Bartın Üniversitesi (BARÜ) ev sahipliğinde düzenlenen "17. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu" görkemli bir törenle başladı.

Bartın Üniversitesi (BARÜ) ev sahipliğinde Türkçe ve Türk kültürü ile ilgili araştırma alanlarını farklı boyutlarıyla ele almak hedefiyle düzenlenen "17. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu" görkemli bir törenle başladı.

Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından BARÜ’nün ana hatlarıyla tanıtıldığı kısa film gösterisi ile devam etti.
Programda sahne alan Kırım Ailesi Halk Dansları grubu gösterisi ve mini konser ile izleyicilerden büyük beğeni topladı.

17. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu Onursal Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Güzel adına hazırlanan kısa filmin gösteriminin ardından Prof. Dr. Güzel, bir konuşma yaptı. Güzel, Türkçenin gençlere doğru öğretilmesinin önemini vurguladı. Türkçenin dünyanın en önemli dillerinden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Güzel, "Türkçe bir bilim, fikir, kültür dilidir. Dünyanın en önemli dillerinden biridir. Büyük bir Türk milleti var ve bu milletin dili de Türkçedir. Türkçeyi unutmayalım, günlük dilde yabancı kelimeler kullanmamaya özen gösterelim. Türkçeyi ön plana almamız gerekiyor. Türkçeyi Kaşgarlı Mahmut, Ali Şîr Nevaî, İsmail Hakkı Bursevî, Atatürk de ön plana almıştır. Yetiştireceğimiz öğretmenlerle çocuklarımıza, gençlerimize dilimizi güzel öğretelim. Türkçeyi kültürel olarak sadece kendimizle kalmayıp dünyaya yaymak mecburiyetindeyiz" diye konuştu.

"Türkçeyi korumak ortak sorumluluğumuzdur"
Gösterinin ardından geçilen açılış konuşmalarında ilk olarak BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, Türkçenin evrensel değerini ve kültürel mirasını vurguladı. Rektör Akkaya, "Bizler bugün bir medeniyetin hafızasını, bir milletin ruhunu yansıtan Türkçemizi konuşmak üzere buradayız. Küreselleşen dünyada, diller arasındaki etkileşim kaçınılmazdır. Ancak bu etkileşim içinde Türkçenin özgün sesini, estetiğini ve düşünme biçimini korumak bizlerin ortak sorumluluğudur. Çünkü bir dili yaşatmak o dili sevgiyle, bilinçle ve üretkenlikle kullanan çocuklar yetiştirmek sayesinde olur. Bu da çocuklarımıza iyi bir eğitim vermekten geçer. Bugün sempozyum kapsamında sunulacak bilim insanlarının çalışmaları, Türkçemizi sadece korumakla kalmayacak dilimizi geleceğe taşımaya katkı sunacak." dedi.

