HEMA’nın, 29 Kasım 2010 tarihinde ret kararı çıkan alanı; ‘Bostanlar Mevkii Çapak Koyu’ adı altında çakma bir isimle alternatif bir alanmış gibi yeniden projelendirdiğini belirten CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, firmanın bakanlığı ve ilgili kurumları kandırmaya çalıştığını ifade etti.
Milletvekili Yalçınkaya, toplantıda yapmış olduğu açıklamada;
“Bakanlık tarafından hazırlanarak onaylanmış olan 1/100.000 ölçekli Zonguldak-Bartın-Karabük Planlama Bölgesi çevre düzeni planında mevcut/öneri ‘termik santral’ alanları planlanmış ve planda gösterilmiş olduğu halde söz konusu termik santral yapılmak istenen alan (Bartın Amasra İlçesi Çapak Koyu Mevki) bu amaçla ‘planlanmış olmadığından’ ÇED Sürecinin başlatılması mevzuata açıkça aykırıdır.
1/100.000’lik çevre düzeni planı kararlarında ‘termik santral’ olarak tanımlanmamış, ‘orman alanı ve tarım alanı’ ve tarihi, kültürel ve arkeolojik değerleri açısından korunma altına alınmış bölgede ‘termik santral yapılamayacağı ‘Plan Açıklama Raporu’ ve ‘Plan hükümlerinden’ açıkça anlaşıldığı halde, ÇED Sürecinin başlatılması kabul edilemez vahim bir hatadır. Yapılan işlem usulsüzdür.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Süreci 5491 sayılı Kanun ile değişik 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun Tanımlar Başlıklı 2’nci maddesinde; “Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin; seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar” olarak tanımlanmıştır.
Bu tanımdan da açıkça anlaşılacağı üzere herhangi bir yatırım projesi hakkında ‘ÇED’ süreci başlatılabilmesi ancak o projenin ‘planlanmış’ olmasıyla olanaklıdır. Oysa başlatılmış ÇED Sürecine konu olan termik santral projesi, planlanmış bir proje değildir.
ÇED Sürecine konu olan termik santral projesinin yapılmak istendiği alanda geçerli olan en üst ölçekli planlama kararı, eski adıyla Çevre ve Orman Bakanlığı, yeni adıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılarak onaylanmış olan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planıdır. Termik santral yapılmak istenen alanlar planda ‘orman alanı’ ve ‘tarım alanı’ olarak planlanmış yerlerdir.
Termik Santral yapılmak istenen alan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında ‘orman alanı’ ve ‘tarım alanı’ olarak koruma kararı geliştirilmiş alanlardan olmasının yanı sıra; Bartın-Amasra arasındaki bu bölgeye yönelik ‘plan açıklama raporunda’ ve ‘plan hükümleri’ arasında farklı nitelikte koruma stratejilerine ve kararlarına yer verilmiştir.
‘Plan Açıklama Raporunun 5.5’inci bölümünde yer verilmiş olan’ planlama bölgesindeki illere ve ilçelere ilişkin çevresel, sosyal, ekonomik ve mekânsal senaryolar arasında 5.5 2.2 bölümünde Amasra ilçesine ilişkin senaryo açıklanmıştır.
Bu senaryoya göre; Amasra kentinde doğal ve tarihsel/ kültürel çevrenin korunması, kent kimliğinin geliştirilmesi, sağlıklı ve yaşanabilir bir turizm merkezi oluşturulması amacıyla bölgenin özelliklerine uygun, doğal çevreye, tarihi mirasa ve kültürel dokuya duyarlı ve koruyucu, bölge ekonomisine ve toplumsal yaşantıya katkıda bulunacak sürdürülebilir turizm politikasının geliştirilmesi gerekmektedir. Bu politika sadece Amasra kentini değil Amasra ilçesinin tümünü kapsayacak bir politika olacaktır.
Planlama döneminde, Amasra ilçesi planda öngörülen strateji ve politikalarla gelişmiş sağlıklı ve yaşanabilir bir doğa ve kültür turizmi merkezi olacaktır, denilmektedir.
