Sevinç; “Çünkü Türkiye AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında ölümlü iş kazalarında açık ara öndedir. AB üyesi 27 ülke için ortalama ölümlü iş kazası oranı istihdam edilen 100 bin kişi başına 2.1 düzeyindeyken, Türkiye’de bu oran 14.3 ile yedi katını bulmaktadır. Milyon taşkömürü üretimi başına ölümlü iş kazası Çin’de 1,27, ABD’de 0,02 ve Türkiyede 7,22 seviyesinde olup TTK’nın tüm kömür rezervlerinin 3 katını bir yılda üreten Çin’den bile 5,6 kat daha fazla ölümlü kaza meydana gelmesi artık mutlaka engellenmesi gereken bir faciadır. 2003 yılından bu yana meydana gelen 13 adet ölümlü maden ve kömür kazalarının nerede ise hepsi özel sektör kaynaklıdır.” Dedi.
Sevinç'in Kumlucalı partililere yaptığı konuşma:
Bu durum özel sektörün 10 yıllık deneyiminde yer altı kömür ve maden işletmeciliğinde iş güvenliği ve işçi sağlığı önlemlerini alamadığının bir kanıtıdır. Bu nedenle bir CHP iktidarında buna asla müsaade etmeyeceğiz.
40-50 yıldır havzada kömür aranmadığını, aranmadan yüzeydeki inceleme ve etütlerle kömür yok diye uydurulduğunu, oysaki Avrupa'da bizden daha uzman yüzey araştırmacısı jeolog, jeoloji mühendisi v. s. olmasına rağmen bu ülkelerin 1000 m. gibi derin sondajlar yaparak kömür aradıklarını ve bu neticelere göre karariliyor, mutlaka acilen bir TAP (TAŞKÖMÜRÜ ARAMA PROJESİ) başlatacaklarını ve kömür rezervi tespit edilen yerlerde TTK Amasra İşletmesi benzeri yeni kömür üretim müesseseleri kuracaklarını ve yeniden 10 000'lerce işçiyi istihdam edeceğiz. Türkiye halen yurt dışından yılda 25 milyon ton kömür almakta ve dışarıya 5-6 milyar dolar bedel ödemektedir. Bu o ülkelerin işçilerinin istihdam edilmesine bizim ise işsiz güçsüz,üretimsiz ve göç ederek şurada burada yaşamamıza ve düzenimizi bozmamıza sebep olmaktadır.
Yılda 5-6 milyar dolarlık kömür ithalat potansiyeli olan bir ülke yalnızca bir defalık 1 milyar dolarlık bir yatırımla 10 000'lerce işçiyi istihdamda edebilir. Göçü engelleyerek kentlerimizi köylerimizi yeniden bayram yerinede çevirebilir. Bu şölene kömür havzamızda her kesim hazırdır. Ancak yalnızca devlet hazır değildir. Buda siyasi bir karardır. Bu gücü ve iradeyi CHP Cumhuriyetin kuruluş yıllarında gösterdiği gibi bugünde gösterecektir. Diğer taraftan bu gelişimin en önemli yararlarından biriside yardımcı ve destek hizmetlerde görev üstlenecek olan özel teşebbüse olacaktır.
Biz Osmanlının son dönemindeki Tanzimatçı anlayış benzeri ülkemizin sorunlarının çözümünü başka yerlerde aramayacağız. Biz büyük Atatürk'ün kurduğu bir partiyiz ve çözümü kendimizde, kendi kaynaklarımızda ve kendi gücümüzde arayacağız ve bulacağız. Yabancıların bize tuttuğu kör ışık altında hiçbir sorunumuzu çözemeyiz. Kendi kaynaklarımıza ve gücümüze dönmek zorundayız. Bunu bilen,bu işte ve her işte bilgili,deneyimli, emeği olan,mücadelesi olan kadroları seçmek, her türlü şövenist duygu ve düşünceden uzak vicdanınıza ve karakterinize dayanarak seçim yapacağınıza ve karar vereceğinize eminim.
Kumluca'nın Bartın ve Batı Karadeniz Bölgesi için bir önemli potansiyeli de "içilecek nitelikte su kaynaklarıdır". İçilecek nitelikte su petrol kadar değerli bir doğal kaynaktır. Arkasında,önünde ve çevresinde hiçbir ketsel,sınai, ve evsel atık karışımı olmayan Kumluca ve Kocanaz çayları kurulmakta olan Kışla Sel Kapanı ve Barajı ile bölge için önemli bir değerdir. Bu projelerin hızla tamamlanabilmesinin takipçisi olacağım. Bu proje ile bağlantılı olarak bölgemize yakınlığı nedeni ile Ankara Metropolüne çok ihtiyaç bulunan büyük miktarda "Damacana İçme Suyu" tesisi kurulabilmesi mümkündür. Bu Kumluca Belediyemiz için önemli bir yatırım ve gelir kaynağı olarak ta değerlendirilebilir.
Ben proje yapan, proje ile konuşan bir birikimli adayım. Daha 8.11.2001 tarihinde Bartın Makine Mühendisleri odasında bir konferans vererek (Aynı tarihli gazetelere bakılabilir) "Bartın Kirazlıköprü Projesinin aynı zamanda "bir içme suyu projesi" olarak ta projelendirilmesi gerektiğini ve içme suyunun önümüzdeki yılların en önemli sorunu olacağını vurgulamıştım. Ancak bu proje bu şekilde projelendirilmemiştir. Bu ise Kumluca Kışla Sel Kapanı ve Barajının önemini daha da arttıracaktır.
