Kurban Bayramlarında çok sayıda hayvanın kesilmesi, kesim öncesi ve kesim sonrası gereken kontrol ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi, kesilen hayvanlara ait etlerin tüketiminde (saklama, hazırlama, pişirme vb.) gerekli hassasiyetin gösterilmesiyle; tüberküloz ,brucella şarbon gibi zoonoz hastalıkların yayılmasının önlenmesine ve çok sayıda insanımızın da bu hastalıklara yakalanmasına engel olur.
İnsan ve hayvan sağlığım ilgilendiren çok sayıda bakteriyel, viral, paraziter ve mantari zoonoz hastalıklar olduğu ve bunların 50 kadarı insan sağlığı yönünden büyük problemlere yol açtığı bilinmektedir. Zoonoz hastalıklar halk sağlığını etkilemelerinin yanı sıra hayvanlarda verim düşüklüklerine ve ölümlere yol açarak, ülke ekonomisi açısından da önemli kayıplara neden olmaktadır.
Kurbanlık hayvan alırken dikkat edilecek hususlar;
- Hayvanlar sağlıklı olmalıdır. Kurban olacak hayvanın kondüsyonu iyi, tüyleri parlak olmalı,çok zayıf,gebe,veya yeni doğum yapmış olmamalı;Dış görünümü canlı olmayan,salya,burun akıntısı,pis kokulu ishali olan , vücudunda yara ,şişlik ,ödem olan hayvanlar satın alınmamalıdır
- Hayvanların nereden geldiği bilinmelidir. Bunun için ilk iş satıcıdan hayvanın nereden geldiğini gösteren Menşe Şahadetnamesi istenmeli, başka İl veya İlçelerden gelen hayvanlardan ise Yurtiçi Veteriner Sağlık Raporu görülmelidir .Hayvanların kulağında küpesi olmalıdır. Sığırlar için ayrıca sahibinin adı, adresi ve hayvanın kulağındaki küpe numarası ile uyumlu Sığır Cinsi Hayvan Pasaportu görülmelidir
Kurbanlıkların kesime kadar evde beslenme
- Hayvanlar evde uygun yerlerde barındırılmalı, aşırı sıcak, kapalı ve havasız yerlerde, yada tamamen açık,rüzgar ve yağış alan yerlerde barındırılmamalıdır.
- Hayvanlar bayrama bu kadar az süre kalmışken fazla beslenmemelidir. Evlerdeki yemek ve mutfak artıkları verilmemeli, aşırı yemlemeden kaçınılmalıdır.
- Hayvanlara bolca kaliteli kuru ot veya kuru yonca verilmeli, verilecek kesif yem konusunda yetkililerden veya tecrübeli yetiştiricilerden bilgi alınmalıdır.
- Hayvanların önünde her zaman temiz su bulunmalıdır.
Kurbanlıkların kesim yerine götürülmesi ve kesilmesi;
- Kurbanlık hayvanlar, Kurban Hizmetleri Komisyonu'nun izin verdiği kesim yerlerinde veya köylerde önceden belirlenmiş ve hazırlanmış yerlerde kesilmelidir.
- Kesim yerinde yeterli ve tazyikli su bulunmalı, etlerin kirletilmeden yüzülüp işlenebileceği kesilen hayvanları asmak için asma düzeneği kurulmalıdır.
- Kurbanlık hayvanlara stres yaratacak kötü muamelelerden kaçınılması, kesim sonrası et hijyeni açısından oldukça önemlidir.
- Kesim öncesi kurbanlık hayvanlara 12 saat süresince yem verilmemeli ve içebildikleri kadar su verilmelidir. Kurbanlıklar ve özellikle de sığırlar mutlaka ehil kişilerce yatırılarak sıkıca bağlanmalı, yatırma ve bağlama sırasında hayvanlara eziyet edilmemeli, çarpma ve vurmalara engel olunmalıdır
- Kurbanlık hayvanlar kesim işlemi sırasında kötü muamele gördüklerinde kan iyi akıtılmamakta bunun sonucunda et kısa sürede bozulmaktadır. Bu nedenle kesimi yapılacak hayvanlar strese sokulmadan ve acı çektirilmeden kesim yapılmalıdır.
