Panel düzenlendi
Bartın Defterdarlığı tarafından Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda Vergi Haftası nedeniyle panel düzenlendi.
Bartın Defterdarlığı tarafından Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda Vergi Haftası nedeniyle panel düzenlendi. Defterdar Ali Sağlam, panelde yaptığı konuşmada, Vergi Haftası'nın amacının, vergi bilincini geliştirmek, vatandaşlarımıza vergi ödeme alışkanlıklarının kazandırılması ve Maliye teşkilatı ile mükellefler arasındaki ilişkileri geliştirmek olduğunu söyledi. Haftanın en iyi şekilde kutlanmasında emeği geçen mesai arkadaşlarına teşekkür eden Sağlam, şöyle konuştu: "Bu yıl 24.üncüsü kutlanacak Vergi Haftası'nın amacı kısaca, vergi bilincini geliştirmek, vatandaşlarımıza vergi ödeme alışkanlıklarının kazandırılması ve Maliye teşkilatımız ile mükelleflerimiz arasındaki ilişkileri geliştirmektedir. Verginin her şeyden önce bize dönük bir hizmet olduğunu, bu ödevin zamanında ve tam olarak yerine getirilmesinin daha iyi yol, hava limanı, okul, ulaşım, haberleşme, hastane ve daha nice hizmetler olduğuna önce inanmamız gerekmektedir. Nitekim gelişmiş dünya ülkelerinin vatandaşlarının vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergi verme alışkanlığı, gelişmekte olan ülkelere göre daha fazla olup, bu değerlendirme aynı zamanda ülkeler arası gelişmişlik kriterleri arasında sayılmaktadır. Vergi, " devletin kamusal ihtiyaçları karşılayabilmesi için kamu otoritesine dayanarak fertlerden mali güçleri oranında kanunla ve zorla aldığı paradır." denilmek suretiyle Anayasamızda ifadesini bulmuştur. Adil bir vergi sistemi içerisinde yer alan vergi kanunlarında amaç kazanan kişiden kazandığı oranda; kısaca az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi almak, hedef ise toplumsal refahtır. Vatandaş olarak Devletten bize karşı adalet, güvenlik, kalkınma başta olmak üzere tüm ödevlerini yerine getirmesini beklerken kendi kendimize "Ülkeme karşı ödevlerimi yerine getiriyor muyum?" diye düşünmek ve ondan sonra Devletten bir şeyler isteme hakkına sahip olmalıyız. Kamu Maliye Politikasının; Devletten beklenen hizmetleri yeterli bir düzeyde karşılanması ve aynı zamanda ekonomik dengelerin korunması gibi çok önemli iki ayrı yönü bulunmaktadır. Artan hizmet talebi kamunun finansman açıklarını arttırmakta kamu açıkları ekonomik istikrar ve rasyonel kaynak kullanımı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. İşte ekonomik dengelerin korunabilmesi ve genel fiyat seviyesinin yükselmesi olan enflasyonun etkilerinin azalmasında en önemli araçlardan birisi ve belki de en önemlisi genel bütçe gelirlerinin içerisinde yaklaşık %80'ler civarında yer alan en sağlam kaynak "vergi"lerdir. Ne yazık ki kayıt dışı ekonomi günümüzde bütün mücadelelere rağmen önemini korumaktadır. Sebepleri ne olursa olsun vergi kayıp ve kaçakçılığı bir ülkede mali, iktisadi ve psikolojik ağır travmalara yol açmakla kalmaz aynı zamanda kamu gelirlerini azaltacağından; bu durum kamu giderlerinin karşılanabilmesi için yeni vergilerin konulmasını veya mevcut kanunlarda yer alan vergi nispetlerinde artışlar yapılmasını mutlak kılar. Vergi kaçakçılığı bir ülkenin iktisadi ve mali politikalarını önemli ölçüde alt üst edeceğinden toplumda polisiye tedbirler yerine vergi bilincinin çoluk, çocuk demeden toplumun tamamına ve vergi oranlarının düşürülüp, tabana yayılması ile sağlanmalıdır. Ülkemizde ne kadar vergi toplanacağına Bütçe Kanunları ile izin verilmektedir. Nitekim 2012 yılı Bütçesinde bütçe gelirleri hedefi olarak 322.884.924,00.TL (üç yüz yirmi iki milyar sekiz yüz bin) ye karşılık 322.971.368,00.TL (üç yüz yirmi iki milyar dokuz yüz bin) gelir toplanmak suretiyle bütçe giderlerinin finansmanı için öngörülen bütçe hedefine ulaşılmıştır. 2012 yılı bütçe gelirlerinin %86.30'u vergi, %7.82'si faiz ve çeşitli kurum gelirlerinden alınan paylar, %1.82'si para cezaları ve %4.6'sı ise diğer gelirler oluşturmaktadır. Bilindiği gibi her ülkede kamu giderlerini karşılamak amacıyla değişik isimler altında da olsa bir şekilde vergi toplanmaktadır. Ülkelerin birbirlerinden farklı ekonomik büyüklüklerinden dolayı birbirleri ile yapılan kıyaslamalarda toplanan vergi gelirlerinin gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı ölçü olarak alınmakta ve işte alınan bu orana da vergi yükü denilmektedir. Bu vergi yükü içerisinde ülkemizin de bulunduğu OECD ülkelerinden Danimarka'da %47.6 , İsveç'te %45.5 ve diğer üye ülkelerin ortalaması %33.8 iken Türkiye'de bu oran %26.66 üzerine çıkarılamaması kayıt dışı ekonomi ile daha etkin bir şekilde mücadele ihtiyacını doğurmaktadır. Kısaca diğer OECD üyesi ülkeler arasında gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) göre en düşük vergi alınan ülkeler arasında yer alması vatandaşlarından diğer ülkelere göre daha düşük vergi alındığı anlamına gelmektedir. Her şeye rağmen toplanan vergiler ülkenin finans ihtiyacını karşılamaya yetmekle birlikte kayıt dışı ekonomi ile gerekli mücadelenin yapılarak adaletli bir vergi dağılımının sağlanması en temel hedefimizdir. İş adamlarımızın ilimize yapacakları her yatırımın istihdam yanında gelirlerimizi arttırıp, refah seviyemizi yükselteceği muhakkaktır. İçerisinde bulunduğumuz ve 24.üncüsü kutlanmakta olan geleneksel Vergi Haftası vesilesiyle haftanın; Belgesini alan tüm bilinçli tüketici vatandaşlarımıza, her satışını kayıt altına alıp belgesini veren vergi mükelleflerimize, vatandaşlarımızın vergi ödevlerini yerine getirmelerine yardımcı olan her derecedeki vergi çalışanlarımıza ve haftanın en iyi şekilde kutlanmasında emeği geçen mesai arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür eder sevgi ve saygılar sunarım. (Bartın Hergün)
