10 yıldır iktidarda olan AKP’nin başta ekonomi olmak üzere birçok konuda vatandaşı kandırdığını söyleyen Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya “10 yıldır tek başına iktidar olan AKP, elindeki büyük medya gücü ve desteğinin etkisiyle ekonomide sürekli pembe bir tablo çizmekte, makyajı bol bu tabloya da milletin inanmasını istemektedir” dedi. Sokaktaki vatandaşın günlük hayatında yaşadığı sıkıntılarla AKP’nin çizdiği bu pembe tablonun birbirinden çok farklı olduğunu söyleyen Yalçınkaya “AKP’nin anlattığı tüm ekonomik başarı hikâyeleri, vatandaşın hayatının içerisinde hissedilmemektedir” dedi ve ‘Aksine vatandaşımızın yaşam sıkıntısı her geçen gün artmaktadır” diye de ekledi.
ZENGİNLEŞME SADECE SANAL ALEMDE…
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı anketlerde elde edilen sonuçları da izleyicilerle paylaşan Rıza Yalçınkaya “Sayın başbakan çıkıyor, halka sesleniyor. Türkiye’nin, Çin’den sonra büyüyen en iyi ikinci ekonomiye sahip olduğunu, gayrı safi milli hasılanın kişi başına 10 bin 500 lira civarına çıktığını, Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü, ülke insanının zenginleştiğini iddia ediyor. Ama göstergeler bunun böyle olmadığını ortaya koyuyor” dedi. Konuyla ilgili, Başbakanlığa bağlı TÜİK’in yaptığı anketlerden çıkan sonuçlardan örnekler veren Yalçınkaya “Nüfusun %87,5’i (62,4 milyon kişi) evinden uzakta bir hafta tatile çıkamamaktadır. Yine nüfusun %81,7’si (58,3 milyon kişi) evinde eskiyen masa ve sandalyesini değiştirememektedir. %57,9’u (41,3 milyon kişi) borç ve taksit ödemeleri altında ezilmektedir. %37.2’si ise (26,5 milyon kişi) eskiyen kıyafetlerinin yerine yenisini alamamaktadır. %63.3’ü (45,2 milyon) iki günde bir et, tavuk veya balık içeren bir kap yemek yiyememektedir. Şimdi gerçekten Türkiye, başbakanın dediği gibi dünyada büyüyen en iyi ikinci ekonomi olsaydı ve kişi başına düşen milli gelir artsaydı, halka sorularak yapılan bu anketlerde böyle sonuçlar çıkar mıydı” diye sordu. Ekonominin büyümesinin, halkın zenginleşmesinin yalnızca sözde ve sanal alemde olduğunu belirten Yalçınkaya “Halkımız bu zenginleşmeyi yaşamında hissedemiyor, göremiyor. Aksine halkımızın geçim sıkıntısı her geçen gün artıyor” dedi.
BÜYÜYEN TÜRKİYE, GÜÇLÜ EKONOMİ AMA 2,5 LİRA ZAM!
