11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 21 inci maddesine ‘4/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda yer alan öğretim elemanları tanımına girenlere, her akademik yıl başlangıcında en son almış oldukları net maaş tutarında bilimsel çalışmaya katkı payı ödenir. Bu ödeme, damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye tabi tutulmaz’ maddesinin eklenmesini talep eden CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, değerleri maddiyata dayanmayan bilim insanlarımızın bir nebzede olsa gönlünün alınması amacıyla bu Kanun teklifini hazırladığını belirtti.

21’İNCİ MADDEYE EK MADDE EKLENMESİNİ İSTEDİ

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, 4/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda yer alan öğretim elemanlarının; her akademik yıl başında en son almış olduğu net maaş tutarında bilimsel çalışmaya katkı payı almaları için kanun teklifi verdi. 11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunun 21’inci maddesine ek madde eklenmesini öngören kanun teklifinin gerekçe bölümünde ise akademisyenlerin bilimsel çalışma koşullarını ve özlük haklarını düzeltecek tedbirlerin ivedi olarak alınması gerektiğini belirtildi.

AKADEMİSYENLİK UZUN VE MEŞAKKATLİ BİR YOL

Milletvekili Yalçınkaya, teklifin gerekçe bölümünde; ‘Geleceğimizin umudu gençlerimizin yetişmesinde önemli bir yere sahip olan akademisyenler, büyük bir özveriyle fakülte, enstitü, yüksekokul, konservatuar ve meslek yüksekokullarında dersler vererek gençlerimizi yetiştirmekte, onları bilimin ışığında aydınlatarak topluma kazandırmaktadırlar. Akademisyenlik uzun ve meşakkatli bir yoldur. 4 yıllık üniversite diplomasına sahip olan pek çok gencimiz mühendis, mimar veya müfettiş olurken, akademisyen olmayı aklına koyanın yolu, mezun olduktan sonra daha yeni başlamakta ve dil, ALES gibi zorlu sınavları kazanarak doktor unvanı alabilmek için 5 yıl daha okumak zorunda kalmaktadır’ ifadelerine yer verdi.

HAYATLARINI EĞİTİM VE BİLİM İÇİN HARCAMAKTADIRLAR

Akademisyen adayının üniversiteye adım atmasıyla birlikte doktor unvanını alabilmesi için ortalama 10-12 yıl geçtiğini belirten Milletvekili Yalçınkaya “Bu kişilerin ilk, orta ve lise eğitimlerini de eklediğimizde ömürleri okumakla geçmekte, birçoğu bilim adamı olma uğruna evliliğini ertelemekte, çocuk sahibi olmaktan bile vazgeçerek hayatlarının en güzel çağını eğitim ve bilim için harcamaktadırlar. Bu kadar özveri sonucunda bilim insanı olabilen öğretim elemanları maalesef ülkemizde hak ettikleri konuma kavuşturulamamış ve birçok kamu çalışanından daha düşük ücret almaya mahkûm edilmişlerdir” diye yaşadıkları sorunları dile getirdi.

AKADEMİSYENLERİN SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ

Yalçınkaya; ‘Kariyer sahibi olan bu insanlarımız maalesef yıllardır yaşadıkları bu olumsuz durumu gurur meselesi yaparak dile getirmekten bile çekinmektedirler. Onlar bilim insanlığını para için şan şöhret için değil ülkesine faydalı bir insan olmak için yapmaktadırlar. Bu kadar özveriye sahip akademisyenlerimizin sorunlarını çözmek ülkemizin geleceği için büyük önem taşımaktadır. Geleceğimizi şekillendirecek olan gençlerimizi eğiten, öğretim elemanlarının geçim derdiyle uğraşmaması tamamen bilimsel çalışmalara kendilerini adamaları gerekmektedir” diyerek konunun önemine değindi.

ÜLKEMİZDE 118 BİN AKADEMİK PERSONEL BULUNMAKTA
Türkiye’de 118 bin akademik personelin bulunduğunu belirten CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya “Türkiye de devlet ve vakıf üniversitelerinde bulunan yaklaşık 4 milyon 353 bin üniversite öğrencimizin eğitimini yaklaşık 118 bin akademik personel üstlenmiş bulunmaktadır. Bu akademik personel her yıl milyonlarca gencimizi mezun etmekte, onları iş hayatına hazırlamakta, vatana millete hayırlı bir evlat olması için büyük çabalar harcamakta, bu telaşlarla kendi sorunlarını unutmaktadırlar” ifadelerini kullandı.

%86’SI YOKSULLUK SINIRIN ALTINDA MAAŞ ALIYOR

Akademisyenlerin %86’sının yoksulluk sınırı altında maaş aldığını belirten CHP Milletvekili Rıza Yalçınkaya “Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun her ay rutin olarak yapmış olduğu araştırmaya göre 2012 Eylül ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 949 lira, yoksulluk sınırı ise 3 bin 92 lira olarak tespit edilmiştir. Bu veriler ışığında üniversite öğretim elemanlarımızın neredeyse yüzde 86’sı yoksulluk sınırının altında ücretle çalışmaktadır. Aldıkları ücretle geçinmeleri, bilimsel çalışma yapmaları imkânsız hale gelmiştir. Dünyadaki meslektaşlarıyla kıyaslandığında 3-4 kat daha az maaş aldıkları ortaya çıkmaktadır” dedi.

ÇALIŞMA KOŞULLARI VE ÖZLÜK HAKLARI DÜZELTİLMELİ

Milletvekili Yalçınkaya “ne yazık ki Türkiye de; en saygın mesleklerden biri olan ve büyük özveri gerektiren üniversite hocalığı, toplumsal saygınlığını çok büyük ölçüde yitirmeye başlamış, onlar asli görevleri olan bilimsel araştırmalarını yapamaz duruma gelmişlerdir. Birçok ülke, bilim insanının omuzlarındaki yükü maddi ve manevi olarak azaltmış olmasına rağmen bizde yıllardır derinleşen sorunlar maalesef düzeltilmemiştir. Öğretim elemanlarımızın sırtındaki yükü azaltarak bilimsel çalışma koşullarını ve özlük haklarını düzeltecek tedbirlerin ivedi olarak alınması gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.

‘BİLİMSEL ÇALIŞMAYA KATKI PAYI’ ALMALARINI TALEP ETTİ

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, hazırladığı kanun teklifiyle; 11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 21 inci maddesine “ 4/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda yer alan öğretim elemanları tanımına girenlere, her akademik yıl başlangıcında en son almış oldukları net maaş tutarında bilimsel çalışmaya katkı payı ödenir. Bu ödeme, damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye tabi tutulmaz” şeklinde belirtmiş olduğu ek maddenin eklenmesini talep ederek konuyu Meclis Başkanlığı’na taşıdı.