Yurtbay: 53 katrilyon faiz ödüyoruz

Dış politika konusuna da değinen İl Başkanı Yurtbay, ABD’nin 2012 yılında 65 milyar dolarlık silah ticareti yaptığını kaydetti. Her insana sevgiyle, şefkatle, merhametle yaklaşmak gerektiğine inandıklarını ve Milli Görüş’ün zaman aşımına uğrayacak olan bir ideoloji olmadığının altını çizen Yurtbay, “Yeryüzünde bir zulüm, haksızlık, kan ve gözyaşı vardır. Bu zulümlerin mağduru çoğunlukla Müslümanlardır. Müslümanların bu zulümlerden kurtulmasının tek yolu İslam Birliği’dir. İslam Birliği kurulmadan yeryüzünde adalet tesis edilemez. Adalet hakkı üstün tutmaktır. Hakkı üstün tutan adil bir düzeni ancak Müslümanlar kurabilir” dedi.

Saadet Partisi Bartın İl Başkanı Ünal Yurtbay, düzenlediği yazılı basın açıklamasında ekonomi, tarım ve dış politika konularına değindi. İşsizliğin her geçen gün arttığına işaret eden Yurtbay, “Ülkemizde ve dünyada önemli olaylar gelişiyor, yaşanıyor. Ekonomik bunalım Avrupa'yı saldırgan hale getirmektedir. Yeraltı ve yerüstü kaynakları zengin olan İslam ülkelerine saldırmayı bir vazife görmektedir. Dış politikalar her zaman iç politikaları etkilemiştir. 2013 bütçesi 34 katrilyon açık ve 53 katrilyon faiz ödemeleriyle tamamlanmıştır. İşsizlikteki artış, tarımdaki çöküntü ve hayvancılıktaki sıkıntı aslında ciddi bir problemin adım adım ülkemizde bir iç problemin yaşandığını göstermekte. Türkiye'nin ekonomisi iyi gitmemektedir. Ülkemizin üretim ekonomisinden vazgeçip ithalatı destekleyen politikalar üretmesi ve Kemal Derviş politikalarının hala güçlü ekonomiye geçiş adı altında bankacılık sektörünü güçlendiren, üretim sektörünü yok etmeye ve ithalata dayalı olmaya mecbur eden politikaların bugün geldiğimiz noktada güçlü yıkıma geçiş projeleri olarak önümüzde durması ve bunun AKP'li bir hükümet tarafında yürütülür olması fevkalade dikkat edilmesi gereken bir gelişmedir. Bugün AKP Kemal Derviş politikalarını uygulamakta. Tarlaya para ödeyen ama ürünü desteklemeyen bir politika izlemekteyiz. Bu politikalar köyü terk etmeyi de beraberinde getirmekte. Tarım politikaları iflas etmiştir. 2B arazilerinin haline bakın, tam bir gasp yasasıdır. Sağlık ve ulaşım gibi en temel konulara yapılan zamlar Milli Görüş ve onun tek temsilcisi olan Saadet Partisi olarak bizi üzmekte. Ulaşım, sağlık, su bunlar birinci derecede insanımızın ihtiyaç duyduğu konulardır ve olabildiğince ucuz halkımıza hizmet olarak sunulması mecburiyeti vardır. Özelleştirmeler elektrik dağıtım ihaleleri ve satışlar netice itibarı ile sıra suyun satışına gelmiştir” dedi.

OYUNLAR BÜYÜK İSRAİL KURULMASI İÇİNDİR

Hükümetin yürüttüğü yanlış politikadan dolayı Türkiye’nin zararlı çıktığını kaydeden Yurtbay, hükümetin bir an önce yanlışlarını gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Hükümetin dış politikada attığı adımları konusuna da değinen Yurtbay, hükümetin bu şekilde hareket ederek, Siyonist güçlerin ekmeğine yağ sürdüğünü belirtti. Siyonistlerin büyük İsrail devletini kurmak için içinde bulunduğumuz coğrafyaya göz diktiğini aktaran Yurtbay, “İçinde bulunduğumuz bölgede siyonizmin planları en üst seviyede devam ediyor. Nil nehrinden Fırat’a kadar ki bölgeye göz dikmişler. Bu sınırlar büyük İsrail sınırları içerisinde kabul ediliyor. Büyük İsrail kurulduktan sonra dünya hâkimiyetini sağlamış olacaklar. Bizim de bu sinsi plana dur dememiz gerekiyor. Ne yazık ki hükümet, bazı gerçekleri ya görmüyor ya da görmezden geliyor. Yanı başımızdaki Suriye, Irak, Libya, Mısır’ın çektiği acılar hepsi Büyük İsrail devletinin kurulması için oynanan oyunlar” diye konuştu.

