Bartın Belediye Başkanı ve MHP Belediye Başkan Adayı Cemal Akın Belediye Hoparlörlerinden Bartın Halkına hitap etti.
Başkan Akın hoparlörden yaptığı konuşmasında;
“ Çok değerli dostlarım,
Sözlerimin başında büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öper, sevgi, saygı ve selamlarımı sunarım.
30 Mart’ta yapılacak seçimlerin önce Bartınımıza, sonra ülkemize hayırlar getirmesini temenni ederim.
Dostlarım,
29 Mart 2009 tarihinde yapılan yerel seçimlerde bize göstermiş olduğunuz teveccüh ile Bartın Belediye Başkanlığı görevine başladım. O günden bu güne 5 yıl geçti. Bugün sizlere 5 yılın hakkını vererek hitap edebilmenin mutluluğunu ve gururunu taşıyorum.
Kıymetli dostlarım,
5 yıl kimine göre çok uzun, kimine göre göre çok kısa bir zaman dilimidir. Ben ve ekibim bu beş yılı gece-gündüz sizlere hizmete döndürerek iki katı yaşadık. Bartın’ın yıllardır üzerine gidilememiş, çözümlenmesi için adım atılmamış, kangrenleşmiş sorunlarına parmak bastık, çözümü için çalışmalar başlattık.
Bir kentin yaşam kalitesini ortaya koyan unsurların başında su, hava temizliği ve her anlamda hijyenlik gelmektedir.
İşte biz bu noktadan başlayarak Bartın’ın yarım yüzyılına yakın süredir çözüm bekleyen sorunlarının çözümü için tüm enerjimizi ortaya koyduk.
Bartın’a 33 km.lik mesafe olan Ulupınar’dan gelen ve evlerimizden akan içme suyunun kesilmesini önlemek ve kullanılabilirlik kalitesini artırmak için projeler ürettik, yoğun mesai harcadık.
Nüfusu 45 bine göre planlanmış Ulupınar Suyu’nu bugün 60 bin kişi kullanıyor. Önce keson kuyu ve sondaj çalışmaları yaptık. Ancak buralardan çıkan su yeterli olmadı. Hemen alternatif su arayışına başladık. Baraj bölgesinde kalan, ağır tonajlı tırların geçiş güzergâhı olan Ulupınar su isale hattı sizlerin bildiği gibi yıllardır sıkıntılı bir su hattıdır. Ben geçmişte Bartın’ın günlerce susuz kaldığını bilirim. Ve yine bilirim ki alternatif su aranmamıştır. İşte biz iki yıl su aradık ve Çayır Köyü’nde bulduk. Geçen yıl Eylül ayında başladığımız çalışma Allah’ın izni ile Ağustos gibi bitecek ve Bartın’ın alternatif su hattı olacak. Günde 9 bin ton su bu hattan gelecek. Ulupınar hattında oluşabilecek arıza ve ani patlamalarda artık su kesintisi yaşanmayacak. Çok yağmur yağdığında ve kar erimelerinde kaynağında bulanan Ulupınar suyu maalesef suyun en aza indiği dönemlerde bir kez arıtmadan geçiriliyor ikinci kez geçirilemiyor. Zamanında belediyenin yeterli parasal kaynağı olmadığı için, çökerme havuzu olmadan süzgeç şeklinde yapılan arıtma tesisinde, ters yıkama sistemi ile her yıkamada 2 bin ton su boşa gidiyor. Suyun kıt zamanlarında ikinci kez ters yıkama yaptırmak demek, 4 bin ton suyun boşa gitmesi demek oluyor ve bu kez evlere su çıkmıyor.
İşte bu sıkıntıların tespitini ve tahlilini iyi yapan, çözüm yollarını iyi irdeleyen ben ve ekibimiz alternatif suyu da bulduk, ihalesini de yaptık. Bu çalışma Bartın’ın su derdine derman olacak bir çalışmadır.
“BU NE YAMAN ÇELİŞKİ ? ”
Çok değerli dostlar,
Bizce temel sorunlarından biri de hava kirliliği idi. Yeşili ile, denizi ile, doğası ile övündüğümüz Bartın’da hava kirliliği sorunu vardı. Bazıları Bartın’ı turizm ile kalkındıracağız diyor. Sanki bu memlekette hiç yaşamamışlar, sanki bu memlekette sorumluluk makamında bulunmamışlar. Evet gerçekten de sorumluluk yüklenmemişler. 8,5 yılı günü birlik işlerle geçiştirip, Bartın’ın temel sorunlarına el atmayan görev anlayışı taşımışlar. Şimdi de turizm ile kalkınmadan bahsediyorlar. Bu ne yaman çelişki böyle!
