Dernekleri bünyesinde mesleki ve sektörel eğitimler için BAKİAD Akademi şeklinde bir oluşuma gittiklerini açıklayan Genç BAKİAD Komisyonu Başkanı Yunus Çiftçi yaptığı konuşmada iş hayatı ve eğitim sektörü içinde yer alan bilgi ve deneyimleri uygulanabilir bir bilgi olarak gençlere ve üyelerine sunmayı hedeflediklerini söyledi. BAKİAD Akademi’nin ilk programına Batı Karadeniz Bölgesinde ve yurdun çeşitli illerinde müşterilerine dünya standartlarında hizmet veren Yimsan Şirketi Genel Müdürü ve BAKİAD Yönetim Kurulu Üyesi İnşaat Mühendisi Engin Yakın’ı davet ederek tecrübelerinden faydalanmak istediklerini dile getiren Yunus Çiftçi Yimsan’ın bölgede örnek gösterilecek bir işletme olmasından büyük gurur duyduklarını söyledi.
PARA İNSANIN AYAĞINI KAYDIRABİLİR
Genç BAKİAD Komisyonu üyeleriyle birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Engin Yakın paranın insanın ayağını her an kaydırdığına dikkat çekerek, “Çok gayretli, çok iyi niyetli, işlerinde çok başarılı olan çevremizde genç arkadaşlarımız var. Bazen herkesin belli zafiyetleri olabiliyor, bir bakıyorsunuz ki arkadaş çevrelerinin verdiği yanlış yönlendirmelerle acı bir şekilde aile şirketleri dağılabiliyor. Aile içi iletişim, aile huzuru çok önemli. Piyasada ayakta durabilmek kolay değil. Sermayesi olmak bir şey ifade etmiyor, işin sürekliliğini sağlayıp devam ettirmek yenilikçi olmak çok önemli. Şu an aramızda babasından işini devralmış, babasıyla çalışan veya işi devralmak üzere olan arkadaşlarımız var. Biz de babamızdan işi devraldık ama yine babamızla birlikte işimizi sürdürüyoruz. Şunu da belirtmek lazım; siz genç kuşak olarak ne kadar yenilikçi olursanız olun baba berekettir, baba bereketi çok önemlidir. Bir de birlik beraberlik adına temel esaslar vardır. Örneğin şu anda BAKİAD çatısı altında biraya gelişimizde samimi bir ortamda kahvaltılı çay sohbeti yapabilmemizde bile büyük bir bereket var”
İŞLETMELERİMİZİN BARTIN HAKKINDA İYİ İZLENİMLER BIRAKMA SORUMLULUĞU VAR
İşin düzgün yapılması halinde bereketli ekmek yendiğini ifade eden Yimsan Genel Müdürü Engin Yakın, “55 bin nüfuslu Bartın’ımızda ticaret yapıyoruz, bu işi nasıl götürmemiz lazım nasıl yapmamız lazım sorusunun iki şıkkı var. İşin içinde bir sektör vardır katma değeri yüksektir orada çok fazla çaba göstermenize gerek yoktur çünkü karlılığı çoktur. Ancak böyle işler hem az kaldı hem de Bartın’da hemen hemen yok gibi. İkincisi ise herkesin bildiği işi yapmasıdır. Bizlerde Yimsan olarak çelik konstrüksiyon işi yapıyoruz. Burada bazı farklılıkları firma karakteri ile yani insanlar kendi içlerindeki karakteri işin içine koyması gerekiyor. Bizim hedefimiz kendi işimizde hep şu oldu, Bartın’a dışarıdan yatırım için müteahhitler sanayiciler geliyor, biz bu yatırımcılara kendi branşımızda bir hizmet vermemiz gerektiği zaman kendilerine her zaman şunu söylettirdik. “Biz Bartın’a geldik küçük bir ilde iş ve yatırım kararı aldık ama sizin yaptığınız derecede bir iş yapabilen bir firmanın olduğunu hayal edemedik” şeklinde olumlu tepkiler aldık. Bu öncelikle Bartın’ımızı büyütme adına çok önemli bir algıdır. Yimsan olarak büyükşehir ve dünya standartlarında hizmet verebilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Burada herkese büyük vazifeler düşüyor. Çay bahçesi işleten bir işletmecimizin bile dışarıdan ağırladığı bir misafirine iyi bir Bartın intibasını bırakma görevi ve misyonu var. Yani dışarıdan gelen bir misafirin belki de hayatında ilk ve son defa uğrayacağı Bartın’ımızda mola esnasında içtiği çay ve gördüğü hizmette işletmecimizin verdiği Bartın intibasını çok önemlidir. Bu yüzden ticaretin her alanında her sektörde dersimize çok iyi çalışacağız, vazifemizi çok iyi yapıp sorumluluklarımızı unutmayacağız. ”
ÇAĞIN GERİSİNDE KALAN İŞLETME UZUN ÖMÜRLÜ OLMAZ