- Kesimde hayvanın her iki şahdamarı birlikte kesilerek iyi bir kanatma sağlanmalıdır. Yerde yapılan kesime göre asılarak kesilen hayvanlarda yeterli miktarda kan akıtılmaktadır.
- Yüzme işleminde de yerde kesim yapılmasına bağlı olarak deride hasar ve etin yüzeyinde kontamisyonlar şekillenmektedir.
- Kurbanlık hayvanın derisi yüzüldükten ve başı gövdesinden ayrıldıktan sonra karın ve göğüs boşlukları açılarak sindirim, solunum, üreme ve boşaltım sistemine ait organlar çıkartılmalıdır.
- Kurbanlık hayvanların iç organları, kan akıtılmasından sonra, en geç 30 dakika içerisinde çıkartılması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki en fazla kirlenme kesimden sonra olmaktadır. İç organların çıkartılması geciktirilirse işkembe ve bağırsakta bulunan mikropların ete geçmesi sonucunda ette çabuk bozulma gerçekleşir.
- Hastalıklı olduğu düşünülen karkas ve iç organlar ile yenilemeyen iç organlar çevre temizliği ve hijyen kurallarına riayet edilerek usulüne uygun şekilde imha edilmeli, kesinlikle çöplere atılmamalıdır. Çevredeki yabani hayvanların, kedi, köpeklerin atıklara ulaşması engellenmeli,sinekler ve kötü kokuların oluşmaması için önlem alınmalıdır
- Hijyen kurallarına riayet edilerek, çevrenin ve etin kirlenmemesine azami titizlik gösterilmelidir. Unutulmamalıdır ki en fazla kirlenme kesimden sonra olmaktadır.Kesimi tamamlanmış kurban etleri temiz kap ve poşetlere konularak taşınmalı güneş görmeyen serin yerde (14 derecenin altında) dinlendirilmelidir.
- Dinlendirilmiş etler daha sonra buzdolabına konarak 5-6 gün muhafaza edilebilir. Eğer etlerin uzun süre muhafaza edilmesi isteniyorsa -18 santigrat derecede derin donduruculara konulmalıdır
- Dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir hususta etler ile iç organlar aynı kap içerisinde saklanmamalı
KURBAN HAKKINDA DİNİ BİLGİLER
Zilhicce ayının onuncu, on birinci, on ikinci günleri ile on birinci, on ikinci gecelerinde ibâdet ve Allâh’a yakınlık niyeti ile kesilen beş nevi hayvana; (koyun, keçi, sığır, deve ve manda) kurban denir.
Zarûrî ve aslî ihtiyaçları ve borçlarından sonra nisâb miktârı mala mâlik olan her Müslümana senede bir kere Kurban Bayramı günlerinde, yani Zilhicce-i Şerîfe’nin onuncu, on birinci, on ikinci günlerinden birinde kurban kesmek vâcibdir.
KURBANIN HİKMETİ
Eti yenilen hayvanları boğazından kesmek sûretiyle hayvanın eti, necis (pis) olan kanından temizlenmiş olur, “Bismillâhi Allâhü Ekber.” diyerek kesilince de etinin yenilmesi helâl olur.
Kurban kesmekte Allâh’ın kullarına ziyâfet vardır. Etin üçte birini dostlara, üçte birini fakirlere vermek, kalanını da evde çoluk çocuğa yedirmek müstehabdır.
Kurban kesmek Allah yolunda bir fedâkârlıktır. Allâhü Teâlâ’nın verdiği nimetlere bir şükürdür. Ayrıca sevâb kazanmağa ve Allâh’a yakınlığa vesîledir, belâlara karşı da bir siperdir.