‘Plan kararı’ niteliği taşıyan Amasra senaryosuna bakıldığında; Amasra ilçesinin tümüyle, planda öngörülen stratejilerle gelişmiş, sağlıklı ve yaşanabilir bir doğa ve kültür turizmi merkezi olarak tanımlanmış olup, plan kararlarıyla uzaktan yada yakından ilgisi olmayan ‘termik santral’ yapma girişimi, mevzuata ve plan kararlarına aykırı olduğu gibi ‘kamu yararına’ ’da aykırıdır.
Bartın İlinin Amasra ilçesinde termik santral kurulmak istenen alanlarla ilgili daha öncede ilgili firma tarafından başvurular yapılmış, bu başvurular yine tüm uyarılarımıza rağmen bakanlığınız tarafından kabul edilerek usulsüz bir şekilde ÇED Süreci başlatılmıştır.
25/11/2010 tarihinde Bartın’da halkın katılım toplantısı yapılmak istenmiş, toplantının yapılmak istendiği salon içerisindeki halkın tepkisi nedeniyle toplantının yapılamayacağına yönelik tespit tutanağı tutulmuş ve toplantı yapılamamıştır. Bunun peşinden 29/11/2010 tarihinde Ankara’da Çevresel Etki Değerlendirilmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü Toplantı Salonunda ÇED Süreci ile ilgili Kapsam ve Format Belirleme Toplantısı yapılmıştır.
Bu toplantıda; ÇED Başvuru Dosyasında belirtilen Tarlaağzı ve Gömü alternatif alanlarının yer seçimi açısından uygun olmadığı ve bu alanların ÇED Süreci dışına çıkartılması, ana alternatif olarak düşünülmemesi gerektiği, ÇED Çalışmasının ise Delikliburun Mevki veya Filyos Vadisi Mevkiine odaklanmasının 1/100.000’lik çevre düzeni kapsamında daha uygun olacağı hususları gündeme gelmiştir.
1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının Zonguldak-Bartın-Karabük Planlama bölgesinde yapılacak termik santralleri başta ‘Filyos Vadisi’ olmak üzere, çevresel ve ekolojik açıdan hassas olmayan uygun alanlara yönlendirilmesi strateji ilkesi doğrultusunda söz konusu termik santral projesinin yer seçiminin alternatif olarak sunulan Delikliburun Mevki veya Filyos yatırım havzasında ele alınmasının uygun olacağı mütalaa edilmiştir. Kızçıkan Koyu Mevkii ve Çapak Koyu Mevkii de ÇED Süreci dışarısına çıkartılması ve ana alternatif olarak bundan sonra düşünülmemesi gereken alanlardır.
Alınan kararlar bu kadar açık ve net iken; ÇED Hizmetleri ve Çevre İzinleri Genel Müdürlüğü tarafından bu kararlar görmezden gelinerek başvuruları reddedilen yerler ile ilgili tekrar termik santral kurulma başvurularının kabul edilerek ÇED Sürecinin başlatılmış olması kabul edilemez. Bu vahim bir hatadır.
Daha önce Çevresel Etki Değerlendirmesi ve planlama Genel Müdürlüğü olarak (29/11/2010 tarihinde yapılan ÇED Süreci ile ilgili Kapsam ve Özel Format Belirleme Toplantısında alınan kararlar görmezden gelinerek, yok sayılmıştır.
Termik Santral kurmak için, daha önceki başvurularda belirtilen yer seçimi ile ilgili koordinatlarla birebir ölçüşen bu başvuru dosyalarını kabul edip, ÇED sürecini başlatmak daha önceki alınan kararın altına imzasını koyanlara karşı saygısızlık yapmaktır. Hem de bakanlık bütçesinden binlerce TL ödeyerek yaptırmış olduğunuz bölge ile ilgili çevre düzeni planını hiçe saymaktır. Bölge insanı yaptırdığınız plana saygı duyuyor, o planın dışına çıkıp bir çivi bile çakamıyor, ama siz bakanlık olarak kendi yaptırdığınız bölge ile ilgili plana saygı duymuyorsunuz.