ABD 2012’DE 65 MİLYAR DOLAR SİLAH TİCARETİ YAPTI

ABD’nin 2012 yılında 65 milyar dolarlık silah ticareti yaptığını söyleyen Yurtbay, “Tunus, Mısır, Libya ve Suriye’yi Arap baharı adı altında iç karışıklığa sevk ettiler. ABD 65 miyar dolarlık silah ticareti yapmış, Bunları kime satmış? Tabii ki bu saydığımız ülkeleri karıştırmak için onlara satmış. Dünyanın kaymağını yiyen Siyonistler, savaş ticaretinden kazanıyorlar. Bu savaşların bitmesini hiç ister mi? Savaşın adı bile onlar için para demek başka bir şey değil” dedi.

İSLAM BİRLİĞİ TESİS EDİLMELİ

Dünya haritasına bakıldığında İslam coğrafyasının paramparça olduğunu, Müslümanların altmış ülkeye ayrıldıklarını, bu ülkelerin de neredeyse tamamında bir kaos ortamının yaşandığını belirten Yurtbay “Yeryüzünde bir zulüm vardır, haksızlık vardır, kan ve gözyaşı vardır. Bu zulümlerin mağduru çoğunlukla Müslümanlardır. Müslümanların bu zulümlerden kurtulmasının tek yolu İslam Birliği’dir. İslam Birliği kurulmadan yeryüzünde adalet tesis edilemez. Adalet hakkı üstün tutmaktır. Hakkı üstün tutan adil bir düzeni ancak Müslümanlar kurabilir” şekline konuştu.

BÜTÜN İNSANLARIN KURTULUŞUNU İSTİYORUZ

İslam coğrafyasını parçalayan güçlerin Müslümanların bir araya gelmemesi için ırkçılık, mezhepçilik ve bölgecilik düşüncesini kaşıyarak hareket ettiğini anlatan Yurtbay, “Bu coğrafya Kürt, Türk, Arap, Fars kardeş insanlardan oluşur. Bu coğrafya Alevi-Sünni kardeş insanlardan oluşur. Bizim temel değerlerimiz aynıdır. Hepimiz Hazreti Âdem’deniz. Hepimiz Halil İbrahim milletindeniz. Farklı ırklara ya da mezheplere sahip olmak bir düşmanlık sebebi olamaz. Biz bütün insanların saadetini istiyoruz. Bütün insanların kurtuluşunu istiyoruz. Adalet ve özgürlükler bütün insanların hakkıdır. Bunu da sağlayacak yegâne düzen adil düzendir. Yegâne yapılanma İslam Birliği’dir” uyarısında bulundu.

ÇARE MİLLİ GÖRÜŞ’TE

Yurtbay, “Milli Görüş herhangi bir siyasi görüş ya da düşünce değildir. Milli Görüş zaman aşımına uğrayacak olan bir ideoloji değildir. Milli Görüş kırk yıllık geçmişi olan ve kırk yıllık da bir gelecek tasavvur eden ve sonuçta iki satır yazı ile siyasi tarihte yerini alacak şahıslara endeksli bir fikri akım değildir. Milli Görüş, bütün insanlığın kurtuluşu için mücadele etmektir. Bizimle aynı inancı paylaşan her renkten ve her ırktan he insanı kardeş biliyoruz. Hangi renkten ve ırktan olursa olsun tüm mazlumların yanında olmayı da kendimize görev addediyoruz. Yeryüzündeki her insan için yaşama hakkını, inanç ve düşünce hürriyetini, aile oluşturma ve neslini koruma hakkını, mülkiyet edinebilme hakkını ve akıl sağlığının güvenceye alınması hakkını temel ve vazgeçilemez haklar olarak kabul ediyoruz. Hangi düşünceden olursa olsun her insanın insan olmakla yeryüzünde en değerli varlık vasfına sahip olduğuna inanıyoruz. Her insana sevgiyle, şefkatle, merhametle yaklaşmak gerektiğine inanıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.