Ülkede bahsedilen ekonomik büyümenin ve zenginliğin siyasi iktidarın yandaşlarına yansıdığını ifade eden CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, AKP’ye destek veren iş adamlarının ve sermaye gruplarının zenginleştiğini, halka ise bir şey yansımadığını dile getirdi. Ekonomide büyümeden bahsedilirken örnek olarak da; 2022 sayılı kanuna göre maaş alanların durumunu dile getiren Yalçınkaya “65 yaş ve üzeri yaşlılık maaşı alanlara %2,5 zam yapılıyor. Sadece 2,5 liralık artış yapılması komiktir. Bu bir trajedidir. Bu zam; 1 kg ekmek parası, 250 gram beyaz peynir parasıdır. Bu mu büyüyen ve zenginleşen ekonomi de yaşlı ve bakıma muhtaç olan insanlarımıza layık görülen zam” diye soran Yalçınkaya ‘ekonomik anlamda güçlü olan bir ülkenin, önce yaşlılarını ve bakıma muhtaç olan insanlarını rahat ettirmesi gerekmez mi’ diye iktidara yüklenmeye devam etti. 94,8 lira olan yaşlılık aylığının 2,5 liralık artışla 97,3 lira olduğunu belirten CHP Milletvekili Rıza Yalçınkaya “Büyüyen Türkiye, güçlü ekonomi ama 2,5 lira zam. Bizim insanlarımıza görülen reva bu mu?” şeklinde konuştu. Yalçınkaya “Emeklilerimizin, %72,2’sinin günlük gazete alamadığını, %88’inin kitap alamadığını, %92,3’ünün haftalık veya aylık dergi alamadığını, %81.’inin sinemaya hiç gitmediğini, tiyatroya hangi sıklıkla gidersiniz şeklindeki soruya da %86,4’ünün ‘hiç gitmedim’ cevabını verdiğini, ‘Ülkemiz emeklisi olarak, mutlu bir yaşam sürdürebildiğinize inanıyor musunuz’ sorusuna emeklilerimizin %95,6’sını ‘Hayır’, %4,4’ünün ise ‘Evet’ yanıtını verdiğini, ‘borcunuz var mı’ sorusu yöneltildiğinde ise 4’te 3’ünün yani 74,3’ünün borç içerisinde olduğunu, birikim yapıp yapmadıkları sorulduğunda ise emeklilerin tamamına yakını olumsuz yanıt veriyor. Bu oran %96,6’ya ulaşıyor” dedi. CHP Milletvekili Rıza Yalçınkaya, “Emeklilerimiz üzerinde yapılan anketlerden çıkarılan bu sonuçlarla, emeklilerimizin de ekonominin büyümesinden ve zenginliğinden payını alamadığının göstergesidir. Emeklilerimiz içinde birilerinin dediği gibi ekonomik büyüme onların yaşamlarına yansımamış, sadece sözde kalmıştır” diye konuştu.
PROTESTO EDİLEN SENET SAYISI 1 MİLYON 200 BİNİ GEÇTİ
AKP iktidarının ekonomik anlamda sınıfta kaldığını belirten Rıza Yalçınkaya, AKP’nin ekonomide göstermiş olduğu pembe tablonun insanımıza yansımadığını ifade etti. AKP iktidarında karşılıksız çek sayısının 2 milyona ulaştığını söyleyen Yalçınkaya “2002 yılında 743 bin civarında olan karşılıksız çek sayısı, 2009 yılında 1 milyon 911 bine çıktı. Yani % 157 oranında bir artış oldu” dedi. 2002 yılında karşılıksız kalan çeklerin toplam parasal tutarı 2 milyar 204 milyon düzeyinde gerçekleşirken, 2010 yılında karşılıksız çeklerin içerdiği parasal tutarın ise 17 milyar 681 milyon liraya kadar tırmandığını belirten Milletvekili Yalçınkaya, karşılığı çıkmayan çeklerin tutarının da 7 yılda %700 arttığının söyledi. Yine 2002 yılında Türkiye genelinde protesto edilen senet sayısının 498 bin iken 2009 yılında ise bu sayının 1 milyon 600 bine kadar yükseldiği bilgisini veren CHP Bartın Milletvekili, 2002–2009 yılları arasında %220 oranında artan protestolu senet sayısının 2010 yılında da 1,2 milyonu geçtiğini belirtti.