İşadamlarının sürekli yenilik içerisinde olmaları gerektiğini vurgulayan Engin Yakın, “Ticarette şartlar öyle kolay değil, zor, hele piyasada kalmak hiç kolay değil. Eğer siz çağa göre işletmenizi geliştirmediyseniz sizin yaptığınız işi İstanbul, Ankara veya başka bir ilden gelip Bartın’da yapan çıkar. Hatta Bartın’da sektörde açık görüyorsa kente yerleşebilir. Yenilikçi olmak gerekir. Bizim şahsi ölçümüz şu; Şahsi hayatımızda yaşantımızda mümkün olduğunca mütevaziyiz. Ancak işimizle ilgili ticari hayatımızda ise makine ekipman yatırım konusunda mümkün olduğu kadar mütevazi olmayıp işin gerektiği neyse onu yapmaya çalışıyoruz, önemli olan da budur. Para kazanmaya başlar başlamaz mütevazi hayattan lüks yaşama geçer, işinizde de yerinizde sayarsanız kaybedersiniz. İş ve yatırımınızda gereken şartları yerine getirmeniz ve fabrikanıza yatırım yapmanız gerek müşterilerinizden gerekse de iş dünyasından takdir de görüyor. Böyle işletmelerle ilgili şöyle bir algı da ortaya çıkıyor. “Bu işletme bu işleri daha önce yapamıyordu, küçüktü, bize iş yapmaya başladı, çalıştı, kazandığı parayla da yeni bir tezgah veya makine ekipmanı aldı, falanca işleri biz yaptıramıyorduk bunu da bu işletmeye yaptırabiliriz” şeklinde algının oluşmasından iki taraf da kazanç elde eder. Unutulmamalıdır ki ticarette taraflardan hangisi büyükse şartları ve işi o belirliyor”
ÖĞRENMEYE AÇIK OLUN, EMANETİ KORUYUN!
Genç işadamlarına yenilik ve öğrenmeye açık olmalarını tavsiye eden Yakın, “İnsan meslek hayatı boyunca sürekli öğrenmeli ve öğrenmeye açık olmalı. Sektörümüzle ilgili gezmek, fuarlara büyük şehirlere gitmek lazım. Derneğimiz BAKİAD ve TUSKON bu konuda da biz işadamlarına güzel fırsatlar sunuyor. Bir de Allah bize bir emanet vermiş. Ben çalışan arkadaşlarımıza şunu söylüyorum. Ben sana makineyi teslim ettim bu makine sana emanet, sen bu makinede çalışarak para kazanıyorsun aileni geçindiriyorsun. Bu makineyi alacak parayı da Allah bize emanet verdi, biz de emanetçiyiz. En önemlisi bu can bize emanet. Hiç kimse bu mülkün sahibi değil zaten. Bu sebeple hırlaşmaya da gerek yok hele dünya malı adına insanın hırs yapmasına da gerek yok. Çalışan arkadaşlarımıza da Allah işçi olarak bir meziyet sanat vermiş, yani onlara sanatı emanet etmiş. Bu şuur oluşturulduğu zaman çalışanlarla işverenle arasında güzel bir bağ oluşuyor. Yani herkes aynı gayeye kilitlenmiş, bir hedefin parçası olmuş oluyor. Allah imkan verdiği müddetçe her yönüyle emanete layık ve sadık olmaya çalışmalıyız. Bu yörenin evladı olarak Bartın’ımızı geliştirmemiz için bunlar bizim vazifemiz hatta olmazsa olmazımızdır. Yoksa dışarıdan gelirler bu vazifeyi elimizden alırlar. Artık her sektörün neredeyse zinciri var”
HELAL RIZIK ÇOK ÖNEMLİ
Hayatın ve özellikle ticari hayatın en temel ölçüsünün helal rızık olduğuna dikkat çeken İnşaat Mühendisi Engin Yakın, “En temel ölçümüz helal rızıktır. Allah babamdan bin kere razı olsun, ben kendi hayatımda şunu hissediyorum, onun bize eve getirdiği her lokma helalmiş. Bir insan çocuğunu helal olmayandan besliyorsa o çocuk ne olursa olsun ölçü tutmuyor. Bunu çevremizden gözlemlemek mümkündür” dedi. İnşaat Mühendisi Yakın ayrıca, aile içi iletişim, şahsi ve iş hayatında mütevazilikler, yenilikçi olma, istişarenin önemi, zafiyetlere dikkat etme ve zafiyetlere düşmeme, Bartın’da sektöründe en iyi oyuncu olma hedefi, kentteki sektörel ve kişisel itibar, misyon ve sorumluluk, öğrenme, araştırma, emanete sadık ve layık olma, Türkiye genelinde saygın ve başarılı işadamlarını kendine rol model alma, işletme ve Kobilere devletin sunduğu destekleri ıskalamama gibi konularda da tavsiyelerde bulundu.
Program sonunda Genç BAKİAD Komisyonu Başkanı Yunus Çiftçi ve üyeler Engin Yakın’a teşekkür ettiler.