Doç. Dr. Şenel, Yunus Emre Enstitüsünün Türkçeyi dünyaya tanıtmaktaki rolüne değindi. Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cahid Şenel ise "Türkçe: Bir Dilin Küresel Serüveni ve Yunus Emre Enstitüsünün Rolü" başlıklı bir sunum yaparak Enstitünün Türkçenin tanıtılmasına yönelik faaliyetlerini anlattı. Doç. Dr. Şenel, "Yunus Emre Enstitüsü uluslararası arenada Türkçeyi tanıtmak üzere hayata geçirilmiş bir kurumdur. Bu kurumun 15 yılı aşkındır göstermiş olduğu faaliyetler giderek artan bir ivmeyle hem çeşitlilik hem de dünyaya yaygınlık bakımından büyük bir kazanıma dönüşmüştür. Şu an 70’i aşkın ülkede 90’ın üzerinde merkezi bulunan bir kurumdur. Kurumumuzda Türkçe öğretimi, Türk kültürü ve sanatı dünyaya tanıtılmaktadır. Amacımız ‘Gelin tanış olalım’ sözünden yola çıkarak uluslararası arenada insanların gönlüne girmektir. Türk’e dair ne varsa Türk dili üzerinden bunu dünyaya tanıtmaktır." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Bölükbaş Kaya, Türk Dil Kurumunun Türkçeye dair çalışmalarını anlattı
Türk Dil Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fatma Bölükbaş Kaya, yürütülen çalışmalardan bahsederek "Türk Dil Kurumu Türkçenin yazılı ve sözlü ürünlerini bilime dayalı araştırmalar yapmak suretiyle incelemektedir. Türkçenin bilim, sanat, edebiyat ve öğretim dili olarak gelişmesini ve her alanda doğru şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Türk dilinin zenginliğini ortaya çıkararak onu Türk kültür coğrafyasında iletişim dili olmasını sağlamak hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Bu noktada yapılan 17. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu’nda sunulacak bildirilerin gençlerimize katkı sağlayacağını umuyor, başarılı bir şekilde tamamlanmasını diliyorum" dedi.
"Türkçeyi yaşatmak her vatandaşın ortak sorumluluğudur"
Türkçeyi yaşatmanın her vatandaşın ortak sorumluluğu olduğunu ifade eden Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, "Türkçe, tarih boyunca farklı kültürlerle etkileşim halinde gelişmiş, kelime hazinesiyle insanlık tarihinin en köklü dillerinden biri haline gelmiştir. Türkçeyi yaşatmak, yalnızca dil bilimcilerin değil öğretmenlerin, sanatçıların, bilim insanlarının ve her bir vatandaşımızın ortak görevidir. Gençlerimize Türkçenin güzelliğini sevdirmek ve kendilerini doğru, etkili ifade etmeye yönlendirmek, kültürel mirasımızı yarınlara taşımanın en güzel yolu olacaktır. Bartın Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenen bu uluslararası sempozyumun Türkçenin gücünü ve zenginliğini bir kez daha ortaya koyacağına ülkemizin bilim, kültür ve eğitim hayatına önemli katkılar sunacağına yürekten inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Açılış töreni, "Türkçenin Dünü, Bugünü ve Yarını" başlıklı panel ile devam etti. Panelin oturum başkanlığını Prof. Dr. Abdurrahman Güzel yaparken Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. Ali Yakıcı, Prof. Dr. Nodirkhon Khasanov, Prof. Dr. Davut Orazsahedov ve Prof. Dr. Halit Karatay konuşmacı olarak yer aldı.
Bartın Valiliği, Türk Dil Kurumu, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ve TRT Avaz destekleriyle gerçekleştirilen 17. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu farklı konularda oturumlarla devam edecek.

Bartın Üniversitesinde (BARÜ) düzenlenen "17. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu"nda alanında uzman bilim insanlarının katılımıyla Türkçe; tarihi, kültürel ve sosyolojik yönleriyle ele alındı.

Bartın Üniversitesi (BARÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirilen Türkçe ve Türk kültürü ile ilgili araştırma alanlarının farklı boyutlarıyla ele alındığı "17. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu" yoğun katılımla tamamlandı. Disiplinlerarası bir yaklaşımla yüz yüze ve çevrim içi olarak gerçekleştirilen 56 oturumda Türkçenin güncel durumu, Türkçe ve Türk kültürü ilişkisi, yapay zekânın Türkçe öğretiminde kullanılması gibi birçok konuda toplam 282 sözlü ve poster bildiri sunuldu.

Türkçenin dünü, bugünü ve yarını konuşuldu
Görkemli bir törenle açılışı gerçekleştirilen sempozyum, "Türkçenin Dünü, Bugünü ve Yarını" başlıklı panel ile devam etti. Panelin oturum başkanlığını 17. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu Onursal Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Güzel yaparken Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. Ali Yakıcı, Prof. Dr. Nodirkhon Khasanov, Prof. Dr. Narbibiş Şammayeva ve Prof. Dr. Halit Karatay konuşmacı olarak yer aldı. Panelde Türkçenin tarihi gelişim süreci ve geleceğe dair perspektifler kapsamlı biçimde ele alındı.

