BARTIN'da düzenlenen törenle MHP'ye katılan 400 kişiye rozetleri takıldı.
Bartın Belediyesi'nin sosyal tesislerinde düzenlenen törene MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, MHP Bartın İl Başkanı Ercüment Özçelik katıldı. Törenle partiye katılan 400 kişiye rozetleri takıldı. Sadir Durmaz yaptığı konuşmada, "Milliyetçilik, vatanımızı emperyalizmden kurtaran misyonun adıdır, cumhuriyetimizi kuran şuurun adıdır. Dün kimsenin biz milliyetçiyiz diyemediği zaman biz milliyetçiydik ve vardık, bugün herkesin milliyetçi olduğunu iddia ettiği günde de çok şükür varız.
Milliyetçi hareket ağır tahribatlara rağmen Türk milletinin ayakta kalan son burcudur" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz şunları söyledi:"Yakın siyasi tarihimizin en önemli gelişmelerini incelediğimizde ve özellikle Ergenekon ve Balyoz davalarında partimizin genel başkanı Devlet Bahçelinin Eğer ordumuzun içinde çürük elmalar varsa ki var olduğuna inanıyoruz, ayıklayın. Ama bu topyekün Türk Silahlı Kuvvetlerine diz çöktürmeyi kabul etmemiz mümkün değildir." dediğini hatırlatan Durmaz, şöyle devam etti:
"Kim haklı çıktı, lider haklı çıktı. Gezi olaylarında, pek çok dava arkadaşımız 'Biz niye bu eylemlere katılmıyoruz, destek vermiyoruz' diye eleştirmişti. Ne oldu, Gezi olaylarının PKK ve FETÖ işbirliğiyle tezgahlanmış bir kumpas olduğu çok geçmeden ortaya çıktı. Kim haklı çıktı, “Hiçbir ülkücü sokakta olmayacak' diyen lider haklı çıktı. 2012'de Bahçeli'nin düzenlediği bir basın toplantısında "Türkiye'nin güvenliği için Afrin'i içine alan hilal şeklinde kuşak oluşturulmalı, demişti. Ve 6 yıl sonra liderlerimiz haklı çıktı." dedi.
Durmaz, "Allah hilalin gölgesinden uzaklaştırmasın bizi. Türkiye'de bir 15 Temmuz hadisesi yaşadık, Allah bir daha böyle badireler yaşatmasın. 15 Temmuz cumhuriyet tarihimizin en önemli kırılma noktalarından biridir. Bu milletin, bu vatanın kendi cebinden verdiği harçlıklarla satın alınan silahları bu milletin sözde evlatları bu milletin üzerine doğrultular. İşin en önemli tarafı da bu, 250 şehit 2 binin üzerinde gazimiz oldu. Türkiye en az 30 yıl geriye gitti. O gece en çok Ankara’da hissedildi. İstanbul’da tankların Boğaz Köprüsü’nü tutmasıyla başlayan süreçten kısa bir süre sonra özel kalemimiz bizi aradı, ‘Biz genel başkanımızla genel merkeze geçiyoruz, sizi de bekliyoruz’ dedi.
Hava trafiği de hareketliydi, yavaş yavaş bunun bir kalkışma olduğu emareleri ortaya çıktı. Kısa bir süre sonra genel başkanımız bir değerlendirme yapma gereği duydu ve su bardağını eline alarak ‘Bu bir kalkışma ama su gibi rengi ve kokusu yok, nereden geldiği bilme şansımız da yok. Ama biz milliyetçi hareket olarak, darbelerden en çok çekmiş en çok siyasi parti olarak kimden nereden geldiğine bakmaksızın her türlü darbeye karşıyız’ dedi. Ve genel başkanımız tarihe geçecek sözünü söyledi, ‘Sayın başbakana söyleyin, biz her türlü darbeye karşıyız, hükümetin ve demokrasinin yanındayız' dedi." dedi.