2012 LYS’ de ilimiz Türkçe-Sosyal puan türünde birinci, Türkçe-Matematik ve Matematik-Fen puan türlerinde ise ikinci olmuş; Öğrencilerimizin bu başarısı başta biz eğitimciler olmak üzere her kesimden insanımızı sevindirmiş, gururlandırmıştı. Gazete ve internet haber sitelerinde yetkililer açıklama üzerine açıklama yaparak başarının nasıl elde edildiğini, kendilerinin bu başarıda ne kadar büyük bir paya sahip olduklarını anlattılar bizlere… Kısacası ilimizin LYS’ de elde ettiği başarı geçtiğimiz ay herkesin gündemindeydi. Bugünlerde ise herkesin üzerinde konuştuğu bir konu olmaktan çıktı. Milli Eğitim Müdürümüz Sayın İsa Şeker dışında sonuçların açıklandığı günden bu yana açıklama yapan her yetkili başarının gerçek sahibi olan biz eğitimcilerden pek bahsetmedi her nedense. Herkes anlaşmışçasına kendilerinin ve icraatlarının bu başarıyı getirdiğini anlatma çabasına girdi.
BAŞARI SON KAÇ YILLIK ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜDÜR?
Üç yıl, beş yıl, on yıl… Sizce ellili, atmışlı derecelerden kaç yıllık bir çalışma ile Türkiye ikincisi olabilirsiniz? Her şeyin sıfır olduğunu kabul etseniz bile, bu çocuklar anasınıfından itibaren 13 yıl eğitim görmüşlerdir ve eğitim 3-5 yıl gibi kısa vadede sonuç alabileceğiniz bir süreç değildir. Ayrıca eğitimdeki başarıyı sadece rakamlara dayalı sonuçlarla değerlendiremeyeceğimiz gibi başarı olarak değerlendirilecek birçok kıstası da zaten bu sınavlarla ölçemeyiz. İyi niyetle yapılacak bir değerlendirmede, anasınıflarından lise sona kadar geçen süreci bu öğrencilerin başarısında pay sahibi diyebiliriz, ancak o da tartışılır.
ÖĞRETMENLİK MOTİVASYON MESLEĞİDİR
Hepimiz en az bir defa bir futbol final maçı izlemişizdir. Kupanın kazanan takımın kaptanına verildiğini görmüşüzdür. Takım kaptanının kupayı kaldırmasından sonra diğer futbolcuların, teknik heyet ve yöneticilerin, malzemeci ve takım doktorunun kısaca emeği geçen herkesin; sırayla madalyalarını aldıklarını hatırlarsınız. Niçin yapılır bütün bunlar? Sporda motivasyon önemlidir de ondan. Öğretmenlik de en az spor kadar motivasyon gerektiren bir meslektir. Eğitim de en az bir futbol takımı gibi birlik ve beraberlik ister, birlikte ve aynı amaca doğru yürümek ister. İşte bu motivasyonun sağlanması ve en üst seviyede tutulması önümüzdeki yıllarda da başarıyı getirecektir.
İlimizin eğitim çıtasının hep en yukarılarda tutulması için; eğitim çalışanlarının emeklerinin göz ardı edilmemeli, eğitim camiasının bir bütün olarak değerlendirilerek, başta büyük pay sahibi öğretmenlerimiz olmak üzere, yardımcı hizmetlisinden memuruna, şefinden okul idarecilerine kadar bu başarıda payı olan tüm eğitim çalışanları bir an önce ödüllendirilmelidir.