Bartın Belediye Başkanı olarak Meclis Üyelerimizle birlikte taşın altına elimizi koyduk saygıdeğer dostlar. Bir belediye başkanı için en zor yatırımlar yer altına yapılan yatırımlardır. Bunu yapmak her babayiğidin harcı değildir. Biz bütün sıkıntılara, bütün eleştirilere göğüs gereceğimizi belirtip 29 Aralık 2010 tarihinde Bartın’a doğal gaz gelmesi için meclis kararımızı aldık. İlerleyen süreçte, doğal gaz 7 ay önce Bartın’a verildi ve 4 bin konutta kullanabilir durumda. 1500 civarında konut ise doğal gaz kullanıyor.
Bartın için tarihi bir kararı alan Belediye Meclisimize ayrıca teşekkür ediyorum. Bir yerleşim yerine doğal gaz gelebilmesi için belediyelerin karar alması gerekiyor. Birincisi Kanun itibariyle belediyeler doğal gazın yüzde 10’una ortak oluyor. İkincisi doğal gaz çalışmaları kamunun yeri yol ve kaldırımlardan geçiyor, bunun iznini belediyeler veriyor. Üçüncüsü doğal gazın tahrip ettiği yerleri yeni baştan yapmak gerekiyor bu da bütçe istiyor. İşte biz bugüne kadar doğal gazın geçtiği yolları yeniden yaptık. Doğal gaz firması bozduğu yerler için belediyemize 212 milyar ödedi, biz yolları yeniden yaparak 4,5 trilyon harcadık. Yani 22 katı. Yol yaptığımız her yerde tüm alt yapısı ile birlikte yaptık. Ve öyle şeylere tanık olduk ki, pes yani dedik. Bizi şimdi eleştirmeye çalışanlar, zamanında logar yapmışlar, gider borusu koymamışlar. Şehrin göbeğinde yağmur suyu hattı bile yapmamışlar.
“DÜNYA HABERDAR OLDU ADAYLARIN HABERİ YOK”
Saygıdeğer dostlarım,
Bartın Belediyesi, Bartın’ın en büyük ve tarihi yatırımlarını Bartın’a kazandırıyor. Yüzde 91’i hibeli 55 trilyonluk projemiz için 13 Şubat’ta ihale ilanına çıkıldı, dün itibariyle hem Avrupa Birliği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, hem de ihaleye girecek firmalar Bartın’a gelerek toplantı ve saha incelemelerini yaptı?
Nedir bu proje? Neden Bartın için bu kadar önemli?
Şunun için değerli dostlar.
Bu proje ile kanalizasyonlarımız artık ırmağa akmayacak, Dallıca’da arıtma tesisi yapılıyor.
Bu proje ile İnkumu fosseptik çukurlarından kurtulacak, kanalizasyonu arıtılıp derin deniz deşarjı yapılacak.
Bu proje ile Bartın’ın 150, 250 ve 400’lük pik ve asbestli 81 km. su hattı değiştirilip boruları yenilenecek.
Kolay olmadı. Göreve geldiğim günden bu güne çok sıkı takip ettim. Her ay 2-3 sefer Ankara’ya giderek bu projenin peşini sürdüm. Çünkü 55 trilyonluk bir proje idi ve Bartın’a yaşam kalitesinin artırılmasını sağlayacak önemli fırsatlar sunuyordu. Çünkü 50 trilyonu hibe idi. Allahıma şükürler olsun ki bu projeyi Bartın’a kazandırmanın huzuru içindeyim. 13 Şubat’ta ihale ilanına çıktı. Dün de heyetler gelerek gerekli incelemeleri yaptı. Gerçi bir partinin meclis üyesi adayı hoparlör konuşmasında projenin ihalesini yapacaklarını söylüyor. Böyle büyük bir projenin ihale ilanından tüm dünya haberdar oldu. Yazık, Bartın’da kenti yönetmeye talip olanların haberi yok !
İşte birileri Bartın’ı turizm şehri yapacağız derken, kanalizasyonu yıllardır ırmağa akan Bartın’da ne yapmıştı? Soruyorum ne yapmıştı?
Bartın 200 metrelik caddeden ibaret değil saygıdeğer dostlar. 18 mahallemiz var. Yoluyla, suyuyla, parkıyla, huzurlu yaşam alanları oluşturmak için gece gündüz çaba sarf ettik.