İnsanlar her gün dünyânın her tarafında yüz binlerce hayvan kesiyorlar. Fakat bunlardan yalnız maddî imkânı olanlar istifâde edebiliyor. Kurban Bayramı’ndaki etlerden ve derilerden fakirler de istifâde etmektedir. Şahsın menfaati yerine de cemiyet menfaati konuluyor. Kurban kesmek İslâm’ın pek insanî ve ictimâî büyük bir fedâkârlığıdır.
Kurban kesmekle kesilen hayvan sayısı çok artmış olmaz. Çünkü kurbanda kasaplar et satamayacağından kesecekleri hayvan sayısı azalır.
Kendi zevkleri için her gün binlerce hayvanın kesilmesini çok görmeyenlerin senede bir kere Allah için ve insanların da faydasına kurban kesilmesini çok görmeleri insaflı bir tavır değildir.
Hâsılı kurban; dînî, ahlâkî, ictimaî birtakım hikmetler ve maslahatlar için emredilmiştir. Bunu takdîr etmeyecek bir akıl sâhibi düşünülemez.
1- Kurban edilecek hayvanı kurban günlerinden evvel alıp beslemek.
2- Kesileceği yere hürmet ile götürmek.
3- Becerebiliyorsa kendisi kesmek.
4- Kesemiyorsa ehil bir kimseyi vekil edip kesilirken kendisi hazır bulunmak.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Ey Fâtıma, kalk ve kurbanının kesilmesine şâhid ol. Zîrâ kanından ilk damlası yere düştüğünde işlediğin her bir günâhın af ve mağfiret olunur. Ve ‘İnne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi’'l-âlemine lâ şerîke leh.’ duâsını oku.”
5- Bıçağın, büyük ve keskin olması.
6- Kurbanın iki şah damarı ile yemek ve nefes borusunu kesmek.
7- Hayvan ölmeden derisini yüzmemek.
8- Kurbanı keserken kurbanın âzâ(organ)ları ve parçaları mukâbilinde kendi vücûdunun ve bütün âzâlarının cehennemden âzâd olmasına niyet etmek.
Kurban olan hayvanlar koyun, keçi, sığır, câmûs (manda) ve devedir. Bir yaşını bitirip iki yaşına girmiş koyun ve keçi, iki yaşını bitirip üç yaşına girmiş sığır ve manda, beş yaşını tamamlayıp altı yaşına girmiş olan deve kurban olur. Lâkin kuzu büyük olup bir senelik koyundan fark olunamazsa ve altı ayı tamam etmişse kurban olur.
Kurban vahşî (yabânî) olmamalıdır.
Bir koyun, bir keçi bir kimse için kurban olur.
Bir sığır, bir câmûs (manda) ve bir deve yedi kişi için kurban olur. Yâni yedi kişi müşterek olarak bir sığırı veya deveyi kurban edebilirler. Ortaklar tek, çift veya yediden az olabilir.
Bir kimse iki koyun kurban edebilir.
Resûl-i Ekrem sallâllahu aleyhi ve sellem Efendimiz her sene iki koyun kurban ederdi. Vedâ Haccı'nda yüz deve kurban ettiler.
Müşterek olarak inek, öküz, deve veya câmûs kurban etmekte müstehab olan, ortakların kurbanı hep birlikte alması veyâhut içlerinden birine vekâlet verip aldırmalarıdır.
Bütün ortakların kurbanda ibâdete, sevâb ve fedâ-yı nefse niyet etmeleri ve hisselerinin müsâvî (denk) ve hepsinin Müslüman olmaları şarttır.
Ortakların bazısı vâcib kurbana, diğerleri sünnet, nâfile, nezir (adak) veya akîka kurbana niyet etse yâhut ortakların bazısı ölü yâhut sabî veya bunamış olsa kurban câiz olur.
