Bartın Üniversitesi ile Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) işbirliğinde “Batı Karadeniz I. Gemi İnşa ve Entegre Sanayii” çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya Bartın Valisi Bülent Savur, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Azize Toper Kaygın ile Prof. Dr. Mete Gündoğan, 21. Dönem Bartın Milletvekili ve Türkiye Emekliler Derneği Hukuk Danışmanı Cafer Tufan Yazıcıoğlu, Bartın İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İbrahim Kayış, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Toksöz, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bahri Bakan’ın yanı sıra Bilim Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığından, Bartın Gümrük Muhafaza Müdürlüğü, Düzce Üniversitesi ve Gemi Mühendisleri Odası gibi kurumlardan temsilciler katıldı.
Bölgesel kalkınma gemi inşa ve entegre sanayi konulu 1. panelin moderatörlüğünü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mete Gündoğan yaptı. Gemi Mühendisleri Odası Bartın Temsilcisi Hüseyin Çoban, Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güldem Cerit, Oruç Reis Denizciler Kulübünden Ertan Özyardımcı, Dok-Gemi İş Sendikası Başkanı Necip Nalbantoğlu panelist olarak katıldı.
Batı Karadeniz Gemi İnşa ve Entegre Sanayinin Geleceği konulu 2. Panelin moderatörlüğünü ise Deniz Hukuçusu Polis Akademisinden Prof. Dr. Vahdet BIÇAK yaptı. BÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Said Ceyhan, Ankara Ostim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi. Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan, Gemi Mühendisleri odası Bşk. Osman Kolay, Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaat ve Denizcilik Fakültesinden Ahmet Yutseven, BAKKA Strateji Geliştirme Uzmanı İlhan Baykara panelist olarak katıldı.
Prof. Gündoğan; Sanayi ile birlikte hareket eden bir akademik kadromuz olsun istedik
Çalıştayın tanıtım konuşmasını yapan Çalıştay Başkan Vekili Prof. Dr. Mete Gündoğan, “Üniversitemizin Mühedislik Fakültesi Bünyesinde Gemi İnşa ve Gemi Makinaları Mühendisliği Bölümü, Meslek Yüksekokulumuzda da Yat İşletmeciliği ile Gemi İnşaatı Programlarımız bulunuyor. Bu bölgede başka diğer bir üniversitede bu bölümler yok ve mühendislik fakültemizde bu bölümde bizim dört tane öğretim elemanımız var. Bu öğretim elemanları öğretim üyesi yetiştirme programı kapsamında eğitimlerini bir iki yıl içerisinde Üniversitemize geri dönecekler ve biz burada Gemi İnşa ve Gemi Makinaları ile ilgili bir akademi kadroya sahip olacağız. Bu kadronun bir şekilde bölgede gemi inşa ve entegre sanayinde varlıklarını sürdürmeleri amacıyla bu çalıştaya karar verdik.Sanayi ile birlikte hareket eden bir akademik kadromuz olsun istedik. Ayrıca Bartın ırmağı 15 km içerisine kadar gemi alabiliyor. Geçmişinde olduğu gibi gemi yapımına uygun bir yapısı var.”dedi.
Filyos Projesi Sultan Abdülhamit’in fikridir
Bölgemizin potansiyeline baktığımızda madencilik, demir-çelik, turizm ve gemi yapımı potansiyeli olduğunu belirten Gündoğan, “Dünyanın en önemli gemi yapım ustalarının Bartın’dan çıktığı herkes tarafından bilinmektedir. Bölge Tekne Yapımı ile değerlendirilsin diye Sultan Abdülhamit Döneminde bir proje gerçekleştirilmiş. Aslında bu tarihi bir çalışmadır. Sultan Abdülhamit gemi inşa bölgesinin Bartın bölgesinde olmasını istemiştir. Bir diğeri ise Filyos vadisinin potansiyelidir ve buranın endüstriyel bölge olarak değerlendirilmesidir. İç Anadolu bölgesi son zamanlarda sanayi bölgesi haline gelmiştir. Büyük sanayi bölgesi haline gelen bölgelerin denize açılması gerekir. İç Anadolunun sanayisine baktığımızda en uygun denize açılabilecek bölge Filyos ve Bartın havzasıdır. Devletin büyük ve güçlü bir Türkiye’den bahsediyor. Denizlerde olmayan bir devlet büyük olamaz. İşte bu faktörleri birleştirdiğimizde Batı Karadeniz Gemi İnşa ve Entegre Sanayi Çalıştayı fikri doğdu.” diye konuştu.
Rektör Kaplan; Türkiye artık kendi gündemini belirleme iradesi ve gücünü gösteren bir ülkedir
Çalıştayda konuşan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, “geçmişte dünyaya izan veren devlet olma pozisyonumuzun, bir şekilde üzeri örtülmüş ve küllenmiş olduğunu öne sürerek, son yıllarda tarihte oynadığı rolü, yeniden oynama iddiasını yeniden gündeme getiren bir ülke halinde olduğumuzu söyledi.
Türkiye'nin, artık başkalarının gündemlerine tabi olan değil, kendisi gündemi belirleme iradesi ve gücünü gösteren bir ülke konumunda olduğunu vurgulayan Kaplan, "Çevremizde olup bitenlerinde doğrusu bundan kaynaklanan rahatsızlıklar olduğunu düşünüyoruz. Bunlar olacak fakat, bu kervan elbette ki tarihsel sürecine ve gücüne bağlı olarak devam edecek. Bu ülkenin tarihsel misyonuna ve gelecek umutlarına ışık tutacak tarihsel bir süreç, başkaları istese de istemese de yaşanacak" dedi.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Bartın Valisi Bülent Savur, günümüzde dünyada müstemleke oluşturmanın, fiili işgallerle ya imkansız ya da çok pahalı hale gelmeye başladığını söyledi.
Bu durumda yeni stratejiler geliştirildiğini ve fiili işgal yerine iktisadi anlamda işgale girişildiğini öne süren Savur, şöyle konuştu:
Vali Savur; Taşımacılık olmazsa iktisat olmuyor, üretimde bir işe yaramıyor
"Dün atalarımız, birtakım silahlı güçlere karşı ülkeyi savunarak köleliğe müsaade etmemişlerse bugün yürütülecek mücadele iktisadi mücadeledir. Bu da iktisadın, üretimin dimdik ayakta olmasına bağlıdır. 1980'lerde 2 milyar dolar ihracat, 3 milyar dolar ithalatla kendimizi avutuyorduk. Şimdi, çok şükür, dünyanın en büyük 16. büyük ekonomisiyiz. Bu pasaportumuzun itibar gördüğü, Türkçemizin konuşulması demektir. Bu iktisatla, ekonomiyle ve üretimle mümkün olmuştur. Bugünün mücadelesi, iktisadi mücadeledir. İktisadın, üretimin her sahasında olmak zorundayız. Taşımacılık olmazsa iktisat olmuyor, üretimde bir işe yaramıyor. Artık dünya denizlerini, topunla tüfeğinle değil, ticaret gemilerinle fethetme zaruretin var. Bugünün dünyasında en ucuz taşımacılık da deniz taşımacılığıdır. Bugün çok şükür gemi üretiminde dünyanın önemli ülkelerinden biriyiz. Ufkumuzu, ruhumuzu karartmaya gerek yok. Bizim müteşebbisimiz, bizim gibi bürokratların frene basmasına rağmen bunu başarmışlardır. Bunu da kabul edelim."