Burada sizlere tek tek neler yaptığımızı anlatmayacağım. Bazılarının hazmedemediği 204 sayfalık belediye hizmetleri ile ilgili kitaplarımız sizlere dağıtıldı. En iyi değerlendirmeyi sizler yaparsınız.
O kitaba baktığınızda peynirci pazarının eski hali ile yeni halini görürsünüz. O kitaba baktığınızda yıkılıp kaderine terk edilen, bırakın geceyi, gündüz bile geçilemeyen Yalı’nın eski ve yeni halini görürsünüz. O kitaba baktığınızda 2005 yılında ortadan bölünüp 3 kez yıkılan, tekrar yapılan, tamirleri ile dikiş tutmayınca hepten sökülen Bülent Ecevit Bulvarı’nın yeni halini görürsünüz.
Evet değerli dostlar, bu memlekette esnafın ve teknik personelin tüm itirazına rağmen “ben yaptım oldu” mantığı ile Bülent Ecevit Bulvarı’nı demirler ile ortadan bölen, 8-10 esnafı iflas ettiren, belediyenin de trilyonlarını batıran zihniyet, bir de televizyona çıkıp “yanlış yaptım özür dilerim” diyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
“ BEN GAZA GELMEM ! “
Kıymetli dostlarım,
Sizler beni bilirsiniz. Sormadan, danışmadan iş yapmam. 2009 seçimleri öncesi “Sorunları biliyorum, çözmeye geliyorum” demiştim. Ben ve ekibim yılların birikmiş sorunlarının çözümüne el attı. Bunların en yakın tanığı sizlersiniz.
Ve yine 2009 seçimleri öncesi demiştim ki “Çatışmaya değil, çalışmaya geliyorum”.
Evet dostlar, biz 5 yıldır kimse ile çatışmadık, sadece ve sadece halkımıza hizmet için gece-gündüz demeden çalıştık. At gözlüğünü takanlar bu hizmetleri görmek istemediler. Hala daha görmek istemiyorlar. Ben onlara ne diyeyim. Ben onları bu millete ve Allah’a havale ettim. 30 Mart’ta halkımız onlara cevabını en güzel şekilde verecektir.
Her seferine “Bartın kavgayı sevmez, Bartın huzur şehridir” dedim. Gerek sözlerimle, gerek tavırlarımla Bartın’ın huzur şehri olarak kalmasından yana oldum. Çünkü ben belediye başkanıyım. Şehr’ül eminim.
Bartın’ın huzurunu bozmak isteyenler, “Hodri Meydan” dediler. Ben bu gazlara gelmem sayın dostlar. Benim adım Cemal Akın. Gaza gelip belediye başkanlığından kaçan, gaza gelip tekrar dönmek isteyen birisi değilim ben. Sorumluluğunun bilincinde olan bir belediye başkanı var burada. Bartın’ı çok seven, sizin evladınız bir Cemal Akın var burada.
Filler tepişir, çimenler ezilir. Demokratik bir seçime giriyoruz. Savaşa mı gidiyoruz? Herkes projeleri ile ortaya çıkacak. Yaptıkları ve yapacaklarını anlatacak. Biz yaptıklarımızı 4 yıldır her akşam, 700 eve misafir olarak 21 bin dostumuzla sohbet ederek anlattık. Yeni projelerimizi de sunduk. Fikirler aldık, eleştiriye açık olduk. Tenkitlere açık olduk. Kimseye tepeden bakmadık, kimseyi hor görmedik. Küçüğümüzden büyüğümüze saygıda ve sevgide kusur etmedik. Personelimiz ile çalışma barışı sağladık. Hiçbir çalışanımıza, sokakta başkalarına hava atmak için bağırmadık, gururlarını kırmadık. Kola kola girdik, bu memlekete hizmet ettik.
Bunları yapmayanlar, yapamayanlar, “hodri meydanları” kendilerine söylesinler. İğneyi önce kendilerine batırsınlar. Hırsı, kini, kıskançlığı bıraksınlar. Hırstan, kinden, kıskançlıktan bu memlekete fayda gelmez, zarar gelir.
Çok değerli dostlarım,
5 yıl öncesinin Bartın Belediyesi ile bugünün Bartın Belediyesi arasında dağlar kadar fark var. Göreve geldiğimizde 60 trilyona yakın borcu bulunan, temizlik ve güvenlik çalışanlarına 4 ay maaş verememiş, piyasaya 3 trilyon borcu olan, sosyal güvenlik kurumu ve vergi borçları bulunan, çalışanına ikramiye ve sosyal haklarını ödeyememiş bir belediye vardı.