HANGİ HAYVANLAR KURBAN OLMAZ?Bir veya iki gözü kör, zayıflıktan ilikleri erimiş, kesileceği yere gitmeye kudreti olmayan, yâni hiç yürüyemeyen, kulaklarından biri olmayan veya burnu kesik olan hayvanları kurban etmek câiz olmaz.
Sığır, koyun veya keçinin bir memesi gitmiş veya kurumuş ise kurban edilmesi câiz olmaz. Lâkin yavrusunu emzirebilirse câiz olur.
Dişsiz hayvanı kurban etmek câiz değildir. Eğer dişlerinin çoğu var ise kerâhetle câizdir. Lâkin dişsiz hayvan dişli hayvan gibi yayılıp karnını doyurur ise câiz olur.
Deli hayvan karnını doyuramazsa kurban etmek câiz olmaz.
Ölmek üzere olan hayvanı kurban etmek câiz olmaz.
Kulağının biri dibinden kesilen yâhut doğduğunda bir kulağı olmayan hayvanı kurban etmek câiz olmaz.
Emânet hayvanı kendisi için kurban etmek, rehin hayvanı kurban etmek ve almaya vekil olduğu hayvanı kendisi için kesmek câiz olmaz.
Kocası, karısının veyâhut karısı kocasının kurbanını izni olmayarak kendisi için kesse câiz olmaz. Kıymetini vererek râzı etse de câiz olmaz.
KURBANDA TEMİZLİK VE ETİN MUHAFAZASISağlık kontrolleri yapılmış, hastalıksız hayvanlar alınmalıdır.
Kesme, yüzme ve parçalama işleri serin yerlerde (14 °C altında) yapılmalı; kan, bağırsak vs. atıklar gelişi güzel etrafa atılmamalı ve akarsulara dökülmemelidir.
Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, parçalanması, etin nakli, muhafazası ve pişirilmesinde temizliğe son derece dikkat edilmelidir.
Sakatat ile etler aynı yerde bulundurulmamalıdır.
Etler, yeni kesildiğinde -kesim sıcaklığında- buzdolabına, poşet içine veya hava almayacak şekilde büyük parçalar halinde üst üste konulmamalı; kesim sıcaklığı düştükten sonra buzdolabına konulup 12 saat dinlendirilmelidir. Hemen yenilmeyecek etler bu dinlenmeden sonra, ihtiyaca uygun miktarlarda derin dondurucuya konulmalı veya kavurma yapılarak muhafaza edilmelidir.
Et, buzdolabında yaklaşık 2-3 gün, kıyma ise 1-2 gün dayanır. Eğer daha uzun müddet muhafaza edilecekse küçük parçalar halinde buzdolabının buzluğunda veya derin dondurucuda saklanması gerekir.
Donmuş etler, çözülmesi için buzdolabının alt raflarında bekletilmelidir. Çabuk çözülmesi için kalorifer ve soba üzerinde veya oda sıcaklığında bekletilmemelidir.
Pişmiş etler sıcak iken derin dondurucuya konulmamalı, oda sıcaklığında 2 saatten fazla da kalmamalıdır. Zehirlenme tehlikesine karşı dikkatli olunmalıdır.
Çiğ eti hazırlamadan önce ve sonra eller iyice yıkanıp kurulanmalıdır. Çiğ etler için kullanılan kesme tahtası, meyve ve sebzeler için kullanılmamalıdır.
KURBAN NASIL KESİLİR?Kurban kesmeye ‘Yâ Rabbi! Şu vücudum sana karşı o kadar hata ve isyan etti ki affedilebilmem için bu vücudu sana kurban etmem lazım. Fakat sen insan kurban etmeyi haram kıldığından vücuduma bedel olarak bu hayvanı kesiyorum, kabul eyle.’ diyerek niyet edilir. Besmele-i şerîfe ile “İnnî veccehtü vechiye lillezî fetara's-semâvâti ve'l-arda hanîfen ve mâ ene mine'l-müşrikîn.” ve; “Allâhümme hâzâ minke ve leke. Allâhümme inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi'l-âlemîn, lâ şerîke lehû ve bizâlike ümirtü ve ene evvelü'l-müslimîn” duâlarını okuduktan sonra;
“Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi'l-hamd, Bismillâhi Allâhü ekber.” deyip hemen kesilir.
