İSYAN, Manifesto, Mütegallibe, Provakasyon… Ya da hak arama mücadelesi…
İSYAN, Manifesto, Mütegallibe, Provakasyon…
Ya da hak arama mücadelesi…
Adı ne olursa olsun bu tartışmaları başlatan Sözde Futbolcu Açıklaması oldu..
Etüdler yaptık, araştırdık , dinledik. Aramalarımıza çıkmayanlar oldu.
Zaten kurumsal açıklama yapacaz diyenler oldu..
Duyduklarımızda daha önce bildiklerimiz arasında korelasyon/ilinti kurduk.
Aslında ne oldu , bundan sonra ne olur , varsayımlar , çıkarımlar yaptık…
Elimizde en somut veri olarak açıklama metni var. Önce şair burada ne demek istiyor anlamaya çalışalım..
Önce bu metin kim yada kimler tarafından yazılmış olabilir.
Bir kollektif akıl mı üretmiş , yoksa vazifeli biri tarafından mı yazılmış..
Öncelikle bazı oyuncular paylaşmadığı için tüm oyuncuların ortak bildirisi olarak değerlendiremeyiz. Başkan da sayısal olarak 4-5 provakatör ifadesini kullandığına göre..
Bir ortak bildiri değil..
Zaten bazı genç oyuncular “ takımın büyükleri, ağabeyleri” ne saygıdan paylaştıklarını açıkça ifade ediyorlar..
Ben buna akran zorbalığı diyorum..
Takım içi hiyerarşi…
Ayıp ettiler ağabeylik böyle olmaz..
Genç sporcu zaten 2. Transfer hakkını kullanmış..Ağabeylerin gençleri bu tür olayların içine çekmemesi , en birinci ağabeylik görevi zaten..
Onlar kariyerlerinin henüz başındalar ve parasız da oynasalar, bir kariyer yapma sürecindeler… kadro dışı kalmak onların için parasızlıktan daha kötü..
Olmadı..
Bu sosyal medya da paylaşılan manifestoyu şeklen incelediğimizde Büyük Harflerle yazıldığını görüyoruz. Sosyal medya jargonuna göre bu BAĞIRMAK ya da YÜKSEK SESLE söylemek anlamını taşıyor..
Bu bir kurumun çalışanın haddine değil..
Ekmek teknesine saygısızlık bence..
Mesela Viktor Hugo böyle yapmazdı.
Bir kumar oynadılar diye düşünüyorum, benim toz kondurmadığım sevgili sporcu kardeşlerim..
Bundan sonraki alıntıyı, Dostoyevski’nin Kumarbaz adlı romanından yapacaklardır.
Sevindirici yanı da var elbette..
Bunu kaleme alan arkadaşlar en az iki üniversite bitirmiş olmalı, dünya klasiklerinden alıntı yaptıklarına göre..
Neyse gelelim imza bloğuna..
Orada Bartın Spor Futbolcuları yazılmış.
Halbuki kendilerini Bartınsporlu Futbolcular yazmaları halinde Bartınsporlu aidiyetlerini net olarak anlayacaktık.
Sanırım aidiyet sorunu var ve Kurumu küçük düşürecek, imajını zedeleyecek , transfer yapmasını güçleştirecek bir bildiriye imza atmışlar..
Ayrıca bu metinde Bartınspor antetli bir zemin kullanılmış.
Bir kurum çalışanının böyle bir yetkisi hakkı yok.
Ayrıca Bir çok dalga ile boğuştuklarını söylemişler. Keşke birini söyleselerdi de empati yapabilseydik…
Bir çok dalgaya rağmen açık ara 2. Liği başarı gibi göstermişler…
Hem açıklamadaki, Kötü oynadık, ama kötü mücadele etmedik sözü aslında bir itiraf değil mi?
Bu tartışma götürür. 2. Lik başarı mıdır?
Organize atak yapamadan , 5 pas yapamadan, bir drill, yavaş oynayarak, elde edilen başarı değil, mucizedir..
En hafif deyimle şansdır..
Buna rağmen Dönmeyeceğiz tehdidi, meydan okunması kabul edilemez..
Dönmezseniz dönmeyin..
Zaten ne yüzle döneceksiniz artık bilemiyorum..
Gemiyi limana getirmek şampiyon olmakla olur.ikincilik sığınacak liman olamaz.
Sizin için kurum kurum, kapı kapı dolaşan kaynak yaratmaya çalışan, kombine kart satan yöneticilere ayıp her şeyden önce..
Elini cebine atan yöneticilere ayıp.
Bir çoğunuzun Bartınsporun size ihtiyacından fazla sizin Bartınspora ihtiyacınız var.
Bunu unutmayın. Bakıyorum bazı sporcu arkadaşların görünür başarısı yok henüz..
Yine bazı dinamiklere sesleniyorum..
Bartınspor erk gösterisi yapılacak, vesayet kurulacak, etiket, tittle için kullanılacak bir zemin değil..
Ucu taaa başka şehirlere uzanan kurgular, komplolar , planlar burada tutmaz..
Burası küçük bir şehir de olsa , primatların gölgeleri uzasa da bir Dominik değil..
Topçulara gelince; özür dileyen kalsın, diğerleri gitsin..
Akran mobbingi hissedenler kalsın..
Paylaşım için kendini zorunlu hisseden, dışlanırım korkusu yaşayan ve yaşatılanlar kalsın..
Diğerleri gidebilir..
Herşeyden önce biz onları üstünde o forma ile görmek istemiyoruz…
İnsan ekmek teknesine ödemede geçikme oldu diye bunu yapmaz..
Manifesto budur..
Bu şehir size misli ile karşılık verir.
Gelelim antrenöre; eğer bir genel kaptan , bir sportif direktör talep etmediyseniz bu disiplinsizlik size yazılır.
