Bir kentin yönetimini devralmak, hem sorumluluk hem de fırsattır. Ancak ne yazık ki bizde, görevi devralanların ilk işi geçmiş yönetimi eleştirmek…

Bir kentin yönetimini devralmak, hem sorumluluk hem de fırsattır. Ancak ne yazık ki bizde, görevi devralanların ilk işi geçmiş yönetimi eleştirmek, eski yöneticilerin de yenileri hedef alması oluyor. Bu, topluma faydadan çok zarar getiriyor. Atalarımızın dediği gibi; “Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır.”

Eğer geçmişte yanlış yapıldığı düşünülüyorsa, bunun yolu bellidir: Adli ve idari merciler. Siyasi veya kişisel çekişmeler üzerinden kamuoyu oluşturmak yerine, çözüm üretmek için vakit harcamak gerekir. Çünkü kaybolan her gün, doğrudan halkımızın mağduriyeti olarak geri dönüyor.

Bugün Bartın’ın su sorunu, şehrin en ciddi problemlerinden biridir. Yalı bölgesindeki esnaf, iş yapamaz hâle gelmiş durumda. Camlı sel önleme yapısı da hem estetik açıdan oraya yakışmamış, hem de işlevi tartışmalı bir hâle gelmiştir.

Dün başkan Cemal Akın’dı, bugün başkan Rıza Yalçınkaya. Önemli olan isimler değil, sorunların çözülmesidir. Zamanımızı laf atışına değil, Bartın halkının refahı için somut adımlara ayırmalıyız. Çünkü bu şehrin suyu da, huzuru da hepimize lazım.
[email protected]