2002’DEKİ KREDİ VE KREDİ KARTI BORCU 34 KATINA ÇIKTI
AKP döneminde patlama yapan bir başka ekonomik büyüklüğün ise vatandaşların bankalara olan tüketici kredi borçlarında ve kredi kartı borçlanmalarında ki patlamaların olduğunu söyleyen CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya; 2002 yılında 6,5 milyar lira olan vatandaşların tüketici kredisi ve kredi kartları borçlarının toplam tutarının 2010 yılı itibariyle 170,5 milyar liraya ulaştığını belirtti. 2011 yılsonu itibariyle ise 223,4 milyar liraya çıkan bu rakamın, Şubat 2012 itibariyle 224,6 milyara çıktığını ifade eden Yalçınkaya “Vatandaşların bankalara olan tüketici kredi ve kredi kartı borcu 2002 yılındaki düzeyinin 34 katına çıktı” dedi. 2002 yılında bankalara 1 milyon 655 bin kişinin tüketici kredisi borcu bulunduğunu ifade eden Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Eylül 2010 itibariyle ise bankalara tüketici kredisi borcu bulunanların sayısının 13 milyon 964 bin kişiye ulaştığını belirtti. Batık tüketici kredilerinin de 25 kart arttığını söyleyen Rıza Yalçınkaya “Bankalara olan batık kredi borçları, 2002 yılında 278 milyon lira düzeyindeyken 2009 yılında 8,3 milyara yükseldi” dedi. Günümüzde de 2,2 milyon kişinin bankalara borcunu ödeyemediğini söyleyen Yalçınkaya “Borçlarını zamanında ödeyemedikleri için kara listeye alınan isim sayısı 2011 sonu itibariyle 2 milyon 238 bine ulaştı” diye konuştu. AKP döneminde icra dosyaları sayısında da hızlı bir artış yaşandığını söyleyen Yalçınkaya “2001 yılı gibi ağır bir krizden çıkış yılı olan 2002 yılında icra müdürlüklerine toplam 10 milyon 26 bin icra dosyası gelmişti, 2010 yılında ise icra müdürlüklerine gelen icra dosya sayısı 20 milyon 516 bini geçti” dedi. Vatandaş açısından durumun bu kadar vahim olduğunu, esnafın sıkıntısının her geçen gün arttığını söyleyen Yalçınkaya “Bu rakamlarda gösteriyor ki; ülkedeki birilerinin söylediği ekonomik büyümeden ve zenginleşmeden esnafında, vatandaşında payını alamadığını, aksine geliri yeterince artmayan vatandaşın giderek daha fazla borç batağına saplandığı görülüyor” şeklinde konuştu.
12 EYLÜL DEMOKRASİSİ İLE AKP DEMOKRASİSİ AYNI
AKP iktidarının ekonomide olduğu gibi demokraside de sınıfta kaldığının altını çizen CHP Bartın Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi M. Rıza Yalçınkaya “AKP, ekonomide olduğu gibi demokraside de pembe tablo çiziyor ama maalesef demokrasi çıtasının da yükselmediği açıkça ortada” dedi. AKP döneminde demokrasiden söz edilemeyeceğini belirten Rıza Yalçınkaya, demokrasinin tamamen ortadan kalktığı 12 Eylül dönemiyle, şimdiki AKP dönemini karşılaştırdı. İki dönem arasında herhangi bir fark olmadığını dile getiren Yalçınkaya “ 12 Eylül döneminde de işkence vardı, şimdi de var. 12 Eylül’de de gazeteciler hapisteydi, şimdi de hapiste. O dönemde de aydınlar hapisteydi, şimdi de hapiste. 12 Eylül’de de üniversiteler konuşamıyordu, şimdi de konuşamıyor. O dönemde de medya üzerinde baskı vardı, şimdi de baskı var. 12 Eylül döneminde düşünce özgürlüğü yoktu, bu iktidar döneminde de yok. 12 Eylül’de özgür basın yoktu, bu iktidar döneminde de özgür basın yok. 12 Eylül döneminde de demokrasi anlayışı tamamen ortadan kalkmıştı, şimdi de aynı şekilde ortadan kalktı. 12 Eylül döneminde de yargının üzerinde müdahale vardı, şimdi de yargının üzerinde müdahale var. Aradan 30 yıl geçmiş olmasına rağmen birilerinin dediği gibi demokrasi çıtası yükselmemiş. Arada pek bir fark yok. Aralarındaki tek belirgin fark; birinin askeri yönetim olması, diğerinin ise sivil yönetim olması. İkisinin de demokrasi anlayışı bakımından birbirinden farkı yok” dedi.
