Vah milletim vah…

Şimdi karşılaştığınız cümlelere dikkat ediniz

Oradaki AKP'li yönetici kim varsa, AKP'ye üye misiniz diye soruyor. Siz suskun kalıyorsunuz. Tekrar oradaki zat soruyor, AKP'ye üye misiniz? Kiminiz hayır, kiminiz de ben başka partiye üyeyim diyorsunuz. O yetkili önce üye olacaksın diyor. Siz de çocuğunuzu ve kendinizi üye yaptırıyorsunuz. Sonra çocuklarınızın isim, adres ve telefon numaranızı alıyorlar. Arkasından da eh, hayırlı olsun diyorlar. Biz sizi ararız diyorlar. AKP parti binasından ayrılıyorsunuz. Ondan sonra bekliyorsunuz, bekliyorsunuz, yine de bekliyorsunuz. Ama nafile…Eğer bu dediklerimizi Allah'ın bir kulu çıkar da yalanlarsa, kişilerin isimleriyle beraber ispat etmeye hazır olduğumuzu bildiririz. AKP'nin üye çokluğunun yüzde bin gerçeği budur. Şunu da hiç unutmayın. Aziz vatandaşlarımız; AKP 3 Kasım 2002'de işsizliği, yoksulluğu, yolsuzlukları biz çözeceğiz, biz önleyeceğiz diyerek oy istemediler mi? İstediler. Siz değerli halkımız olarak inandınız, oylarınızı verdiniz. Hükümeti AKP kurdu. Sayın Başbakanımız ne dedi? 3 yıl bizden bir şey istemeyin. Sayın Başbakanımız adına yetkilileri, 3 yılın sonunda hamle yılımız olacak dediler. Herkesin işi, aşı olacak dediler. Aynı şekilde bir zamanlar Süleyman Demiler de öyle demişti. Bize 300 gün verin yeter dedi. 300 gün geldi, millet ses çıkarmaya başlayınca 200 gün daha verin dedi. İşler yine bozuk giderken, halk biraz daha sesini yükseltince, Allah'ın günü mü bitti, 500 gün daha verin dedi. Lütfen hatırlayın, işte tüm taklitçiler, hepsi böyledir, böyle derler. Tekrar AKP'ye dönelim. Neymiş, üye oranı fazlalaşmış. Ne diyelim, vah milletim, vah… Daha çok beklersiniz. Neden, neden beklersiniz biliyor musunuz? Her şey özelleştirme adına satılıyor. Sizler de çocuklarınıza iş bekliyorsunuz. Eğer, çare sizseniz, tek çare ağır sanayi, üretime dayalı ekonomi, yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye, yeni bir dünya… D8… Bunu da ancak Milli Görüş, Saadet Partisi yapar. Daha önce yaptıkları gibi. Saygılarımızla… "