Kurbanın şu dört şeyi kesilir: 1) Nefes borusu. 2) Yemek borusu. 3 - 4 ) İki şah damarı
Bu dördünü de kesmek sünnettir. Bunlardan üçünü kesse helâl olur.
Deveyi gerdanından, koyun, keçi ve sığırı çene ile göğüs arasından, yumrucuk denilen kemiğin altından boğazlamak sünnettir.
Kurbanı kıbleye doğru yatırıp (ön ayakları ile arka sol ayağını) bağlayarak kesmek sünnettir.
Kolaylık için sığırların dört ayağını bağlamak câizdir.
Deve ayakta kesilir.
Eğer hayvan kaçarsa veya insana hücûm ederse yâhut kuyuya düşüp de boynundan kesmek mümkün olmazsa, kesilmesi niyetiyle “Bismillâhi Allâhü Ekber” diyerek, bir bıçakla veya kesici bir şeyle (herhangi bir yerinden) yaralamak sûreti ile öldürülse helâl olur.
KURBANA AİT HÜKÜMLERVakti içinde kurbanı kesmeyip kıymeti sadaka olarak verilse kurban edâ edilmiş olmaz.
Zengin olan kimseler kurban kesmeyip kurbanın kesileceği vakti geçirseler, kurbanın kıymetini sadaka olarak vermeleri lâzım gelir.
Lâkin fakîrler ve kurban nezreden (adayan) kimseler, aldıkları kurbanı kesmeyip vakti geçerse kurbanın kendisini sadaka olarak vermek vâcib olur.
Fıtır sadakası (fıtra) ve kurban vâcib olduktan sonra mal zâyi olsa (sâhibi fakir düşse) ömrü içinde bunları edâ etmedikçe bunlar kendisinden sâkıt olmaz. Ya kıymetlerini veya aynını (kurbanın kendisini) sadaka vermesi vâcib olur.
Nisâba mâlik (zengin) olan çocuk için velisinin çocuğun malından kurban kesmesi lâzımdır.
KURBANIN FAZÎLETİPeygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
• “Allah katında günlerin en muazzamı Kurban Bayramı günüdür.”
• “Kurban kesiniz ve ona iyi muâmele ediniz. Çünkü bir kimse kurbanını alır, onunla kıbleye dönerse, kıyâmet gününde o kurbanın kanı ve tüyü onu koruyan iki kale olur. Muhakkak sûrette kurbanın kanı Hz. Allâh'ın muhâfazasında toprağa düşer. Azıcık bir infâk (Allah rızası için harcama) sebebiyle çok mükâfâta nâil olursunuz.”
• “Kim Kurban Bayramı gününde kesmek için kurbanına yaklaşırsa Allâhü Teâlâ’nın rahmeti de cennette ona yaklaşır, kurbanını kestiği zaman kanından akan ilk damla ile birlikte onu mağfiret eder, Allâhü Teâlâ o kurbanı kıyâmet gününde mahşere kadar onun için binek kılar, derisi ve her kılı adedince ona sevap ihsân eder.”
Gücü yeten kimsenin şefâate nâil olmak niyetiyle Allah rızâsı için Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri’ne bir kurban kesmesi menduptur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) büyük boynuzlu çok güzel iki koçun birisini yere yatırıp besmele çekti ve tekbir getirerek “Allâh’ım! Bu Muhammed’den ve Ehl-i Beyti’mdendir.” deyip kesti.
Sonra ikincisini keserken “Allâh’ım! Bu da Muhammed ve ümmetindendir.” dedi.
Aliyyü’l-Murtezâ (k.v.) Hazretleri biri kendisi için, biri Resûl-i Ekrem Efendimiz için olmak üzere iki koç kurban ederler ve ‘Resûlullah (s.a.v.), zât-ı şerîfleri için kurban kesmeyi bana vasiyet buyurdular.’ derdi.