İTİBARI SIFIR OLAN BİR ÜLKE KONUMUNA GELDİK
AKP iktidarının uygulamış olduğu dış politikayı da eleştiren CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, AKP’nin dış politika anlayışını anlamanın mümkün olmadığını, bu iktidar sayesinde dış politikada çok ciddi sorunlar yaşandığını dile getirdi. Hükümet yetkililerinin; sıfır sorun demelerine karşılık, sorunumuz olmayan komşu ülkenin kalmadığına dikkat çeken Rıza Yalçınkaya, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin; savaş çığırtkanlığı yaptığını söyledi. Komşu ülkelerle ‘sıfır sorun’ denmesine karşılık, bütün komşularla ilişkilerin bozulduğunu ifade eden Yalçınkaya ‘Bölgede güç ve itibar kaybediyoruz. İtibarı sıfır olan bir ülke konumuna geldik’ dedi. Türkiye’nin dış politikasını, Amerika’nın bölgedeki menfaatleri doğrultusunda şekillendirdiğini belirten Rıza Yalçınkaya “ABD’nin politikasına göre dış politikamızı yapıyoruz. Bu anlayış da; komşularımızla bizi sorunlu bir dış politika yaşamamızın önünü açıyor” diye konuştu. Ortada bir senaryo olduğunu ve Türkiye’ye de biçilmiş bir rol olduğunu söyleyen Yalçınkaya, iktidar yetkililerinin sadece bu doğrultuda verilen direktifleri yerine getirdiğini belirterek, kendi ülke menfaatlerimiz doğrultusunda bir dış politika izlemediğimizi, bu nedenle de başarısız bir dış politikamızın mevcut olduğuna dikkat çekti.
HEMA, DEVLETİ VE MİLLETİ KANDIRIYOR
Amasra’ya kurulması planlanan termik santral için değerlendirmelerde bulunan CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya “Termik santral konusu hem Bartınlıyı hem Amasralıyı rahatsız eden bir konu. Vatandaşlarımız, değişik platformda birçok kez ‘Amasra’ya termik santral istemiyoruz ‘diye bir ağızdan haykırdı” dedi. Yalçınkaya; santralin, 1/100000’lik Çevre Planına göre Amasra’ya kurulmaması gerektiğini, Çevre planında Amasra arkeolojik bir sit alanı olduğunu, doğal güzelliklerinin bozulmaması gerektiğini, plan notuna göre kömür madenlerinin çalıştırılabileceğini yani kömür çıkartılabilir ama enerji santralleri kurulamaz diye açık ve net bir şekilde planda belirtildiğini ifade etti. CHP Milletvekili “Planda bu not olmasına rağmen, plan notu olarak bu ibareler geçmesine rağmen siyasi iktidarın desteğiyle, bazı kurumlar hukuk dışı ve plan dışı bu başvuruları kabul ederek ÇED Süreci başlatılıyor. Üstelik plana göre kabul edilmemesi gerekirken” diye konuştu. HEMA’nın samimiyetsiz oluşuna da dikkat çeken Rıza Yalçınkaya, “HEMA, Devleti ve milleti kandırıyor. Çinli firma AVIC ile imzalamış olduğu anlaşma esnasında Enerji Bakanı Taner Yıldız’a kömür hediye ettiler. 6700 kalorilik kömür için Amasra kömürü diyerek, Sayın Bakanı kandırdılar” dedi.