Çocuk edebiyatında güncel yaklaşımlar değerlendirildi
Program kapsamında düzenlenen "Çocuk Edebiyatı Paneli"nde ise Prof. Dr. Sedat Sever, Prof. Dr. Selahattin Dilidüzgün ve Prof. Dr. Esma Dumanlı Kadızade çocuk edebiyatında güncel yaklaşımlar, kitapların niteliği ve okuma kültürünün geliştirilmesi konularında değerlendirmelerde bulundu.

Sempozyumun kapanış oturumunda BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. Ahmet Buran, Doç. Dr. Berdi Sarıyev ve Doç. Dr. Gulnoz Sattorova tarafından genel bir değerlendirme yapıldı.

"Sempozyumun Türkoloji ve Türkçe eğitimi alanına katkı sunacağına inanıyoruz"
Sempozyumun sonuç bildirisini katılımcılarla paylaşan Rektör Akkaya, "Sempozyuma Türkiye'den, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden ve Balkan ülkelerinden bilim insanları yoğun ilgi göstermiştir. Ayrıca Çin, Mali, Libya ve İtalya'dan da katılım olması sevindiricidir. Art zamanlı dil incelemelerinden 'Ortak Türk Alfabesi'ne, ana dili ve yabancı dil olarak Türkçe öğretimine birçok önemli konuya değinilmiştir. Türkçenin tarihî boyutu araştırılmaya devam edilirken modern gelişmelerin de takip edilmesi, Türkçe araştırmalarında her geçen gün yapay zekâdan daha çok yararlanılır olması olumlu bir durum olarak değerlendirilmiştir. Türk kültürünü ve Türk dilini gelecek nesillere en doğru şekilde aktarmak, edebî ürünler aracılığıyla olacaktır. Çocuk edebiyatı alanı da bu noktada oldukça önemlidir. Hem Türkiye'de hem de Türk dünyasında çocuk edebiyatına daha çok önem verilmelidir. Ayrıca 17. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu'nda diğer sempozyumlardan farklı olarak poster bildiri sunumları da yapılmıştır. Sempozyumda sunulan bildirilerin Türkoloji ve Türkçe eğitimi alanına katkı sunacağına inanıyoruz." dedi.
Rektör Akkaya'dan "Ortak Türk Alfabesi" vurgusu
Rektör Akkaya, konuşmasında "Ortak Türk Alfabesi"ne de değinerek şunları söyledi: "1991 yılında SSCB'nin fiilen dağılması ve akabinde kurulan 5 Türk cumhuriyetiyle, aradan geçen yaklaşık 34 yılda, iş birliği çalışmalarında ortak alfabe konusu sürekli öne çıkmıştır. Özellikle 7 Ekim 2025 tarihinde Azerbaycan'ın Gebele şehrinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı'nın 12. Zirvesi'nde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 'Ortak Türk Alfabesi Çalışmaları'na atıfta bulunarak 'Ortak alfabe hususunda Türkiye olarak ilk adımı atıyor, Cengiz Aytmatov'u anlatan bir eser ile Oğuznameleri ortak alfabeyle basıyor, liderlere birer adet takdim ediyoruz.' diyerek Türk devlet ve toplulukları arasındaki bilimsel ve kültürel ilişkilerde ortak alfabenin önemine dikkat çekmiştir. Ortak alfabe; gelecekte sağlam, emin adımlarla yürüyen, her zaman birbirleriyle iç içe olan 'Türk Toplulukları' nezdinde, her alanda sağlanacak olan 'Türk Birliği'nin temellerinin sağlam bir şekilde atılmasını sağlayacaktır" dedi.
Bartın Valiliği, Türk Dil Kurumu, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluklar Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ve TRT Avaz destekleriyle düzenlenen "17. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu" Bartın'ın tarihî ve doğal güzelliklerinin tanıtıldığı Güzelcehisar ve Amasra gezileriyle son buldu.

Editör Hakkında