KURBAN KESMEYE DAİR BAZI MESELELER
Bismillahi Allâhü Ekber’den sonra hiçbir şey ile meşgul olmayıp kurbanı hemen boğazlamak şarttır. Besmeleden sonra bıçak bilenirse besmeleyi tekrar etmek lâzımdır.
“Bismillâhi Allâhü Ekber.” dedikten sonra kurban yerinden kalkıverse yatırılıp keserken tekrar besmele çekilir.
Besmeleden sonra elindeki bıçağı bırakıp diğer bir bıçak alsa besmeleyi tekrar etmek lâzım olmaz.
Lâkin bir kurban üzerine besmele okuduktan sonra onu bırakıp diğerini kesecekse besmeleyi tekrarlamak lâzımdır.
Birkaç kurbanı birbiri ardınca boğazlasa her birinde besmeleyi tekrarlamak lâzımdır.
Kurbanı yatırdıktan sonra bıçağı bilemek mekruhtur.
Kesmeyen bıçağı kurbanın boynundan kaldırıp biledikten sonra kesmek -eziyet olduğu için- haramdır. Lâkin böyle kesilen hayvanın etini yemek haram olmaz.
Kör bıçak ile kesmek, kör bıçağı birkaç defa sürmek, kesecek yere bacağından sürüyerek çekmek, iliğe kadar birden kesmek, kurbanı incitmek, canı çıkmadan yüzmek, başını birden kesmek, kıbleye çevirmemek ve doğurması yakın olan hayvanı kesmek mekruhtur.İki kimseden biri diğerinin kurbanını yanlışlıkla -kendinin zannederek- kestikten sonra etini yemeden sahipleri kurbanlarını bilip alsalar, câiz olur.
Etini yedikten sonra bilirlerse helâlleştikleri takdirde yine câiz olur.
Helâlleşmezlerse, birbirlerinin kurban bedellerini öderler, kurban günleri geçmişse, aldıkları bedelleri sadaka verirler.
Kurban nisâbı: Aslî ve zarûrî ihtiyaçlarından başka fitre vâcib olacak kadar malı-parası olan, hür ve mukîm (yolcu olmayan) erkek ve kadın Müslümana kurban kesmek vâcibdir.
Bu malın -zekât nisâbında olduğu gibi- alışveriş ile artabilecek mal olması ve üzerinden bir sene geçmesi lâzım değildir.
Aslî ve zarûrî ihtiyaçlar şunlardır: Evi, evinin kâfi miktarda eşyası, bineceği (arabası), üç türlü giyeceği -yani iş elbisesi, günlük giydiği elbise, bayram ve benzeri günlere mahsus elbisesi- kendinin ve nafakası kendi üzerine vâcib olanların bir aylık nafakalarından fazla olarak 80,18 gr altın veya aynı kıymette başka bir şeye sahip olan kimselere sadaka-i fıtır vermek ve kurban günlerinde kurban kesmek vâcib olur.
• Bir kimse (bayramın 1., 2. ve 3. gününde) kurban kesmeye mahsus olan günlerin sonunda (akşam vaktine kadar) zengin, yani nisâba mâlik olsa derhal kurban kesmesi vâcib olur.
• Hür, mukîm ve nisâba mâlik müslümanın küçük çocukları için kurban kesmesi müstehaptır. Zâhiru'r-rivâyede böyledir. Fetva, buna göredir. İmam Hasan'ın Ebû Hanîfe’den rivayetine göre ise, küçük çocuğu ve babası olmayan torunları için kurban kesmesi vâcibdir. İmam Kudûrî, İmam Hasan'ın bu rivayetini tercih etmiştir.
• Müsâfir eğer mukîm iken kurbanı alıp, (yani bayramın üçüncü günü güneş batmadan önce) sefere çıkarsa, -kurban kesmek üzere bir hayvanı alması sebebiyle üzerine vâcib olduğu için- kurbanı satması câiz olmaz.