HEMA’YA YALANLARINDAN DOLAYI HESAP SORULMALI
HEMA’nın 7 yıldır 1 kilogram bile kömür çıkarmadığını belirten CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın Amasra kömürü diye aldığı kömür için kullandığı ‘hayatımın en anlamlı armağanı’ sözü üzerinde durdu. Bakan Yıldız’a verilen armağanın çakma ve sahte olduğunu belirten Yalçınkaya, öyle bir kömürün olmadığını söyledi. Yalçınkaya “Çıkmayan kömürü nasıl sundular anlamadım. Sayın Bakanda buna kanıyor. Onu da anlamadım” dedi. Amasra’da ocaktan çıkan tüvanan kömürün üst ısıl değerinin 3700 ile 3800 kg/cal arasında olduğunu belirten Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya “Birileri çıkıyor, Amasra kömürü diye 6700 kalorilik kömür hediye ediyor. Ben iddia ediyorum. Amasra’da yerin altında bulunan, o maden cevherinin üst ısıl değeri 4000 kaloriyi geçmez. Hema 3800 kalorilik kömürü Bakana verirken 6700 kalori diye sunuyor, ona göre anlaşmalar imzalanıyor. Sanki Amasra’da 6700 kalorilik kömür varmış gibi. Bir taraftan da başka bir kuruma verdiği ÇED Başvuru dosyasında Amasra’dan çıkan kömürü, 5800 kilo/cal olarak gösteriyor. Birine başka diğerine başka söylüyorlar. İşine geldikleri gibi Amasra’dan çıkan tüvanan kömürün kalori miktarını arttırıyorlar, azaltıyorlar. Hiç kimsede bu bilgi kirliliğini sormuyor, araştırmıyor, HEMA şirketine ‘neden her yerde başka kaloride gösteriyorsunuz Amasra kömürü’nü’ diye hesap sormuyorlar” diye konuştu.
HEMA, HESAP YAPMAYI BİLMİYOR
Amasra’daki kömürün 6700 kg/cal olmadığını herkesin bildiğini söyleyen Yalçınkaya “Amasra’da böyle bir kömür yok. Bin tane işçi var orada. İşçisine, mühendisine, teknisyenine sorsunlar. Bu yanlış bilgilendirmenin ve kandırmanın önüne geçsinler” dedi. Yalçınkaya “Benim belediye başkanlığı dönemimde Çevre Müdürlüğü yetkilileri, Amasra kömürünün kalorisi düşük diye Bartın’da yakılmasını yasaklama kararı almışlardı. Aynı kömür o zaman kaç gösterildi? Peki, şimdi kaç gösteriliyor? Bunlar istenildiği takdirde araştırılıp bulunacak şeyler” diye konuştu. Sözlerine, HEMA’nın; yılda 6,5 milyon ton kömür çıkaracağı yönünde açıklamalarıyla devam eden Rıza Yalçınkaya “Yılda 6,5 milyon ton kömürü 5 müessese müdürlüğünde çalışan 10 bin işçiyle TTK bile çıkartamıyor. Yılda, sadece Amasra’da 6,5 milyon ton kömür çıkartacağını dile getiren HEMA, ya matematik bilmiyor ya da hesap bilmiyor. İmkânsız, bu kömürü çıkartamaz. Yalan söyleyerek, yanlış bilgilerle devleti ve halkı kandırıyorlar” ifadelerini kullandı.