Gerçekten bu tutumunuzu anlamak mümkün değil. Karşı koyamadığınız baskı unsurları kimler, çok merak ediyorum. Sizler mesleğinizin saygınlığını ve onurunu koruyan insanlarsınız. İnanmadığınız, içinize sindiremediğiniz bu tür kararları almaya sizlerin vicdanı müsaade etmez. Bu aldığınız yanlış kararlar, yaptığınız usulsüz uygulamalar muhakkak birilerinin baskısı ile oluyor.
Bu nedenle usulsüz bir şekilde başlatılan bu ÇED Sürecinin derhal durdurulması gerekmektedir. Bugün yapılan kapsam ve format belirleme toplantısı yasal değildir.
Bakanlığınız tarafından yaptırılan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planını oluşturan kararlar bütününün, (plan + plan hükümleri + plan açıklama raporu) bir parçası olan ‘açıklama raporunda’, ‘doğa içinde termik santrali yapımına ilişkin girişimlerin uygun bulunmadığı’ ve yer seçiminin planda sanayi yatırımları için ‘planlanmış’ olan ‘Filyos yatırım havzası’ ’na yönlendirilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş olması ve daha önce yapılan 29/11/2010 tarihli Kapsam ve Format Belirleme toplantısında alınan kararlara uyulması gerektiği için ÇED sürecinin durdurulup, başvuru dosyasının iadesi gerekmektedir.
Bir önceki kapsam ve format belirleme toplantısında alınmış kararların değerlendirilmesi ve saygı gösterilmesi gerektiğini belirten Milletvekili Rıza Yalçınkaya “2010 yılındaki toplantıda görevli olan arkadaşlarınızın almış oldukları kararlara saygı göstermeniz lazım. Onlarda sizin çalışma arkadaşlarınız. Onlarda sizinle birlikte Türkiye’nin planlanmasında görev alan, ülkede yaşayan insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını koruyan kollayan, ona yönelik projelere imza atan arkadaşlar. Dolayısıyla onların bu görüşlerine saygı göstermemiz lazım” diye konuştu.
Amasra’da santral kurmak isteyen ilgili firmanın bakanlığa sunmuş olduğu başvuru dosyasında ‘yeni bir alternatif alan’ imajı verilen alanın daha önce reddedilen ve ÇED sürecinden çıkartılan alanlarla aynı yer olduğunu söyleyen Rıza Yalçınkaya “‘Bartın ili Amasra ilçesi Çapak Koyu Mevkii’ diye önümüze getirilen proje daha önce bakanlığınıza sunularak, toplantılarda görüşülen projelerle birebir aynı koordinatlarda. Değişen hiçbir şey yok. Dolayısıyla bunun tutanaklara geçmesini rica ediyorum. Ve yapılan bu toplantının usulsüz, kanun ve hukuk tanımaz bir toplantı olduğunu da belirtmek istiyorum” dedi.
Dosyada Çapak Koyu’nun Bostanlar Mevkiinde gösterildiğinin altını çizen Milletvekili Yalçınkaya “ Bakın, firma yetkilileri başvuru dosyasıyla ilgili verdikleri bilgilerde; Çapak Koyu’nu Bostanlar Mevki olarak gösteriyorlar. Böyle bir şey yok. Ben Bartın ilinin milletvekiliyim. Bostanlar mevkiinde, Bostanlar Köyünde Çapak Koyu diye bir mevkii yok ki. Tarlaağzı’nda var, Gömü’de var. Başvuruda; bu yeri açıkça Tarlaağzı ve Gömü diye belirtemiyorlar. Bostanlar Mevkii diyerek, kandırmaca yapıyorlar. Hile yapıyorlar. Hülleye başvuruyorlar. Bir önceki toplantıda format verilmeyen yerleri, isim değişikliğiyle alternatif başka alan diye gösteriyorlar. Alternatif alan gösterme haklarını kötüye kullanıyorlar” diye konuştu.