İmâm-ı Âzam ve İmam Ebû Yûsuf Hazretleri'ne göre kurban kesmekte mükellefiyet için akıl ve bülûğ (ergen olmak) şart değildir. Delinin ve henüz bâliğ olmamış çocuğun mallarından babaları yâhut vasîleri kurban keser ve onlara yedirirler. Yediklerinden artanı bunlar için (elbise gibi) kendisi ile faydalanılan bir şey ile değiştirebilirler.
Hz. İbrâhim (a.s.) Hz. İsmâil’i (a.s.) kurban olarak kesmek üzere iken Cebrâil (a.s.) “Allâhü ekber Allâhü ekber” dedi. İbrâhim (a.s.) bu tekbîri işitince, “Lâ İlâhe illallâhü vallâhü ekber” buyurdu. İsmâil (a.s.) da “Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd” buyurdu.
Teşrîk tekbîri, teşrik günlerinde alınan tekbir demektir. Mükellef olan her müslümana vâciptir. Bakara Sûresi’nin “Sayılı günlerde Allâh’ı zikrediniz...” meâlindeki 203. âyeti teşrik tekbirine işâret etmektedir.
Zilhiccenin dokuzuncu günü arefedir. Arefe günü sabah namazından başlayarak beş gün -ki, zilhiccenin 13’üncü, bayramın dördüncü günü- ikindi namazına kadar her farz namazın arkasından “Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd.” diye tekbir alınır. Toplam yirmi üç vakit eder.
Sol tarafa selâm verildikten sonra ara vermeden, daha yerinden kalkmadan, mescidden çıkmadan ve dünyâ kelâmı konuşmadan tekbir getirmek lâzımdır. Teşrik tekbirini okumakta; münferid (namazını yalnız kılan), imâm, cemâat, mukîm, müsâfir, kadın-erkek herkes aynıdır. Namazın başında imâma yetişemeyen kimse de lâhık gibi yetişemediği rek’atleri kazâ edip selâm verdikten sonra bu tekbiri okur.
KURBAN KESTİKTEN SONRA NE YAPILMALI?Kurban kesildikten sonra 2 rek’at teşekkür namazı kılınır. Fâtiha’dan sonra birinci rek’atte 1 Kevser Sûresi (İnnâ a’taynâ...), ikinci rek’atte 1 İhlâs Sûresi (Kul hüvellâhü ehad…) okunur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Kurbanınızı kestiğinizde elinizdeki bıçağı bırakın. Sonra iki rek’at namaz kılın. Müslümanlardan hangisi bu iki rek’at namazı kılar da Allâhü Teâlâ’dan bir şey isterse Allâhü Teâlâ o kimseye elbette istediği şeyi verir.”
“Yâ Rabbi! Bu koyun (sığır veya keçi) sendendir, sanadır ve rızan içindir. Lütfunla ve kereminle Halîl’in İbrâhim (a.s.) ve kurbanın İsmâîl (a.s.)’dan ve Habîb’in Muhammed’den (s.a.v.) kabul ettiğin gibi kabul et; fazlın, lütfun ve kereminle yâ Ekrame’l-Ekramîn!..” diye duâ edilir, dînî ve dünyevî hâcetler istenir.
KURBAN ETİNİN TAKSÎMİ
Kurban etinin üçe taksîmi müstehabdır:
Üçte biri sadaka olarak verilir. Üçte biri akrabâ ve dostlara hediye veya ziyâfet verilir. Üçte biri de nafakaları üzerine olan âile ve evlâda yedirilir.
Kurbanın etini zenginlere, fakîrlere, Müslüman veya gayr-i müslimlere hediye etmek veya tamamını bağışlamak câizdir.
Kurban kesen ihtiyaç sâhibi ise kurbanın tamamını ev halkına yedirmesi daha faziletli ve müstehabdır.
