyordu: Önce ahlak ve maneviyat. Ağır sanayi, üretime dayalı ekonomi, yaşanabilir bir Türkiye, yeni bir dünya diyordu. 367 milletvekili ile iktidara gelen Sayın Başbakanımız bizim belediye başkanımızdı. Biz onunla destanlar yazdık. Aynı başbakanımız yine aynı kişiliğe sahip. Ama Başbakanımızın eline danışmanları tarafından tutuşturulan belgeler ülkeyi refaha kavuşturacak belgeler değil. Dünyada özelleştirme yapıldığı halde borcu olan hiçbir ülke yoktur bizim gibi. Sadece biz varız borcu çoğalan. Şimdi devlet bankaları da satışa çıkarılmak üzere. 

DOĞRU OLANI YAPSINLAR

Yıllar önce merkez bankası Ankara'dan İstanbul'a taşıyacağız dediler. Çevik Gülersoy diye tarihi yeleri çalıştıran bir insanımız vardı. Ona İstanbul'a neden bu kadar önem veriyorsunuz diye sorarlardı. O da İstanbul'u bize bırakmayacaklar bari izimiz kalsın derdi. Bizde bu can olduğu sürece insanlara doğruları aktarmaya çalışıyoruz. Eski Cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel de boğaz köprüsü yapacağız. Kendisini amorti edince ücretsiz yapacağız diyordu. Sözünü biraz tuttu bayramlarda ücretsiz yapıyorlar. Artık onu da özelleştireceklermiş. Yollar köprüler de özelleşecek bu vatandaş nereye nasıl gidecek onu düşünmüyorlar. Yakın zamanda yürümeye bile para isteyecekler. Bu nasıl bir iş Allah Aşkına anlamıyorum. Madem o kadar kendilerine güveniyorlar. Bu zamana kadar Bartın'ın ilçe olma zamanından il olma zamanına kimler mecliste görev aldıysa çıksınlar karşıma. Bir yerde toplanalım. Onlar konuşsunlar ve en son ben konuşayım. Benim söylediklerimin hangisi yalan çıksınlar söylesinler. Bizim insanlarla işimiz yok. Doğru olanı yapsınlar. Çünkü doğru tektir. Doğruya da doğru deriz. Ama yanlışı gördüğümüz zamanda uyarmak bizim görevimizdir" şeklinde konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
osman 11 yıl önce

Sayın başkan, muhalif sese tahammül edemeyenler var. bu kadar vurulur mu (!).. el insaf (!).