Daha önce alınan kararlarda; Tarlaağzı, Gömü, Çapak, Kızçakan gibi yerlerin reddedildiğini söyleyen Milletvekili Yalçınkaya “Aynı yer için şimdi de ‘Bostanlar Mevkii Çapak koyu’ diyorsunuz. Yok böyle bir yer. Genel müdürlüğü yanıltıyorsunuz. Bir önceki toplantıda reddedilen, format verilmeyen Çapak Koyu’nu, Bostanlar Mevkii Çapak Koyu olarak değiştirip, başka alternatif bir alanmış imajı vererek bu kurulu, bu insanları, bizleri aldatıyorsunuz. Siz alternatif bir alan sunma çabası içerisinde olmadınız, olmuyorsunuz. Dönüp dönüp, dolaşıp dolaşıp aynı yeri buraya sunuyorsunuz” dedi.
DEVLETİN YAPTIĞI PLANA NİYE SAYGISIZLIK YAPIYORSUNUZ?
Daha önce Çapak Koyu ile ilgili alınan kararlar olduğunu, Çapak Koyu’nda ÇED Sürecinin başlatılamayacağının açık ve net bir şekilde ifade edildiğini ifade eden CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya “Burası için alınan bir karar var. Burada ÇED Süreci başlatılamaz diyor. Niye ısrar ediyorsunuz anlamıyorum. Gidin Filyos Vadisi için bir başvuru yapın. 1/100.000’lik çevre düzeni planında; kömüre dayalı tesislerin kurulması, kömürün yeraltından çıkartılıp ülke ekonomisine kazandırılması Amasra’da devam edebilir ama bu çıkartılan kömüre yönelik kurulacak enerji santrallerini Filyos Vadisinde yapılır denmiş. Niye ısrar ediyorsunuz. Niye devletin yaptırdığı plana saygısızlık ediyorsunuz. Kaçamak, yanıltıcı başvurularla da insanları buraya toplayarak boşuna oyalıyorsunuz” şeklinde konuştu.
ALTERNATİF YER SUNULMADAN SÜRECİN BAŞLATILMASI YANLIŞ
Toplantıda komisyon üyelerine de uyarılarda bulunan Milletvekili Yalçınkaya “Firma, yapmış olduğu başvurusunda sizlere değişik alternatif alan sunduğu takdirde bu süreç başlar ve bu toplantıyı gerçekleştirebilirsiniz. Alternatif alan sunulmadan ÇED Sürecini başlatmanız yanlış. Sizleri yanıltıyorlar. Alternatif alan olarak sundukları yer 2010 yılında ret kararı çıkan yer. Sadece ismini değiştirmişler. Planda gösterilen alternatif yer, Delikliburun için; “Altında falezler var, burada termik santral kurmamız zemin açısından risklidir. Burada yapılması sakıncalıdır” deyip; dönüp, tekrar ilk gün başvurdukları, gözlerini diktikleri Tarlaağzı ve Gömü’deki Çapak Koyu ve Kızçıkan Koyunu sizin gündeminize getiriyorlar” diye konuştu.
ÇAPAK VE KIZÇIKAN KOYLARI FORMAT KAPSAMINDAN ÇIKARTILMIŞTI
29 Kasım 2010 tarihinde hem Çapak Koyu için hem de Kızçıkan Koyu için yapılan başvuruların format kapsamından çıkartıldığını ifade eden CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya “29/11/2010 tarihinde yapılan hem Kızçıkan Koyuyla ilgili hem de Çapak Koyuyla ilgili yapılan başvurular format kapsamından çıkarılmış ve şöyle denmiş; ‘ÇED Başvuru dosyalarında, Tarlaağzı ve Gömü alternatif alanlarının yer seçimi açısından uygun olmadığı, bu alanların ÇED Süreci dışına çıkartılması ve ana alternatif olarak düşünülmemesi gerektiği belirtilmiş.Bunu siz imzalamışsınız. Bakanlığınız bünyesindeki görevli arkadaşlarınız imzalamış. Firmanın, ayrı bir alternatif alan sunmadığı gerçeği görmezden gelinmemeli” dedi.