TTK, AMASRA’YI GÖZDEN ÇIKARMIŞ
Amasra ve Armutçuk müesseselerinin TTK tarafından gözden çıkarıldığını belirten CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya “Hazine Müsteşarlığı, TTK, Enerji Bakanlığı ve DPT 2010 yılının aralık ayında yayınladıkları TTK’nın yeniden yapılandırılması raporunda; Amasra ile Armutçuk müesseselerini zarar eden müesseseler olarak göstermiştir. Bu sahalarda da ne tesadüf ki HEMA çalışıyor. Devlet, HEMA’nın çalıştığı sahaların yanındaki, kendisine ait ocakları yani devlet eliyle işletilen ocakları da zarar ediyor gerekçesiyle HEMA’ya her an verebilir. Sayın Enerji Bakanı da basına verdiği demeçlerde, yerli kömür kullanılmak şartıyla kömür madenlerinin olduğu bölgelere kurulacak termik santrallerin şirketlerine o kömür ocaklarının bedava verileceğini ve çıkartılacak kömürden para alınmayacağını dile getirmektedir. Demek ki, HEMA şirketinin de Amasra ve Armutçuk’ta termik santral kurma başvurusu olduğuna göre, devlet Amasra ve Armutçuk’u gözden çıkarmıştır” dedi. Santral kurulma kararının daha önce alındığına yönelik dedikodulara da cevap veren Rıza Yalçınkaya “Benim Belediye Başkanlığı dönemimde hiçbir şekilde böyle bir karar alınıp programa koyulmadı. Kurumlar kendi aralarında görüşmelerde bulunmuş olabilirler. Şifahen konuşulmuş olabilir. Ama hiçbir zaman fiili olarak yapım aşamasına geçilmemiştir. Kömür nasıl değerlendirilmeli diye fikir jimnastiği yapılmış, bununla ilgili neler yapılabilinir diye kafa yorulmuştur. Bununda benimle ilgisi yoktur. Benim Bartın’da mobil santralin kurulmaması konusunda STK’larla birlikte o yıllarda nasıl mücadele ettiğimi herkes iyi bilir” diye konuştu.
GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇMAK LAZIM
Son olarak kendisine yöneltilen ‘Belediye Başkanlığına Aday mısınız’ sorusuna cevap veren Rıza Yalçınkaya “Allah nasip ettiyse her şey olur’ dedi. 2014 yılı için şimdiden konuşmanın da erken olacağını belirten Yalçınkaya “Hem genel seçimler hem yerel seçimler birlikte mi olacak, yoksa ayrı mı olacak, beklemek lazım. Şimdiden konuşmak yanlış olur” dedi. Bartın halkının destek ve katkılarıyla 2 dönem belediye başkanlığı, 2 dönemde milletvekilliği görevlerini üstlendiğini söyleyen Yalçınkaya “Ben önce Allah’ımın sonra da halkımın yardımıyla bu onur ve gururları yaşadım. Bartın halkına hizmet etmek, çağrılarına cevap vermek çok güzel bir şey. Demek ki doğru yoldayız, iyi hizmetler veriyoruz ki halkımızın gönlünde olmaya devam ediyoruz” diye konuştu. Siyasette gençlerin önünün açılması gerektiğini de savunan Yalçınkaya “İlimizde çok değerli gençlerimiz var. Kendilerini iyi yetiştirmiş gençler. Bu onurlu görevlere onlarda aday olsunlar. Bartın tarihine isimlerini yazdırsınlar. Bizde onlara destek ve katkı verelim” dedi.
GÜN BARTINSPOR’UN GÜNÜ
Hafta sonu Kütahya’da oynanacak 3’üncü Lige yükselme play-off müsabakasında Muğlaspor’la karşılaşacak olan Bartınspor’a da başarılar dileyen CHP Bartın Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi M. Rıza Yalçınkaya “Şanlı bir tarihe sahip olan Bartınspor, 1998 yılında ilimizde yaşanan sel felaketinden sonra bir türlü toparlanamadı. Bartınspor’un başarısı hepimizin onuru, gururu olur” dedi. Hafta sonu Bartınspor’un zorlu bir maç oynayacağını ifade eden Yalçınkaya, Muğlaspor maçının 14 yıllık makûs talihin değişmesi için çok önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Bartınspor’un bu zorlu 90 dakikanın üstesinden gelip adını finale yazdıracağına yürekten inandığını söyleyen CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya “Gün Bartınlının günü. Gün Bartınspor’un günü. Birlik ve beraberlik günü” dedi. Kulüp Başkanı Ercan Aydın’a ve özveriyle çalışan yönetim kurulu üyelerine katkı ve desteklerinden ötürü teşekkür eden Yalçınkaya “İnşallah bu yıl mutlu sona ulaşmış bir takım olup adımızı profesyonel lige yazdırırız” diye konuştu.