Bugün ise çalışanına, esnafa hiç borcu olmayan, piyasada itibarını geri kazanmış, 25 trilyon geçmişten kalan borçlarını ödemiş, 30 trilyon yatırım yapmış bir belediye var. 2007 yılında daha 22 ay zamanı varken Belediye Başkanlığını bırakıp kaçan milletvekili olan, batık belediyenin enkazını bırakan zihniyet şimdi 1,5 yıl varken milletvekilliğini bırakıp Bartın’a başkan olmak istiyor. Niye mi? Onlar batırdı, bu Cemal Akın geldi belediyeyi düzlüğe çıkardı. Borçları ödedi, hizmet yaptı. Eee kim istemez böyle belediyeyi? Birileri yıkar, birileri yapar.
Biz yıkanlardan değil, yapanlardan olduk.
Değerli dostlarım. İktidar partisinden olmazsa belediye hizmet yapamaz dediler. Yalan söylediler. Karalamaya çalıştılar. Bunların sözlerinin hepsi boş.
İktidar partisinin belediye başkan adayı bir kitapçık dağıtmış. Seçilinde bunları yapacağım diyor. Kitaba bakınca Ulaştırma Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Özel İdare Müdürlüğü belediyeye bağlandı sandım. Yeni çevre yolları yapıyorlar, mevcut çevre yollarında battı çıktı kavşaklar yapıyorlar. Pes yani buna çocuklar bile güler. Ey iktidar partisinin milletvekili, 12 yıldır iktidardasınız. Karayolları size bağlı. 12 yıldır kolunuzu bağlayan mı vardı? Niye çevre yollarını, kavşakları yapmadınız? Seçilirlerse itfaiye binası yapacaklarmış. Arnavutköy İtfaiye İstasyonunun resmini internetten kopyalayıp, kendi kitapçıklarına yapıştırmışlar. Ey iktidar partisinin başkan adayı, biz yeni itfaiye binasının yapım ihalesini 14 Mart’ta gerçekleştirdik. Nisan ayında temeli atılıyor. Haberin olsun!
TOKİ Köprüsü’nü yapacaklarmış seçilirlerse. Bu TOKİ Köprüsü, iktidar partisi milletvekilinin köyüne milyarlara yaptırıp, DSİ itiraz edince yıktırdığı köprüye benzemez değerli dostlar. Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını düşünmeyenler, köprünün parası hazır diyorlar, belediye imarını yapmadı diyorlar. Koruma Amaçlı İmar Planını yaptırıp bakanlığa geçen yıl yolladık. Bunlar iktidar partisi değil mi? Yine yapamıyorlar? Çünkü DSİ olumlu görüş vermiyor. Bunu açıklayamıyorlar, basiretsizliklerini belediyeye yüklemeye çalışıyorlar. Çünkü yalan üzerine siyaset yapıyorlar, yalandan pirim kazanmaya çalışıyorlar.
Saygıdeğer dostlarım,
Kıymetli vaktinizden ayırıp beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. 29 Mart 2009 tarihinde teveccüh gösterip seçtiğiniz, 5 yıl boyunca güveninizi boşa çıkarmayan bir belediye başkanı olarak, verdiği 40 sözü yerine getirip, üzerine onlarca projeyi daha hayata geçirmiş bir başkan olarak mutluyum, huzurluyum. Aynı heyecan ve azimle tekrar sizlerin karşısındayım. Bu millet ne derse o diyorum. Bir aday gibi “Ben tarihe geçmek için aday oldum” demiyorum. Ben bu millete hizmetkâr olmaya aday oldum. Onlar bu milletin oyunu hiçe sayıp, güvenini hiçe sayıp terk edip gittiler tarihe geçtiler zaten. Onlar yine bu milletin oyunu hiçe sayıp, güvenini hiçe sayıp tekrar gelme heveslisi oldular. Madem bu kadar çok belediye başkanlığını seviyorlardı niye terk edip gittiler?
Ben her bir oyun kıymetini bilirim. Her bir oy, her bir dost demektir, her bir güven demektir. Ben dostlarımı kişisel hırslar için satmam, güveni boşa çıkarmam. Terk edip gitmem. Benim adım Cemal Akın. Ben onlardan farklıyım.
Hepinize saygı, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum” dedi.