BAKANLIĞIN TUTUMUNU ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Hem 1/100.000’lik çevre düzeni planında hem de 2010 yılında yapılan format belirleme toplantısında santral kurulacak alanların Delikliburun Mevki ve Filyos Vadisi olarak belirtilmesine ve Tarlaağzı, Gömü, Çapak, Kızçıkan gibi alanların da ÇED süreci dışına çıkartılmasına rağmen tekrar sunulan Çapak Koyu ile ilgili dosyanın kabul edilmesine bir anlam veremediğini belirten Milletvekili Rıza Yalçınkaya “Firmaya daha önce aynı yer için ret verilmiş. Bu alanlar için bir daha başvuru dosyası hazırlama diyerek adres olarak Filyos’la, Delikliburun’u göstermiş. 29 Kasım 2010 tarihli toplantıda Çapak Koyu’nun ÇED Sürecinin dışında tutulmasına ve ana alternatif alan olarak düşünülmemesi gerektiği kararı alınırken bugün maalesef bu karar görmezden geliniyor ve aynı yer için sunulan başvuru kabul edilip süreç başlatılıyor. Gerçekten bu tutumunuzu anlamak mümkün değil. Karşı koyamadığınız baskı unsurları kimler, çok merak ediyorum. Sizler mesleğinizin saygınlığını ve onurunu koruyan insanlarsınız. İnanmadığınız, içinize sindiremediğiniz bu tür kararları almaya sizlerin vicdanı müsaade etmez. Bu nedenle usulsüz bir şekilde başlatılan bu ÇED Sürecinin derhal durdurulması gerekmektedir” diye konuştu.
Amasra’ya termik santral yapılmasına yönelik girişimlerin, dünyanın gözbebeğinin yok edilip kirletilmesi manasına geldiğini belirten Milletvekili Rıza Yalçınkaya “Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’un fethinden yaklaşık 6 yıl sonra, adını Kraliçe Amastrist’ten alan Amasra’yı fethetmek üzere bölgeye geldiğinde; Amasra’yı tepeden gören ‘Bakacak’ mevkiinde durarak yanındaki Lalasına ‘Lala-Lala, Çeşm-i Cihan bu mu ola?’ (dünyanın gözbebeği burası mı?) demekten kendini alamadığı söylenir. O yıllardan buyana bu sözler Amasra denildiğinde ilk akla gelen cümleler olagelmiştir. Doğa, turistik, tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra önemli bir ‘anı değeri’ olan söz konusu bölgede ‘termik santral’ yapılmasına yönelik girişim ‘dünyanın gözbebeğinin yok edilmesi ve kirletilmesi anlamına gelecektir. Bu da Amasra’ya yapılmış en büyük ihanet olacaktır’ diye konuştu.
NİHAİ KARAR İÇİN DEĞERLENDİRME YAPILACAK
CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya’nın yanı sıra Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Amasra Belediye Başkanı Emin Timur ve Bartın Platformu Sözcüsü Prof. Dr. Erdoğan Altmış’ın da konuşmalar yaptığı toplantıda son olarak kurum yetkilileri de yazılı ve sözlü görüşlerini bildirirken firmadan talep ettikleri istekleri de birer birer sıraladılar. Toplantının sonunda, nihai kararı tüm kurumların görüşleri alındıktan sonra yapacakları değerlendirmeler sonrası vereceklerini belirten komisyon başkanı, Bartın ve Amasra için en doğru kararı vermeye özen göstereceklerini söyledi.
Amasra'ya termik santral kurulmak isteniyor. Peki halk neler istiyor? Bilim adamları neler istiyor? Bartın Platformu'ndan Prof. Dr. Erdoğan Atmış konuyu tüm boyutları ile Format Belirleme Toplantısından sonra katıldığı Kanal B Güncel'de anlattı.