Ceza İnfaz Kurumlarında son yıllarda; koğuş sisteminden oda sistemine geçilmek suretiyle fiziksel bir dönüşüm gerçekleştirildiğini belirten Milletvekili Tunç, cezaevlerindeki mekanik, fiziki ve elektronik güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi, ceza infaz kurumları personel eğitim merkezlerinin açılmış olması ve bu yolla personele hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim imkanının getirilmiş olmasıyla Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün dış güvenlik hizmetlerini yerine getirme kapasitesine ulaştığını bu nedenle artık dış güvenlik hizmetlerinin Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürlüğüne devredileceğini söyledi.
Milletvekili Tunç, Cezaevlerindeki iç ve dış güvenliğin adli bir görev olması nedeniyle Avrupa ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş bir çok ülkede bu görevin Adalet Bakanlığınca yerine getirildiğini söyledi. 1937 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Adalet Bakanlığınca muhafaza teşkilatı kuruluncaya kadar bu görevin Jandarmaya verildiğini belirten Milletvekili Tunç, 1983 yılındaki Kanun değişikliği ile bu görevin Jandarmanın mülki görevleri arasında sayılmasıyla bu güne kadar çift başlı bir sistemin devam ettiğini, iç güvenliğin Adalet Bakanlığına bağlı olması, dış Güvenliğin ise Jandarma teşkilatına bağlı olmasının uygulamada hükümlüler, tutuklular ve ziyaretçilerin iki kez aranması gibi mükerrer işlemlere yol açtığını söyledi.
Adalet Komisyonunda önümüzdeki günlerde görüşülmesine başlanacak yasa tasarısı ile Cezaevlerindeki dış güvenlik hizmetlerinin Jandarma Genel Komutanlığından alınarak, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeline devredileceğini belirten Milletvekili Tunç, böylece jandarmanın genel kolluk gücü olarak asli görevine döneceğini, dış güvenlik hizmetlerinin uzman personel tarafından yapılmasının infaz hizmetlerinin kalitesinin yükselmesini sağlayacağını söyledi.